English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Beni duydunuz mu

Beni duydunuz mu translate Portuguese

231 parallel translation
Beni duydunuz mu?
Está-me a ouvir?
Beni duydunuz mu?
Ouves?
Burada olmasına izin vermiyorum, beni duydunuz mu?
Não consinto que esteja aqui, ouviram?
Beni duydunuz mu?
Ouviram-me?
Beni duydunuz mu?
Está a ouvir-me?
Beni duydunuz mu?
Entendido?
Beni duydunuz mu daha önce?
Já ouviu falar de mim?
Beni duydunuz mu?
Está a ouvir?
İnin aşağı, beni duydunuz mu?
Ajude-a a descer. Não me ouviu?
Beni duydunuz mu?
Ouviu-me?
Beni duydunuz mu?
Escuta-me?
Tamam. İşinizi tehlikeye atıyorsunuz bayan. Beni duydunuz mu?
Muito bem, está a pôr em risco o seu trabalho, menina.
Buradan ayrılırsanız bunun sorumlusu siz olursunuz, beni duydunuz mu?
Se saíres daqui, a responsabilidade é tua, ouviste?
Beni duydunuz mu? Hayır.
Estão a ouvir-me?
Beni duydunuz mu?
Ouviram!
Orası şehrin iyi bir bölgesi değil! Bayan Barclay, beni duydunuz mu?
Não é bom ir lá a esta hora.
Beni duydunuz mu?
Ouviram o que eu disse?
Beni duydunuz mu?
Estão a ouvir?
Doktor, beni duydunuz mu?
Dr.ª, ouviu o que eu disse?
Beni duydunuz mu?
Ouvem-me?
Yüzbaşım, beni duydunuz mu?
Capitão, ouve-me?
Beni duydunuz mu? Yalnız yaşayacağım!
Vou viver sozinho!
Beni duydunuz mu, artık sizden korkmuyorum!
Ouviram? Já não tenho medo.
Beni duydunuz mu?
Estão a ouvir-me?
Bayan Idgie, bu battaniyeyi sarınmak zorundasınız... yoksa zatürree olacaksınız, beni duydunuz mu?
Miss Idgie, ou se tapa com este cobertor ou ainda morre de frio.
Hemen gelmelisiniz. Beni duydunuz mu?
Tem de vir depressa, está-me a ouvir?
- Hemen gelmelisiniz. Beni duydunuz mu?
Tem de vir já, está-me a ouvir?
- Siz ikiniz beni duydunuz mu?
- Vocês são surdos?
Orada kalmanızı, yemeğinizi yemenizi ve ortalığı dağıtmamanızı istiyorum, duydunuz mu beni? - Beni duydunuz mu dedim?
Quero que se sentem aí, comam o almoço e não façam asneiras, ouviram-me?
Beni duydunuz mu?
Ouviste-me?
Beni duydunuz mu?
Você me ouviu
Beni duydunuz mu? Asla kaçtığınızı görmelerine izin vermeyin.
Escutem-me.
Beni duydunuz mu?
Conseguem ouvir-me?
Beni duydunuz mu?
Estão a ouvir-me? Abram!
Beni duydunuz mu, bay Bishop?
Ouviu, Sr. Bishop? Por que não se move?
Ve kıçınızı okula yöneltin, beni duydunuz mu?
Depois mexam-se para a escola.
Beni duydunuz mu?
Voltem para o vosso quarto.
Duydunuz mu beni?
Ouviram o que eu disse!
Kalkmayın. Duydunuz mu beni!
Deixo vocês inquietos, não?
Beni duydunuz mu?
Vocês vão ver.
- Duydunuz mu beni?
- Ouviu o que eu disse?
Beni duydunuz mu?
Ouviram?
- Duydunuz mu beni?
Não quero mortes aqui!
Bana soru sormaya kim gelirse kafasını kıracağım. Duydunuz mu beni? Kafasını kıracağım!
Se alguém me acossa de novo, lhe achatarei a cabeça.
Duydunuz mu beni?
Ouviste-me?
Asla. Duydunuz mu beni?
Nunca, estão a ouvir-me?
Buraya giremezsiniz, duydunuz mu beni?
Não entres aqui! Ouviste?
Yine de, siz ikiniz oradan topuklayın. Duydunuz mu beni?
Ainda assim, desapareçam de lá.
Beni duydunuz mu?
Ouviu?
Duydunuz mu beni, kahrolası ibneler?
Estão a ouvir, seus paneleiros de merda?
- G-General, beni duydunuz mu?
Ambos estão prontos. - General, está a ouvir?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]