Bir aptal translate Portuguese
6,714 parallel translation
Tam bir aptalım.
Sou tão estúpida. Fica aí.
O bir aptal ama onu öldürmene gerek yok.
Ele é doido Mas sem necessidade nenhuma para o matar.
Ama zengin bir aptal tanıyorum.
Mas eu conheço um palerma de um ricaço.
O zaman çok daha büyük bir aptalım.
Então, sou mais tolo ainda.
bende Henry'den tırsmaya başladım sadece bir aptal Henry'den daha çok o piçten korkar tekrar hatırlatmalımıyım Lord Hugo, topraklarına, sıfatına ve gücüne ne olacağını
Só um tolo temeria mais a Henrique do que a este bastardo. Tenho de vos lembrar o que acontece às vossas terras, ao título, ao poder, quando Henrique alterar as leis da sucessão?
Ancak bir aptal savaşa çabuk koşar.
A guerra de um corpo e a alma de uma nação. Apenas um tolo entra depressa numa guerra...
Ve sakın orada bir aptal gibi görünme.
E não te comportes como uma idiota lá fora.
Evet ama bu beni bir aptal gibi göstermiş.
- Chopper! - Isto é tudo culpa tua!
- Beni daha büyük bir aptal gibi göstermiş.
Volta aqui, ameaça metálica!
Yalnızca bir aptal, dünyadaki tüm sorunları çözebileceğini düşünür.
Só um tolo pensa que consegue resolver os problemas do mundo.
Senin becerilerini sadece bir aptal hafife alır.
Só um tolo subestimaria o teu desembaraço.
Tam bir aptalım.
Fui uma tola.
Tam bir aptalım.
- Sou tão idiota.
Bunun için fazlaca inatçısın. Kafasında süper bir bilgisayar olan adam için bazen gerçekten tam bir aptal olabiliyorsun.
Para um homem com um computador na cabeça, consegues ser muito estúpido às vezes.
- Kendini gübre makinesiyle kesen ve tetanoz aşısı olmayı veya temizlenmeyi kabul etmeyen bir aptal olduğunu söyledi.
- Ele é uma besta que se cortou e recusa-se a vacinar-se contra o tétano ou limpar-se.
Bak, ben bir aptalım.
Sou uma idiota.
Hangi bir aptal domuz kapanını göremez?
Que espécie de tolo não reconhece uma armadilha de javalis?
Mahcup bir aptal?
A espécie envergonhada?
Sana merhaba demeden gözlerine bakarsam aptal bir alık durumuna düşerim.
ficava de boca aberta. Merda.
Buraya yabancı bir kızı becermek için geldin ve sonrada resmimi aptal arkadaşlarına gösterecektin.
Tu só querias foder uma estrangeira e mostrares a foto ao teu amigo.
Aptal bir pencereden atladığım için 100 bin peso kazandım.
Acabei de fazer 100 mil pesos por saltar por uma janela estúpida.
Tamam, kimin aptal olduğunu bir kenara bırakalım ve bu pistte muhtemelen kimin bizi beklediğini konuşalım.
Bem, vejamos novamente quem é o idiota, e vamos discutir quem estará à nossa espera na pista.
Şuna bakın. Hangi aptal böyle bir partiye çocuk getirir ki?
- Que tipo de idiota trás um miúdo para uma festa destas?
Mademki buradayız, niye bu aptal, çocuksu, amaçsız buz kızaklarına gidip bir içki almıyoruz?
Olha, já que aqui estamos, porquê não vamos até aquela juvenil, idiota, escultura inútil e tomamos uma bebida?
Aptal değilim. Bir şey olduğunu biliyorum.
Sei quando se passa algo.
Sana göre ben aptal, kötü, baskıcı bir palyaçoyum, değil mi?
Achas que sou um idiota desagradável e arrogante, certo?
Tam bir aptalım.
Sou uma idiota.
Milyoner Spielberg, bir kez daha, sizi aptal yerine koyar.
O milionário do Spielberg ainda vos torna mais burros.
Eziğin birine hediye veririm. Aptalın tekine hediye veririm hatta bir kıza bile hediye veririm ama kabadayı birine hediye vermem!
Eu até dou um cartão a um falhado, até a um imbecil, até dou um cartão a uma miúda, mas não vou dar um cartão a um rufia!
Aptal bir anlaşma yapmak için buradasınız.
Estão aqui para fazerem um acordo parvo.
Bir şey yapsana, aptal.
Faz alguma coisa, seu idiota.
Ailevi sorunları olan aptal bir çocuk sadece.
Não passa de uma miúda estúpida com pais problemáticos.
İkinizin de sakin olup histerik, aptal bir çocuk gibi davranmayı kesmelisiniz.
