Anlıyoruz translate Portuguese
1,098 parallel translation
Birbirimizi anlıyoruz, öyle değil mi?
Nos compreendemo-nos uns aos outros, não é?
Aslında Lehçe'de böyle bir kelime yok ancak anlamını anlıyoruz.
Estas são palavras não existem na língua polaca, mas que se tornam fáceis de compreender.
Anlıyoruz.
Compreendemos.
Anlıyoruz Ron.
Nós entendemos.
Çektiğin acıları çok iyi anlıyoruz.
Compreendemos a dor por que tem passado.
Tersinden anlıyoruz.
Está tudo ao contrário, meu.
Onu iyi anlıyoruz... sadece çılgın günlerimizin hatırasıyla yaklaşmaktadır bize... onlardan öğrendiklerimizi ölçüp biçmeden.
Compreendemos muito bem. Quis nos lembrar... nossa tempestuosa juventude. Mas ignorara o uso que fizemos dela.
Ve yapanın Bernie Bernbaum pisliği olduğunu anlıyoruz.
E por isso sabemos que é o Bernie Bernbaum, o Shmatte.
Anlıyoruz.
Em paz ficará.
Spencer, işleri farklı yapmanı anlıyoruz.
Spencer, percebemos que faz as coisas de forma um pouco diferente.
Seni çok özleyeceğiz... ama seni çok iyi anlıyoruz.
Vamos sentir muito a tua falta. Mas entendemos perfeitamente.
- Evet çok iyi anlıyoruz.
- Sim, claro que sim.
Leland Palmer bugün bizimle olamadı ama ben herkes adına konuşabilirim, buna Palmer ailesi de dahil. Yaptığınız işin önemini takdir ediyoruz ve anlıyoruz.
O Leland Palmer não pôde vir connosco, mas sei que falo por todos, incluindo a família Palmer, ao dizer que agradecemos e entendemos o valor do seu trabalho.
Al, deli olmanı ve rahatlatıcı bir hobiye ihtiyaç duymanı hepimiz anlıyoruz. Ama bu bahçe olayı hayatının bu aşamasında senin için çok zor olabilir.
Olha, Al, todos apreciamos o facto de estares louco e que precisas de um hobby relaxante, mas talvez esta cena de jardinagem seja um pouco difícil para esta fase da tua vida.
103'te trafiğin bir hayli sıkışık olduğunu anlıyoruz.
Está tudo entravado. - Ouviram o que ele disse, engarrafamento na 1 03.
Dilediğini yap. Halinden anlıyoruz.
Todos sabemos isso.
Anlıyoruz.
- Nós compreendemos.
Sanırım birbirimizi anlıyoruz.
Acho que nos compreendemos.
Nerede olduğunu böyle anlıyoruz.
Assim sabemos onde está.
Bir tür ruhani bir yermiş gibi olan Fransız Korusu'nda istediğim şey, onların yıldızların ışığından falan bahsetmesi gibi bir şeydi. Yıldızların çoktan sönmüş olduğunu daha sonra anlıyoruz. Yani bu tarz bir ruh halini kastediyorum.
Era o que procurava na fazenda francesa. tal como quando falamos da luz das estrelas.
İkimiz de anlıyoruz.
Compreendemos ambos.
Ama yaşlandıkça anlıyoruz ki, bunlar doğru değil.
Mas ao crescermos, soubemos que isso não é verdade.
Seni anlıyoruz.
Compreendemos-te.
Bu ikinci oğlumuz ve sizin neler çektiğinizi anlıyoruz.
Este já é o segundo, por isso sei o que está a passar.
Ve şuanda ki aşırı tepkini de çok iyi anlıyoruz.
E o exagero da tua reacção é compreensivel.
Birbirimizi anlıyoruz, değil mi?
Estamos entendidas, não é?
Tabii ki anlıyoruz, anne.
Sabes uma coisa, Mãe, acho que sim.
Birbirimizi anlıyoruz.
Entendemo-nos mesmo.
Nereye ait olduğumuzu hemen anlıyoruz.
É para nos lembrar de que lado estamos.
Anladık. Anlıyoruz seni.
Já percebemos.
- Anlıyoruz.
- Compreendemos.
Tamamen anlıyoruz.
Compreendemos completamente.
Anlıyoruz ama onun gördüğü kutu hakkında daha fazlasını bilmem gerekiyor.
Nós percebemos, mas precisamos de saber mais sobre a tal caixa.
Onun hislerini anlıyoruz biz.
Entendemos como ela se sente.
Bence birbirimizi anlıyoruz, Bay Hausmann.
Acho que nos entendemos, Sr. Hausmann.
Endişelerinizi anlıyoruz. Hepinize teker, teker söylediğim şeyi şimdi tekrar etmek istiyorum.
Sentimos o mesmo que vocês, mas deixem-me dizer-vos... aquilo que disse a muitos de vocês, em particular.
Ama biz anlıyoruz.
Mas nós percebemos.
Joey, senin ne dediğini her zaman anlıyoruz.
Joey, nós percebemos sempre o que queres dizer.
Hepimiz anlıyoruz, Doris.
Nós entendemos, Doris.
- Hepimiz hislerini anlıyoruz. - Hayır, anlamıyorsunuz.
- Todos sabemos como se sente.
Anlıyoruz.
Nós compreendemos.
İkimiz de gerçekten anlıyoruz dünyaya dramatik mesajlar vermenin önemini.
Vejo que ambos compreendemos... ... a importância de declarações dramáticas.
- Beni bir saat yalnız bırakın. - Anlıyoruz.
Deixem-me durante uma hora!
İsteğinizi anlıyoruz ama...
Compreendemos o seu pedido, | mas...
- Tabii ki. Biz anlıyoruz.
Claro que esqueceu.
Endişenizi anlıyoruz, Komutan, ama, yaşam sinyallerinin, kararlı olduğunu ifade etmeliyim.
Entendo sua preocupação, Comandante, mas devo comunicá-lo que os sinais vitais dela estão estáveis.
Sadece işimizi yapıyoruz, eminim anlıyorsunuzdur.
É o nosso trabalho, Estou certo que me entende.
Durumu anlıyoruz ama gezegene dönecek durumda değiliz.
Incapacidade de regressar ao planeta.
- Anlıyoruz, patron.
Não temos para onde ir.
- Anlıyoruz.
Nós entendemos.
- Anlık görüntüler alıyoruz.
Mesmo a tempo do visionamento.
anlıyorum 6300
anliyorum 48
anlıyor musun 2047
anlıyor 18
anlıyorsun 149
anlıyor musunuz 440
anlıyor musun beni 45
anlıyorsun değil mi 57
anlıyorsunuz 34
anlıyormusun 43
anliyorum 48
anlıyor musun 2047
anlıyor 18
anlıyorsun 149
anlıyor musunuz 440
anlıyor musun beni 45
anlıyorsun değil mi 57
anlıyorsunuz 34
anlıyormusun 43