Benim için sorun yok translate Portuguese
329 parallel translation
Benim için sorun yok.
Não é problema para mim.
benim için sorun yok Seni biri yakalıyacaktı zaten.
Nada me preocupa! Alguém reclamará a tua recompensa!
Benim için sorun yok aslında.
Não é nada disso.
Benim için sorun yok.
Por mim está bem.
Burada takılmak istiyorsan benim için sorun yok.
Se desejar ficar, tudo bem.
İş bitirdiğin sürece benim için sorun yok.
Mas enquanto puderes funcionar, por mim tudo bem.
- Tamam, tamam. Benim için sorun yok.
- Está tudo bem, tudo bem, Não me interessa.
- Ben Sokak Devriyesi..... Yurttaşlar Komitesi'nin bir üyesiyim. Bu yüzden benim için sorun yok.
- Sou de uma organização de cidadãos para patrulhar a rua, por isso posso estar aqui.
Benim için sorun yok.
Eu não me importo.
Benim için sorun yok senden uzakta olsam bile.
Correrá tudo bem mesmo sem ti.
- Benim için sorun yok.
- Por mim tudo bem.
Kardasyanlar warp motorları için ladariuma ihtiyaç duydugu sürece, benim için sorun yok.
Enquanto os Cardassianos precisarem de ladário, deixam-me em paz.
Benim için sorun yok
Como queiras. Estás à vontade.
Hangi stratejiyi uygularlarsa uygulasınlar benim için sorun yok.
Estou confortavél com qualquer estratégia que eles achem apropiado.
10,000 dolara kadar benim için sorun yok.
Não veria problemas em gastar até... dez mil dólares.
Benim için sorun yok.
Eu vou ficar bem.
Tek incinen benim ve benim için sorun yok.
O único que pode sofrer sou eu, e eu não me importo.
- Benim için sorun yok.
Por mim, tudo bem.
Benim için sorun yok.
Por mim tudo bem.
İşte yerimiz burası. Ben istemiyorum diyorsanız, benim için sorun yok.
Se não gostarem da mercadoria, não comprem, mas para mim serve.
Benim için sorun yok.
Comigo resulta.
Pekala. Dinle, benim için sorun yok, tamam mı?
Ouve, não fico chateado, está bem?
- Benim için sorun yok.
- Aguento-me com isto.
Tamam benim için sorun yok, Koko.
Por mim, tudo bem, Koko.
Eyvallah, benim için sorun yok.
Porreiro. Eu posso viver com isso.
- Benim için sorun yok.
- Por mim acho bem.
Benim için sorun yok.
P'ra mim é igual.
Tekrar yapacağız. Benim için sorun yok.
Tudo bem por mim.
- Sanırım benim için sorun yok, öyleyse. - İyi.
Então, por mim está tudo bem.
Yani eğer istediğin buysa benim için sorun yok.
Tudo bem, se é isto que queres... por mim tudo bem.
Tabii ki, bu demektir ki onun iblislerinin peşinden gitmeyi de bırakabiliriz, ki benim için sorun yok.
Claro que isso significaria que teríamos de deixar de ir atrás dos demónios dele, o que, por mim, seria ótimo.
Bana biseksüel ya da başka olduğu söyleme çalışıyorsan benim için sorun yok.
Escuta, se me estás a tentar dizer que és bissexual ou qualquer coisa... Por mim tudo bem.
Eğer öğrencilerinin canına okumak istiyorsan benim için sorun yok, ama eğer bir daha arkadaşıma boş yere bağırırsan ; o korkunç gülümsemeyi yüzünden bizzat kendim söker, çantama koyar, ta ki herkes seni, benim bulduğumdan bile daha az korkunç bulana dek saklarım.
Tu queres gritar e espernear enquanto ensinas aqui, tudo bem! Mas se voltas a gritar com o meu amigo sem justificação... Eu vou pessoalmente agarrar nesse sorriso assustador na tua cara...
Bilmeni isterim ki... Benim için sorun yok.
Quero que saibas que não tenho problema com isso.
Evet, benim için sorun yok.
Ah, sim, quanto a mim, sim.
Benim için sorun yok.
- Claro, até me faz bem.
Onun vardiyasını da kendin üstleneceksen, benim için sorun yok.
Se queres cobrir o turno dela e o teu, não me importo.
Benim için sorun yok.
Não há nenhuma disputa aqui!
Benim için endişelenme, Sorun yok.
Não te preocupes comigo, está tudo bem.
Sanirim benim icin sorun yok.
Acho que vou esperar lá em baixo.
Benim için bir sorun yok.
Por mim não há problema.
Hey, benim için bir sorun yok, Pender, sende? Bir sorun mu var Pender?
- Não vejo problema nisso, você vê?
Ama senin için sorun yoksa benim için de yok demektir.
Mas desde que tu não tenhas problemas com isso, tudo bem!
Gerçekten, benim için bir şey değişmez. Sorun yok. Gerçekten.
Não faz diferença para mim!
Benim için bir sorun yok Başkomutanım.
- Não comigo, chefe.
- Benim için bir sorun yok.
- Não há nenhum problema.
Benim için sorun yok.
Comigo está bem.
Bak, benim için sokağa işemekte sorun yok... ama sen tuvaleti kullanmalısın.
Eu posso cagar na rua,... mas tu tens de ir a uma casa de banho.
Benim için sorun yok!
Sem problemas, certo.
Hayır, eğer onun için sorun değilse benim için de sorun yok.
Não, se ele aceitar, por mim está bem.
- Benim için sorun yok.
Por mim tudo bem.
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39