Benim için yap translate Portuguese
1,194 parallel translation
Bunu benim için yap, ben de SENİN dileğini gerçekleştireyim.
Faça isto para mim, e eu posso garantir o seu desejo também.
Benim için yap olur mu?
Fá-lo por mim, está bem? Não posso.
Benim için yapmayacaksan Sheridan ve Delenn için yap.
Se não for por mim, pelo Sheridan, Delenn.
Benim için yap. Bir daha senden bir şey istemeyeceğim.
Fazes isto para mim e juro-te que nunca mais te peço nada.
- Çabalarını takdir ediyorum, evlat. Ama benim için yapılabilecek tek şey kaldı.
- Agradeço o esforço, miúdo, mas só me resta uma coisa.
Bunu benim için yap.
Faz isso por mim.
Evet, sanki benim için yapılmış gibi.
Sim, como se fosse feita para mim.
Bunu onun için... senin için... ve benim için yapıyorum.
Estou fazendo isso por ele, por você... e por mim.
Bunu benim için yap.
Por favor, fazes isto por mim?
Bu hayvan uzun kahve renkli saçlı kızları öldürüyor. Lütfen, benim için yap.
O animal só mata jovens morenas e de cabelo comprido.
Bu pislikler hakkında bilmen gereken şey... uyuşturucuyu ne yaptıkları değil, zorlandıkları tek şeyin parayı transfer etmek olduğudur. İşin bu kısmında benim için yapılacak en iyi şey, parayı takip etmektir. Çünkü parayı saklayamazsın.
Mas o que acontece com traficantes é que mesmo que vendam a droga, o mais difícil é movimentar o dinheiro.
Benim için yap.
Por mim.
Tamam mı? Bunu Rivkah ve benim için yap. Al.
Confie em mim.
Bunu benim için yap Luc.
Faça por mim, Luc.
Benim için yapılan en mükemmel şeydi bu.
A melhor | coisa que alguém já fez por mim!
Yine bir kız kavgası ve tamamen benim için yapılıyor.
Mais uma vez, acção mulher-com-mulher e eu não me interesso nada.
Benim için yap Stu.
Faz isso por mim, Stu.
Eğer Avery ya da benim için yapmayacaksan oğlumuz için yap.
Se não o fizeres pelo Avery ou por mim fá-lo pelo nosso filho.
Benim için yap.
... fá-lo por mim.
Lütfen, bunu benim için yap.
Por favor, faz isto por mim.
- Sen benim için yap.
- Faz isso por mim.
Dinle. Frankie, bunu benim için yap, adamım, bunu asla unutmayacağım.
Faça isso por mim que nunca hei-de esquecer.
Benim için endişelenme kızım. Ben çelikten yapılmışım.
Não precisas preocupar-te comigo.
Demek istediğim ben insanlığı temsil ediyorum.. ... sizde benim için bir şey yapın. Durum açıkmı anlaşılıyormu?
Quero dizer : como se eu fosse o público... e tu farias algo no meu interesse.
Benim için büyü yap.
Faça algo de magia para eu ver.
Bunu benim komik fotoğraflarımı çekmek için yapıyorsun, biliyorum.
Só queres tirar fotos ridículas de mim.
Benim işim için anlaşma mı yapıyordunuz?
Negociaram um emprego para mim?
Bilirsin, herkes sadece köşem var diye... benim yaptığım iş için yaygara yapıyor.
Toda a gente faz um grande alarido por causa do que eu faço, só porque escrevo uma coluna.
Bunu yap. Bir kez daha, benim için.
Faz isto, uma só vez.
Öyleyse benim için bir iyilik yap.
Então faz-me um favor.
Eminim sizin gibi yapılı bir zenci için, benim bir kadının zevklerinden yararlanmam imkansız görünüyordur.
Decerto que para um preto bem apetrechado como o senhor... parece-lhe impossível que um anormal como eu goza o prazer de uma mulher.
Bunu alın, hepiniz için, bu benim kanım, size ve tüm insanlara gönderildi, günahlarınız affedilsin diye. Benim hatıram için yapın.
Tomai e bebei, este é o meu sangue, o sangue da nova e eterna aliança derramado por vós e por todos os homens, fazei isto em memória de mim.
Benim için birşey yap.
Tenho um serviço para ti.
Etmiyormuş gibi yapıyor ama benim için umut ediyor.
Embora ela finja... ela deposita esperança em mim, e quando não acontece...
Benim için tezahürat yapıyorlar.
Estão a lançar cortejos!
Hadi benim için bir şey yap :
Faz-me um favor.
Bu.. Bak, bana bir iyilik yap. Bu benim için çok, ama çok önemli.
É muito importante para mim.
Biliyorum bunu benim için yapıyorsun.
O que eu faria, Will...
Çünkü o şartlar altında bunun yapılacak en doğru şey olduğunu düşündüm. Bunun benim için en doğru şey olduğunu düşünmeye başladım.
Porque naquela situação pensei que fosse o melhor para ele, mas começo a pensar que era o melhor para mim.
İyilik için yapılmış bir şeydi. Ama bu benim altında kalabileceğim türden bir iyilik değildi.
Fez aquilo por simpatia, mas não era favor que eu fique a dever.
Bana bir kıyak yap - geri sarması Bitince benim için posta kutusuna at.
Fazes-me um favor? Pões a cassete no correio por mim?
- Bunu benim için mi yapıyorsun? - Evet.
- Faria isso por mim?
Şaka mı yapıyorsun? Benim için neredeyse ağlayacaktın.
Caíste quando chorei.
Benim gibi görünmesi için kötü yaratıkların parçalarından yapıImış, Kötülük için üretilmiş kötü bir robot!
Um robot mal construído de partes más que se parecem comigo, desenhadas para fazer mal.
Bir iyilik yapıp benim için kapatabilir misin?
Podes só fazer-me um favor e fechar na minha vez?
Ne? - Benim için Katharine Hepburn taklidi yap.
- Fazes aquela imitação da Katharine Hepburn.
Bunu benim için yıkar mıydın? Şaka yapıyorsun olmalısın.
Está de brincadeira.
Böyle bir aile yapısında olmak benim için gayet normal.
Se um homem chamado Patrick telefonar, não estou em casa.
Tatlım, şuna bir pul yapıştırıp benim için potalar mısın?
Pôes um sêlo nisto e mandas para o correio por mim?
Benim çalışmalarımı izliyor, bir sonraki filmi için araştırma yapıyor.
Anda comigo a fazer uma pesquisa para o próximo filme.
Ali, ayrı eve çıkmak için mi yapıyorsun bunu? - Hayır yaa! Eve falan ihtiyacım yok benim!
Isto é por causa de quereres um apartamento?
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için sorun değil 83
benim için zevkti 116
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için 458
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için sorun değil 83
benim için zevkti 116
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için 458