Precisam de acalmar-se, e parem de comportar-se como miúdos histéricos e estúpidos.
Kıdemli bir polisi aptal yerine koyacak kadar sahte belgeleri var, ve operasyonu bir M.G.M. ajanı gelmeden hallettiler.
Criaram documentos falsos convincentes o suficiente para enganar um policia veterano e organizaram a operação de forma a chegarem antes do verdadeiro agente.
Ama iyi bir araştırmacı birisinin aptal olacağını olasılığını asla unutmaz.
Mas o bom investigador nunca exclui a possibilidade que algum deles seja um idiota.
Ya da adam gibi davranan aptal bir liseli.
Ou um adolescente estúpido a fingir ser um homem.
O bir kitsune aptal.
Ela é um Kitsune, idiota.
Yanımda getirecek kadar aptal olmamam iyi bir şey.
Ainda bem que não fui estúpida para o trazer.
Bu aptal hava yüzünden bir haftadır içeride tıkılıp kaldık.
Estamos aqui, presos há 1 semana seguida, por causa deste tempo maluco.
Uh, Kamyonetimde saklanıyordum, şu vampir filmlerindeki aptal çocuklardan birinin bir klübte belirmesini bekliyordum.
Terça-feira. Estava na minha carrinha a espera que um daqueles miúdos idiotas dos filmes de vampiros fosse aparecer numa discoteca. Mas não apareceu.
Tabi birkaç saat önce tekneme dalıp "aptal" bir kolye için kimliğimizi riske atmak uğruna Tori'yi tutuklaman hariç.
À exceção de há umas horas, quando invadiram o meu barco, prenderam a Tori, e arriscaram expor-nos, tudo porque queriam aquele colar estúpido.
Bu o! Ne? Bu sadece aptal bir resim Pen.
O que... é apenas um retrato estúpido, Pen.
Javier ACOSTA kazanamayacağı bir savaş başlatacak kadar aptal değildir
O Javier Acosta não é estúpido o suficiente, para começar uma guerra que não pode vencer.
Yanımda bir daha şarkı söylerek konuşursan o aptal elbiseni parçalayıp sana yediririm. Tamam, çok korktum.
Voltas a cantar à capela e eu arranco-te esse vestidinho e enfio-to pela boca abaixo.
Bir kutu kıldan daha aptal.
Mais burro que uma porta.
Ama diğerleri gibi kör ve aptal bir şekilde tökezlemeyi tercih ediyorsan önden buyur.
Mas se preferires fazeres-te de burro e estúpido... como os outros... está à vontade.
Aptal içi dolu bir şey ama babam başını oynatıp, onu seslendiriyordu ve ona hayat veriyordu.
É um boneco de peluche parvo, mas o meu pai agitou-lhe a cabeça e atribuiu-lhe uma voz. Deu-lhe vida.
Irving bir sebepten dolayı Henry'nin kontrolünde olduğu için ve Jenny'deki o aptal para yüzünden sadece birbirimize güvenebiliriz.
Com o Irving nas garras do Henry, e essa maldita moeda na Jenny, só nos resta confiarmos um no outro.
Ben tam bir aptalım.
Sou um completo idiota.
Bu kızlar nasıl oluyorsa yazın bir anda aptal birinci sınıftan göğüs dekolteli, kısa şortlu sürekli kıkırdayan Kesha kopyalarına dönüşüyorlardı. Ve tek eğlendikleri şey ise son sınıf erkekleriyle takılmak oluyordu.
No verão, estas raparigas passaram, magicamente, de caloiras parolas a uma horda de clones com decotes, mini calções e risinhos parvos, sempre prontas a atirarem-se aos rapazes finalistas.
Çünkü bu aptalca bir karar ama sen aptal değilsin, Paige.
Porque é uma decisão estúpida e tu não és estúpida, Paige.
aptal 1495
aptallar 307
aptalsın 52
aptalca 170
aptal olma 508
aptalım 22
aptallık 35
aptal köpek 23
aptal kız 56
aptal herif 152
aptallar 307
aptalsın 52
aptalca 170
aptal olma 508
aptalım 22
aptallık 35
aptal köpek 23
aptal kız 56
aptal herif 152
aptal mısın 23
aptal değilim 87
aptal kadın 29
aptal mısın sen 28
aptal şey 64
aptalca bir soru 19
aptal herifler 19
aptal çocuk 40
aptal değil 30
aptal gibi hissediyorum 19
aptal değilim 87
aptal kadın 29
aptal mısın sen 28
aptal şey 64
aptalca bir soru 19
aptal herifler 19
aptal çocuk 40
aptal değil 30
aptal gibi hissediyorum 19