Beş yıldır translate Portuguese
795 parallel translation
Son beş yıldır kodes, sürgün ve tebliğlerden başka bir şey görmedim.
Nos últimos cinco anos não vi nada a não ser prisão, exílio e manifestos.
Bu kişi, beş yıldır polis tarafından aranıyor.
Esta pessoa é procurada pela polícia há cinco anos.
Otuz beş yıldır bu marka puro içiyorum.
É de uma marca de charutos que fumava há 35 anos.
- Beş yıldır hapiste.
- Está na cadeia há cinco anos.
Beş yıldır teşekkür ediyorum.
Tenho estado a agradecer-lhe durante 5 anos.
Son beş yıldır ne yapıyorduk?
Que mais fizemos, nos últimos cinco anos?
Beş yıldır bugünleri bekledim, deri bile yüzdüm, dört eyalette döğüştüm, kendi yöntemimle Ordway ile ödeşmek için senin gibi bir avukatı tutmak için para biriktirdim.
Esperei cinco anos para conseguir isto, a tocar gado, a conduzi-lo pelos quatro estados, para juntar dinheiro suficiente e conseguir um advogado como tu... que descobrisse tudo o que pudesse para me devolver o Ordway... a minha própria maneira.
Beş yıldır ilk kez beraberiz ve ben konuşup duruyorum.
É a primeira vez que estamos juntos nos últimos cinco anos, e estou a fazer discursos.
Son beş yıldır tek yaptığın konuşmak.
Tudo o que sempre tive durante os últimos cinco anos, é conversa.
Tam beş yıldır bunun peşindeyiz.
Há cinco anos que o estamos a pedir.
Bu çizmeleri beş yıldır giymedim.
Não uso estas botas há cinco anos.
Beş yıldır evlisin.
Já é casada há cinco anos.
Beş yıldır defterimde duruyor.
Já está para venda há cinco anos.
Zamanınızı boşa harcarsınız, ben beş yıldır deniyorum.
Só perderia tempo. Eu ando a tentar há cinco anos.
Beş yıldır onu görmemiştim.
Já não o via há cinco anos.
Doktoru beş yıldır tanıyorum.
Conheço o doutor há uns 5 anos.
Steve Black on beş yıldır ortalarda bile yok.
O Steve Black não tem estado por aqui há mais de 15 anos.
İşte Taha, Kammal'ın oğlu ve beş yıldır Abu Yesha muhtarı.
Eis Taha, filho de Kammal, e há cinco anos... líder de Abu Yesha.
İşim, tırmanmak ve son beş yıldır tırmanmadım.
A minha especialidade é o montanhismo e não o pratico há cinco anos.
Beş yıldır Dana Kaya'nın karısıyım.
Há cinco anos que sou mulher do Stone Calf.
Sana hatırlatmama gerek yok ama bu savaş yaklaşık beş yıldır devam ediyor.
Acho que não preciso de lhe recordar... Que esta guerra dura há quase cinco anos.
Hayır, hayır. Beş yıldır, efendim.
Não, não, não, há cinco anos, meu Capitão.
Beş yıldır görmüyordum.
Já não bebia isto há cinco anos.
Beş yıldır buradasınız.
- Como? Estão cá há cinco anos.
Beş yıldır sinirlerini kontrol edemiyorsun.
Por cinco anos controlaste os teus nervos.
Bunlar bizim çocuklarmız. Beş yıldır onları burada saklıyoruz.
# # Sopra ligeiramente sobre a Baía do Embalo
Ben beş yıldır bakanlarla çıkıyorum. Anlarsınız, bence harikalar.
Bem, tenho saído com ministros há cinco anos e, está a ver, acho que são maravilhosos.
Seni beş yıldır tanırım.
Conheço-te há cinco anos.
Beş yıldır, yapacak daha iyi bir şeyim olmadı.
Há cinco anos que não tenho nada de melhor para fazer.
Son beş yıldır ne yaptın?
Que anda a fazer há cinco anos?
Beş yıldır buradasın, bu insanlardan hiç mi bir şey öğrenmedin!
Vives aqui há 5 anos e não aprendeste nada sobre esta gente!
Son beş yıldır, başka bir bekarla birlikte yaşayan bir bekar.
Um solteirão a viver com outro solteirão há cinco anos.
Son beş yıldır binlerce gizli polisin fellik fellik aradığı adam.
1.000 polícias secretos... têm andado à caça há já cinco anos.
Adamı beş yıldır kimse görmedi.
Ninguém vê o homem há 5 anos.
Beş yıldır ilk kez.
Primeira vez em cinco anos.
Beş yıldır Matt Lowe'un peşindeydim.
Segui o Matt Lowe durante cinco anos.
Beş yıldır yanyana olduğunuz kimseler vardı.
Vivemos 5 anos com aqueles homens.
Hayır, beş yıldır evliyseniz ve evlilik boktan bir hal aldıysa çok zamanınızı mide bulantısıyla geçirmeye başlarsınız.
Se fomos casados durante cinco anos e a coisa vai por água abaixo, vamos passar muito tempo a vomitar.
Son beş yıldır, bana hep milli bir unvan söz veriyorsun ama her yıl kıl payı kaçırıyorsun.
Nos últimos cinco anos, tem-me prometido um título nacional e todos os anos acaba por falhar.
Burası beş yıldır hiç kullanılmadı.
Passaram a usar a Zona 2. Há cinco anos que não se usa esta zona.
Bay Peabody was 15 yıldır bir Gizli servis mensubudur. Son beş yıldır da benimleydi.
O Sr. Peabody era agente dos Serviços Secretos há 15 anos, os últimos cinco comigo.
Ama beş yıldır C-2 kuryesiyim.
Mas já sou correio do C-2 há cinco anos.
Ama beş, altı yıldır Earle'lerden kimse yok.
Mas nenhum apareceu por aqui em 5 ou 6 anos.
Bence bu mezar taşı en az beş, altı yıldır gölde duruyor.
O certo é que essa vigília no lago dura uns 5 ou 6 anos.
Beş yıldır.
Há cinco anos.
Beş yıl önceki çalınan altınlar araştırıldığında arkasında gene bu soyguncular vardı.
Há cinco anos que investigam onde está o ouro e quem está atrás desse roubo.
Dışarıya bakıyorum ve toprağı görüyorum. güçlü, kuvvetli ve sevimli genç adamlar on beş bin yıldır onun şerefine dans ettik.
quando olho para fora vejo o país novo e bonito duro e forte
Ben ve Frank beş altı yıldır birlikteyiz.
Sabe, Frank e eu... faz cinco ou seis anos que estamos juntos.
Dört beş yıldır bizim yaptığımız da bu. "
Por quatro ou cinco anos ".
Bunlar bir yıldız gemisi olan Atılgan'ın yolculuklarıdır. Beş yıllık görevi boyunca amacı, yabancı yeni dünyalar keşfetmek, yeni yaşamlar ve medeniyetler bulmak, daha önce kimsenin ulaşamadığı yerlere cesaretle gitmektir.
Estas sao as viagens da nave estelar Enterprise... em sua missao de cinco anos para a exploraçao de novos mundos... para pesquisar novas vidas, novas civilizaçoes... audaciosamente indo onde nenhum homem jamais esteve.
15 yıldır haftanın beş günü, o masanın arkasında oturdum. Her gün saçma sapan haberleri hiçbir yorum katmadan sunan heyecandan yoksun bir sunucuydum.
Bem, todos os dias, cinco dias por semana, durante 15 anos, estive sentando àquela secretária, analista imparcial, informando com imparcialidade, as loucuras diárias que constituem o noticiário.