Beş para etmez translate Portuguese
1,105 parallel translation
- Beş para etmez hırsızın tekiydi.
- Ele é apenas um ladrão rebelde.
Sen beş para etmez itin birisin, olan bu.
Estäs abaixo de cäo, é esse o problema.
Beş para etmez herifler.
É so inutéis.
Beş para etmez bir dövüştü.
- Não vale nada.
Beş para etmez, değil mi ;
Isso não é bom, pois não?
İyi de, böyle bir kaba ihtiyacın olmadıkça beş para etmez ki. Lazım olursa da gider mağazadan alırsın.
Não serve, a não ser que queira um como este... e então vai comprá-lo sobre a loja.
Beş para etmez.
É uma porcaria!
Çalıştığım yere gelip kavga çıkarıyorsun. Az daha bulduğum tek beş para etmez işi de kaybedecektim.
Interferes no meu local de trabalho, quase iniciaste uma briga... e quase perdi o único emprego reles que pude arranjar.
Beş para etmez birisin değil mi?
És reles, não és?
Evet, beş para etmez.
Isto é uma porcaria!
Bu resim beş para etmez.
Esta fotografia está estragada.
Dunny-on-the-Wold'beş para etmez'bir yer.
Dunny-on-the-Wold é um lugarejo que não vale um tostão furado.
"Beş para etmez bir yer" dediğini sanıyordum.
Percebi ouvi-lo dizer que não valia um tostão furado.
Evet efendim, toprak beş para etmez, ama değerlendirilmesi gereken diğer unsurlar var :
Sim, as terras vão custar um tostão furado, mas há outros factores em jogo :
Siz, eve beş para etmez bir hediye götürdüğünüzde mesela şu resim çerçevesi gibi hayatınız cehenneme dönüşecektir.
Que história fantástica. Sabes que tipo de sala é que acho que vocês precisam?
Dunny-on-the-Wold'beş para etmez'bir yer.
Dunny-on-the-Wold é um lugar que vale dois dinheiros.
"Beş para etmez bir yer" dediğini sanıyordum.
Não disseste que era um lugar que valia dois dinheiros?
Evet efendim, toprak beş para etmez, ama değerlendirilmesi gereken diğer unsurlar var :
Sim, a terra custará dois dinheiros, mas há outros factos a ter em conta.
- Beş para etmez.
- Não presta.
Bazılarında, okuldaki beş para etmez barakanın arkasında yaptıklarını kısaca bir hatırlatma.
Algumas pessoas basta um breve olhar pelo seu comportamento na escola.
Herkes beş para etmez bir pezevenk olduğumu düşünüyor.
Todos acham que sou um chulo barato.
Ama o bir kaybeden! O beş para etmez!
Mas ele é um perdedor, é patético, é um...
Bu özelliği annelerinden ve beş para etmez magazin dergilerinden öğreniyorlar.
De todas essas revistas lixo que lêem.
Bud, bugünkü tuvaletler beş para etmez.
Bud, hoje em dia as retretes não fazem jus ao nome.
Seninki beş para etmez.
O teu é completamente idiota.
Beş para etmez çocuklarına kaç para harcadım, biliyor musun?
Sabes quanto dinheiro perdi com os teus miúdos inúteis?
Seni beş para etmez sümük!
Pedaço inútil de Iodo!
Çekik Göz hocan beş para etmez!
O teu mestre chinoca não vale nada!
Fakat, beş para etmez bir adamın, babanız olmasına izin veriyorlar.
Mas eles deixam qualquer rabo idiota ser o teu pai.
Yarım asırdan fazla zaman içinde, kainattaki en beş para etmez iki herifle evlenip, akla gelebilecek en hayırsız üç de evlat sahibi oldum.
Em algumas décadas, casei com os dois maiores inúteis do Universo e depois tive os três filhos mais ingratos alguma vez concebidos.
İşte bu yüzden, bu beş para etmez bir şey.
Isto só vale um cêntimo.
Muhitimizden bahsediyormuş. Muhit dediğin birkaç züppe ve beş para etmez adamdan ibaret.
O bairro está a desaparecer numa onda de yuppies e merda de cão.
Elveda beş para etmez orospu çocuğu.
Adeus, seu filho da mãe insignificante.
Geleceğiniz beş para etmez.
Seu futuro vale bem menos que uma mijadela.
Bir de senin gibi beş para etmez bir sahtekarı düşün.
Imagina em ti.
O herif beş para etmez bir hilebaz.
Não é mais que um jogador normal.
- Beş para etmez. - Günaydın, kızlar.
- Bom dia, meninas.
Barmen, o beş para etmez, hilekar nalbandı arıyorum.
Empregado, estou á procura daquele ferreiro vigarista.
Lenora, portakalların beş para etmez.
Lenora, as tuas mamas não são nada de especial.
Bütün pisliklere inanıyorum. Ve sürünen, beş para etmez her şeye mümkün olan her çirkinliğe ve ahlaksızlığa! Orospu çocuğu!
Acredito no lodo e nos espinhos e em tudo que se arrasta toda a podridão possível e na corrupção, filho da puta.
Beş para etmez sigara kaçakçısı.
Estou farto! Um reles ladrão de cigarros!
Beş para etmez bir hergelenin teki.
Ele é um filho da mãe que não presta.
Sizlerde beş para etmez Ölü Romeolar olmalısınız.
Para aqueles mais distraídos, vocês são os Dead Romeos.
Bütün bu yaygara o beş para etmez orospu çocuğu için!
Tanta choradeira pelo sacana do inútil!
Şuna bak. Beş para etmez.
Olha para ele.
Bu tahta beş para etmez.
E com esta merda desta tábua!
Güvenlik derecesi beş para etmez.
Não merece a pena.
O beş para etmez bir herif.
Por favor, ele é inútil.
Bunlar beş para etmez.
Definitivamente lixo.
Bunlar beş para etmez.
Não vale nada.
Sizi beş para etmez herifler!
Paspalhos!