English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ A ] / Anlıyor

Anlıyor translate Portuguese

13,354 parallel translation
Anlıyor musun?
Entendeu?
Bir şeyler yapacak. Annesi izleyebilsin diye ilk küçük kız ölecek. Anlıyor musun?
A pequena vai ser a primeira, para a mãe poder ver, entendes?
Anlıyor musun?
Entendeste?
Kaçma kim olduğundan kaçma, anlıyor musun beni?
Não fujas... De quem tu és! Ouviste-me?
Sesin ne zaman konuşacağını anlıyor musun?
Sabes quando a voz vai falar?
Anlıyor musunuz?
Entendeu?
Anlıyor musun?
Entendes?
Nigel anlıyor çünkü o benim gibidir, kibirli değildir.
O Nigel entende porque é porreiro, como eu, e não um tipo corporativo.
Çoğu kişi beni de anlamıyor ama o anlıyor.
A maioria não me entende, mas ele entende.
Ne dediğimi anlıyor musun?
Percebes o que digo?
Beni anlıyor musun?
Vocês estão a entender?
- Anlıyor musun?
Compreendes?
- Beni anlıyor musunuz?
- Está a ouvir-me? - Sim.
Anlıyor musun?
Sabes?
Eğer... süper güçlerin olsaydı yani her şeyi yapabilecek güçte, anlıyor musun?
Se... tivesses... qualquer superpoderes. E digo qualquer um...
Ama ne zaman o geceyi düşünmeye çalışsam bir duvara çarpmış gibi oluyorum. Anlıyor musun?
Mas o que quer que eu tente lembrar-me daquela noite, eu tenho esse bloqueio, sabe?
Sadece sakin ol, dikkat çekme. Anlıyor musun?
Tenta ser porreira, sê discreta, entendeste?
Kimse de beni sikmedi, anlıyor musun?
Ninguém me fodeu, entendeste?
Ama Lou, tecrübelerinle kontrolü....... ele alman lâzım, anlıyor musun?
Mas, Lou, precisas de ter o controle da tua experiência, sabes?
Hayır. Bu boku kabul edemem, anlıyor musun?
Não, eu não posso aceitar essa merda.
Pekâlâ adamım. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Anlıyor musun?
Bem, eu não sei o que te dizer.
Annenin ne demek olduğunu, ulusumuz için ne anlama geldiğini anlıyor musun?
Entende o que mãe, mãe, da nossa nação significa?
- Sence ben anlıyor muyum?
- E achas que eu sei?
Ne demek istediğimi anlıyor musun?
Percebe onde quero chegar?
Beni anlıyor musun?
Percebes o que eu digo?
O kamerayı geri almak zorundayız, anlıyor musun?
Precisamos recuperar essa câmara sabe?
Anlıyor musun?
Compreendes?
Anlıyor musunuz?
Estás a apanhar isto?
Buraların en berbat adamı, benim, beni anlıyor musun?
- Eu sou o grande mau por aqui. - Não, não! Deixa-o ir!
Anlıyor musun?
Percebes?
Ne demek istediğimi anlıyor musun?
Não combina com a minha profissão, entendes o que quero dizer?
Anlıyor musun?
Percebes isso?
Adamın bakış açısından yazıldığı için bir bakıma onu anlıyor ve ona sempati duyuyorsunuz.
Porque está escrito na sua perspectiva, é como se compreendesses e simpatizasse com ele.
Sandım ki orada iyileşir, anlıyor musunuz?
Pensava que ela iria melhorar lá fora, sabem? Mas...
Benden daha ne istiyorsun? John, hapiste koruma çok pahalı. Bunu anlıyor musun?
John... proteção na cadeia é muito cara.
Bu nadir bir durum, anlıyor musun?
Isto são circunstâncias únicas, Compreendes?
Bence İngilizce anlıyor.
Acho que ele entende inglês.
Senin gibi adamlar beni korkutmaz, anlıyor musun?
Homens como tu não me assustam, entendes?
Çoğu kişi anlamıyor ama sen kesinlikle anlıyorsun.
Não são todos, mas tu sim.
Yarbay Vatan, anlıyor musun?
Compreende, Comandante Vatan?
Prosedürü anlıyor, lanet olsun.
- Ele compreende-os, raios.
Soruşturmayacak ve işi kendin çözmeye kalkmayacaksın, anlıyor musun?
Não deve investigar nem agir por conta própria, percebe?
Kimse bilmemeli, anlıyor musun?
- Ninguém deve saber, percebe?
Dur da sana söyleyeyim, bir hainin neye benzediğini bilirim. Anlıyor musun?
Deixa-me dizer, sei reconhecer um traidor, entendes?
Anlıyor musun?
Entendes isso?
Ne demeye çalıştığımı anlıyor musun?
Percebes o que estou a tentar dizer-te?
Size söylediklerimi anlıyor musunuz?
Entende o que lhe estou a dizer?
Anlıyor musun?
- E?
O beni anlıyor.
Ele percebe o que eu digo.
Anlıyor musun?
Que raio queres tu de mim?
- Hem de dürüst, anlıyor.
Ele percebe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]