Ahm translate Portuguese
115 parallel translation
Ahm.
Ahm.
Ahm?
Ahm?
- Üzgünüm, ahm.
- Desculpa, Ahm.
Ahm ile dost olmuştuk, onun istediği gibi, kuzeye değil güneye gitmeye karar verdim.
Ahm tem sido amistoso até eu tentar ir para sul em vez de para norte, como ele indicou.
Ahm... Bo-lu.
Ahm... bo-lu.
Sto-lu botu Ahm.
Sto-lu... botu Ahm.
Soy ağacı. Ahm...
Árvore de familia.
Ahm Bo-lu.
Bo-lu. Ahm Bo-lu.
Ahm sto-lu.
Ahm Sto-lu.
Ahm'ın bir gün bizim gibi, yani ga-lu olacağına.. inandığını düşünüyorum.
Acho que Ahm acredita que um dia ele se irá ser como nós e será conhecido por Ga-lu.
Ahm.
Vamos.
Hayır, Ahm. Hayır, hayır.
Não, Ahm.
Genelde bizimle yerdi.
Ele normalmente come connosco. Ahm!
Ahm!
Srta. Clayton.
Adama bir itirazım yok.
Uh, bem, ahm... Nõo tenho objecções quanto e ele.
- Hmmm.
- Ahm...
Meyveli pasta tarım ürünü sayılır mı?
Ahm, as tortas de fruta são um produto agrícola?
- Ahem.. "wot"?
- Ahm... "como"?
Adamı iyice görebildin mi?
Você, ahm, viu bem quem ele era?
Yedi yıl süren acımasız bir savaştan sonra... Akrep Kral ve ordusu yenik düştüler... ve kutsal Ahm Şer çölünün derinliklerine sürüldüler.
Depois de uma campanha que durou sete longos anos... o Rei Escorpião e o seu exército foram derrotados... e conduzidos às profundezas do deserto sagrado de Ahm Shere.
"Ahm Şer Vahası"
"Oásis de Ahm Shere"
Bence bilezik, kayıp Ahm Şer vahasının... yerini bulmak için bir çeşit kılavuz.
Penso que a bracelete é uma espécie de guia... para o oásis perdido de Ahm Shere.
Ahm Shere'e yapıldığı bilinen son sefer... 3 bin yılı aşkın bir süre önce Dördüncü Ramses tarafından düzenlenmişti.
A última expedição conhecida para chegar mesmo a Ahm Shere... foi enviada por Ramsés IV, há mis de 3000 anos.
Şimdi Ahm Şer'e gidip... Akrep Kralı öldüreceğim.
Agora tenho de ir para Ahm Shere... e matar o Rei Escorpião.
Ahm Şer'e vardığımız zaman... gücümü yeniden kazanmış olacağım.
Quando chegarmos a Ahm Shere... terei recuperado os meus poderes.
Onun için dikkatle dinle, çünkü... bu iş için seçilmiş kişi sensin... beni Ahm Şer'e götürecek olan sensin.
Por isso, ouve com atenção, porque... és tu que és o escolhido... tu que me levarás a Ahm Shere.
Ahm Şer'e ulaştığı zaman Akrep Kral bile onu durduramayacak.
Quando chegar a Ahm Shere, nem o Rei Escorpião será capaz de o deter.
Oğlun da Ahm Şer'in yolunu gösteriyor.
O teu filho conduz a Ahm Shere.
- O kadar demek. - Evet.
- É assim, ahm?
Vince söylemişti ama ne hukuku?
O Vince contou-me, ahm... que tipo de Direito é?
İri kız demek.
Uma'mean girl', ahm?
Herhalde farklı sebeplerden.
Provavelmente por razões diferentes. Ahm-hum.
- Ahm, baya kötüydüm... Kelso'nun ne kadar kilo aldığını görene kadar
- Estava bastante em baixo até ver como o Kelso engordou.
Cinlerini tepesine çıkarmayın desem?
Ahm... Não a deixem irritar-se?
Bak... Ahm..
Olhe...
İyi adam Ahm.
Bom velho Ahm.
Hadi, Ahm.
Vamos, Ahm.
Ahm Bo-lu.
Ahm Bo-lu.
Ahm ga-lu.
Ahm Ga-lu.
Haydi, Ahm.
Homens às armas.
Evet.
Ahm.
Sadece küçük bir buhar üflemesi konumundalar, Lisa.
Ahm, em breve vamos para casa.
Peki, Ahm, yakında eve gidiyoruz.
Barco, barco.
Dostumuz Ahm nerede?
Onde está o nosso amigo Ahm?
Ahm!
Ahm!
Ahm, hayır!
Ahm, não!
Ahm, dikkat et!
Ahm, cuidado!
- Ahm..., kahince stiliyle.
... estilo regular... fala-nos sobre os perigos que enfrentamos... se esquecermos o sentido e o significado do passado.
Kahveyi döktüğün için sağol.
Ahm.
AMA AHM...
Mas...
Sinema mı?
- Ahm-hum.