Şuraya baksana translate French
191 parallel translation
Şuraya baksana. Bay Schouler değil mi o?
N'est-ce pas M. Schouler?
Meşgulüm, şuraya baksana.
- Je suis occupée!
Şuraya baksana. İşte Castroville.
Tu vois, là, c'est Castorville.
Şuraya baksana.
Regardez donc.
Şuraya baksana.
Regarde là-bas.
Şuraya baksana.
Regardez-moi ça.
Şuraya baksana, çiy düşmüş.
C'est bien la rosée, n'est-ce pas?
Doğru. Şuraya baksana.
Vrai, regarde!
Başkaları için oldukça rezil bir durum olsa da, şuraya baksana bir, insanlar bir amaç için bir araya toplanmış.
C'était chouette, mais c'était la foire. Tout le monde est ici pour une chose.
Şuraya baksana.
Vise-moi un peu ça.
Şuraya baksana, tüm listeyi bitirdik.
Le contrat est rempli.
- Şuraya baksana!
- Regarde ça!
Şuraya baksana.
Regarde ça, Fozzie.
- Şuraya baksana.
Oh, regardez-moi ça.
Şuraya baksana.
Regardez dehors.
Şuraya baksana.
Regarde-moi ça.
Şuraya baksana.
Regardez cet endroit.
Şuraya baksana,.. ... karıncalar "lazanya" yı götürüyorlar.
Regarde, les fourmis portent les "lasagnés".
Şuraya baksana.
Regarde ca.
Şuraya baksana, ayakkabılarını topu bile kitabı bırakmışlar.
Ils ont laissé les chaussures, et le ballon, et puis le livre.
Şuraya baksana.
Regardez.
- Çocuğun hiç şansı olmamış. - Onu anladım da, şuraya baksana.
- Il n'avait aucune chance.
Şuraya baksana.
Vérifiez.
Şuraya baksana.
Tu vois cet endroit?
Şuraya baksana.
Regardez-vous.
Aman Tanrım! Şuraya baksana!
T'as vu?
Yine de şuraya baksana. Bir çok erkek seninle çıkmak istiyor.
Encore que ça en fait, des mecs qui veulent sortir avec toi.
Şuraya baksana.
Quel monde.
Şuraya baksana?
Regarde-moi ce bordel!
Şuraya baksana.
Regarde-moi ce monde.
Şuraya baksana. Tamamen profesyonel.
Regarde, c'est une démarche purement médicale.
Güvercinler var! Ariel, şuraya baksana.
Il y a des pigeons!
Şuraya baksana!
Hé! Regarde là-bas!
Şuraya baksana.
Tu vois?
Baksana şuraya.
Pas possible.
Onlar çok meşgul Baksana şuraya.
Ils sont trop occupés.
- Şuraya bir baksana. - Evet.
Regardez ça!
Şuraya bir baksana.
Je ne sais pas.
Şuraya bir baksana!
Regardez-moi ça.
Bebeğim, hadi ama, baksana şuraya.
Chérie, allez. Regarde cet endroit.
Şuraya bir baksana.
Et bien. Regarde un peu.
Şuraya baksana.
Regardez un peu.
Marvin seni aptal, baksana şuraya.
Imbécile, fais gaffe.
Şuraya bir baksana, Wong Fei-Hung gitgide daha fazla gemi limanlarımıza demir atar oldu.
Huang Feihong, regardez! Les navires de guerre occidentaux encombrent nos ports.
- Baksana gelip şuraya oturur musun?
Écoute, viens t'asseoir.
Hey be! Şuraya baksana.
Regarde ce qu'on a trouvé.
Baksana, neden şuraya oturmuyorsun?
Venez vous asseoir.
Baksana şuraya Perunu.
Regarde où tu es.
- Evlat, baksana. Şuraya bak.
Il n'avait aucun contact avec son père?
Yani şuraya bir baksana hala uyku halinde. Uyanması için zaman tanı.
Elle est groggy, attendez qu'elle se ressaisisse.
Şuraya baksana!
Moi, je lui ai dit d'accord.
baksana 1623
baksana bana 20
baksana ona 16
baksana şuna 69
şuraya 259
şuraya bak 611
şuraya koyun 23
şuraya otur 93
şuraya bırak 18
şuraya bakın 270
baksana bana 20
baksana ona 16
baksana şuna 69
şuraya 259
şuraya bak 611
şuraya koyun 23
şuraya otur 93
şuraya bırak 18
şuraya bakın 270
şuraya çek 19
şuraya bir bak 33
şurayı 17
şuraya geç 76
şurayı imzala 49
şuraya koy 52
şuraya bir bakın 17
şuraya oturalım 21
şuraya oturun 34
şuraya gir 22
şuraya bir bak 33
şurayı 17
şuraya geç 76
şurayı imzala 49
şuraya koy 52
şuraya bir bakın 17
şuraya oturalım 21
şuraya oturun 34
şuraya gir 22