Annesi öldü translate Portuguese
231 parallel translation
Annesi öldü.
A mãe dele morreu.
- Annesi öldü, ha?
- A mãe morreu?
Zavallı, dün gece başına çok kötü bir şey geldi. Annesi öldü.
Coitado, morreu-lhe a mãe esta noite.
Belki de üzgün olduğu için, sarhoş kardeşin arabayla ağacı devirince annesi öldü.
Talvez não o pareça, está triste. O bêbedo do seu irmão matou-lhe a mãe ao bater na árvore.
Annesi öldü. Ona ben bakmak istiyorum.
A mãe dele morreu, quero ficar com ele.
- Onun annesi öldü.
- A mãe dela está morta
Çocuğun annesi öldü, ve onu görmesine asla izin verilmedi.
A mãe do rapaz faleceu e nem lhe permitem ir vê-la.
Annesi öldü.
A mãe dela morreu.
- Annesi öldü.
A mãe dela está morta.
Annesi öldü, babasını da 12 yıldır görmüyor.
A Mãe dele morreu, e não vê o Pai há mais de doze anos.
Eh, annesi öldü falan filan ya, ben...
Agora que a mãe dele partiu e isso, eu, uh...
İki yaşındayken annesi öldü.
Quando fez 2 anos, a mãe morreu.
İki gün önce annesi öldü.
A mãe dele morreu há dois dias.
Annesi öldü, ama o yaşadı.
Ela morreu, mas ele viveu.
Annesi öldü.
- Está de luto.
Altı yaşındayken annesi öldü.
A mãe dela morreu quando ela tinha 6 anos.
Diane Wittlesey'nin annesi öldü sen de onu teselli ettin... ve sanki sen ona hala âşıkmışsın gibi olayı büyüttüm.
A mãe do Diane morreu, você a consolou... e eu perdi os estribos pensando que ainda estava apaixonado por ela.
Sonra annesi öldü, ve babası onu alıp götürdü.
Depois a mãe dela morreu E o pai dela veio busca-la.
Annesi öldü.
- Sua mãe morreu.
- Dün gece annesi öldü.
A mãe dele morreu ontem à noite.
Annesi öldü... babası deli...
A mãe morreu, o pai é um monstro...
Annesi öldü.
A mãe dele faleceu.
Daha sonra annesi öldü, ve o tamamen bir çöküş yaşadı.
Depois a sua mãe morreu e ele foi-se completamente abaixo.
Connie'nin annesi öldü.
A mãe da Connie morreu.
O çok küçükken annesi öldü ve babası alkoliğin tekiydi.
A mãe dele morreu quando ele era pequeno e o pai deixou-o e tornou-se alcoólico.
Babası savaşta, annesi geçen sene öldü.
Mataram-Ihe o pai na guerra e a mãe morreu.
Annesi hastalıktan yeni öldü.
Este é Tumbo. É meu amigo.
Annesi aylar önce Paso'da öldü O da buraya babasını bulmaya gelmişti.
A mãe morreu em El Paso há dois meses atrás e ela veio para norte à procura do pai.
Annesi geçen yıl akıl hastahanesinde öldü.
A mãe morreu num manicómio o ano passado.
En iyi arkadaşımın babası kız ve erkek kardeşi, o gece öldü. Bunun arkasından annesi intihar etti.
A minha melhor amiga... perdeu o pai, o irmão e a irmã, naquela noite, e a mãe dela suicidou-se depois disso.
- Annesi öldü mü? - Evet.
Ela foi baleada a uma milha daqui.
Onun annesi de senin çocuğun gibi öldü. Aynı anda.
A mãe dele e o vosso filho morreram ao mesmo tempo.
Annesi yeni öldü.
A mãe dele morreu há pouco tempo.
O benim tek çocuğum. Annesi onu doğururken öldü.
A mãe morreu ao dar-lhe vida.
Annesi bir yıl önce öldü.
A mãe morreu há um ano.
Annesi doğum sırasında öldü.
A mãe morreu no parto.
Annesi ve babası 1 yıl önce uçak kazasında vefat etti, sonra da yetmezmiş gibi geçen gece patronu, arabası kontrolden çıkınca öldü.
- Bem, os pais morreram-lhe num acidente de avião, há coisa de um ano, e, ainda ontem à noite, o chefe morreu num despiste de automóvel.
Terra'nın annesi yakalandı, hapsedildi ve öldü.
Mãe de Terra foi levado como prisioneiro e matou.
Her neyse. Kızın ebeveynleri özelliklede annesi alev alan arabanın içinde kalıp öldü.
Bem, ambos os pais dela, especialmente a mãe, morreram no naufrágio de um carro em chamas.
KİŞİSEL GEÇMİŞ Annesi aşırı doz uyuşturucudan öldü
HISTÓRIA PESSOAL : Mãe morta por overdose
Annesi doğumda öldü.
A mãe morreu a dar à luz.
Annesi onu doğururken öldü.
Ela morreu a lhe dar o nascimento.
Annesi dün gece öldü, Bay Gerrity.
Ela morreu ontem à noite, Sr. Gerrity.
Ne de olsa babası, annesini benimle evlenmek için terk etti. Biliyorsunuz, annesi de öldü sonradan.
Afinal, o pai deixou a mãe para casar comigo, e já sabe que a mãe dela morreu.
Trent'in annesi o iki yaşındayken AİDS'ten öldü. HIV pozitif çıktı.
A mãe dele morreu com SIDA quando ele tinha dois anos.
Annesi o üç yaşındayken öldü.
A mãe morreu quando ele tinha 3.
Annesi öldü.
A mãe morreu.
Babası, annesi, kız kardeşi hepsi öldü.
O pai, a mãe, a irmã... Já foram todos.
Çok duygusal, bugün annesi öldü.
Hoje morre a mãe dela.
Maureen. Des'in annesi, uzun süre önce öldü.
Maureen, a mãe de Des, morreu há muito tempo.
Annesi onu doğururken öldü.
A sua mãe morreu no dia em que ela nasceu.
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldürür 25
öldüğünde 37
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldürür 25
öldüğünde 37
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
öldürecekler 16
öldürdüm 50
olduğun yerde kal 516
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25
öldük 27
öldürecekler 16
öldürdüm 50
olduğun yerde kal 516
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25