Biri öldü translate Portuguese
580 parallel translation
Biri öldü.
Um deles morreu.
Hayır, biri öldü.
Não. Um está morto.
Biri öldü, biri doğdu.
Um se vai e o outro chega
Hey, sonunda biri öldü.
Olhem, alguém morreu, afinal.
Altı kişi zehirlendi... sadece biri öldü.
Seis pessoas são envenenadas e apenas uma morre,
Dün gece düvelerden biri öldü.
Uma novilha morreu durante a noite.
- Biri öldü - bu normaldir.
Sobre o quê? - Um homem morreu, é normal.
Biri öldü, öteki benim ve üçüncüsü Cole Thornton.
Um está morto, o outro sou eu, e o terceiro é o Cole Thornton.
Sadece biri öldü, Doktor.
Só morreu um, Doutor.
Biri öldü.
Morreu alguém.
Kölelerinden biri öldü ve içkinin yarısı zavallı oğlanın kemiklerine dökülmesi gerekiyordu.
Um de seus escravos morreu, e metade das bebidas... tiveram que ser despejada sobre os ossos do pobre menino.
Adamlarιmdan biri öldü.
Um dos meus homens morreu.
Bu operasyon sırasında kardeşlerimizden biri öldü.
Durante o curso desta acção, um dos nossos irmãos morreu.
- Cemaatimden biri öldü. - Bunu duyduğuma üzüldüm.
Um dos meus paroquianos está a morrer.
Sekiz ceset, ölü bir muhbir, en iyi adamlarımdan biri öldü, Tanrı aşkına.
Oito corpos, um informante morto, um dos meus melhores homens baleado, por amor de Cristo.
Adamlarımdan biri öldü.
Mataram um dos meus homens. Isso foi tudo o que aconteceu.
Zavallının biri öldü, şimdi sorularıma cevap verin!
Um pobre coitado morreu, por isso comecem a responder!
Yani diyorsun ki biri öldü ve... bu yavruyu ucuza kapattınız.
Morreu alguém e ficou com isto por uma pechincha?
Tavsanlarïnïzdan biri mi öldü?
Um dos vossos coelhos está doente?
- Biri mi öldü bayım?
- Morreu alguém, senhor?
Bir zamanlar kadın olan biri, ama canına rahmet, öldü.
Alguém que foi mulher, e agora descansa em paz.
Herhangi biri gibi, tozlu bir fırtınada öldü.
O homem morreu numa tempestade de pó, uma morte igual às outras.
- Peki adamlarımdan biri neden öldü?
- Porque morreu um dos meus homens? !
Sonra onlardan biri bana dokunmaya başladı ve bir silah sesi duydum ve Paul öldü.
E um deles... agarrou-me. Ouviu-se um tiro. E o Paul morreu.
Biri teslim oldu, yangın kontrol altına alındı ve O'Hara öldü.
O incêndio foi controlado e O'Chara nele morto.
Altısı intihar etti, dördü düelloda öldü, biri de Viyana Operası balkonundan düştü.
Seis suicidaram-se, quatro morreram em duelo, e um caiu da galeria da Ópera de Viena.
Biri mi öldü?
Não te posso contar nada esta noite. Agora sobe.
Kurbanlardan biri olay yerinde, diğeri de hastanede öldü.
Um dele morreu no local e o outro mais tarde, no hospital.
Binadaki herkes katledilmiş. Herkes öldü. Teşkilat dışından herhangi biri olayı fark etti mi?
O incidente foi notado por alguém alheio à firma?
Gaetulicus'u konuşturması için Cassius'a "işkence yap" emrini verdim ağzından laf alamadık, adam işkencede öldü muhafızlardan biri bana, Cassius'un ağladığını söyledi.
Mandei-o torturar Getúlico para lhe tirar informações, mas não conseguiu tirar informações nenhumas e ele morreu sob tortura. E um dos guardas contou-me que o viu chorar.
Misafirlerden biri yeni öldü de.
Pois é, um dos hóspedes acabou de morrer.
Ailenizden biri mi öldü?
Houve uma morte na sua família?
Biri mi öldü?
Morreu alguém? - O violinista.
Sonra biri daha öldü ve polis kızı arıyor. - Ama kız hepsini atlattı.
Morreu outro em Valência e andam à procura dela, mas desapareceu.
Biri mi öldü ki?
Alguém faleceu?
Bizimkilerden biri Williams'daki telefon sırasını bozdu ve üç asker öldü.
Um dos nossos passou à frente na fila do telefone e três soldados morreram.
Üç yıldır birlikte çalıştığım biri kollarımda öldü.
Um homem com quem trabalhei três anos morreu-me nos braços.
Biri mi öldü?
Morreu alguém?
- Biri mi öldü? - Evet.
- Alguém está morto?
Sana inanıyorum Amy, ama biri senin arabanda öldü.
Eu acredito, Amy, mas alguém morreu no teu carro.
Bak, o biri sana ne söylediği umrumda değil, benim babam altı yıI önce öldü.
Olhe, não sei o que lhe contaram mas o meu pai morreu há seis anos.
- Burada biri mi öldü?
Que se passa aqui?
Hatta biri arabada öldü.
Um menino morreu antes de chegar.
Burada biri mi öldü?
Morreu alguém aqui?
- Biri filan mı öldü, yoksa...?
- Morreu alguém?
Adamlar öldü mü kaldı mı umrunuzda değil. Uçağın biri gider, biri gelir...
Quer lá saber se vivem ou morrem, se mais um avião...
Garrett 1908 şubatında 21 yaşında biri tarafından vurularak öldü.
Garrett foi morto em 1908. Por um jovem de 21 anos.
En çok da, söylentiler. Araştırmacılarınızdan biri geçen sene öldü.
Um de seus pesquisadores foi morto no ano passado.
Adamın biri arabasının ön camına saplanarak öldü.
Um homem é projectado para o pára-brisas do carro.
Biri mi öldü?
- Alguém morreu?
Elaine, kadın tarayıcılarımızdan biri henüz öldü.
A Elaine, uma das nossas mulheres Scanners, acabou de morrer.
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldürür 25
öldüğünde 37
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldürür 25
öldüğünde 37
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
öldürecekler 16
öldürdüm 50
olduğun yerde kal 516
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25
öldük 27
öldürecekler 16
öldürdüm 50
olduğun yerde kal 516
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25