Bizimkiler translate Portuguese
1,194 parallel translation
Bizimkiler de öyleydi, Anne.
Também tivemos vidas difíceis, mãe.
- Bizimkiler bensiz de idare ediyor.
Os meus homens estão a sair-se bem sem mim.
Bizimkiler bitti.
As nossas acabaram.
Bizimkiler de gelmek istiyor, sorun olur mu?
Os meus pais também querem ir. Pode ser?
Bizimkiler Florida'ya dönüyor.
Que os meus pais vão voltar para a Flórida.
Kramer, bizimkiler Florida'ya dönüyorlar.
Kramer, os meus pais vão ter de se mudar para a Flórida.
- Bizimkiler Florida'ya taşınıyorlar!
- Os meus pais vão mudar-se!
Bizimkiler ayrıyken, babam biraz kafayı yemişti.
Na época em que os meus pais estiveram separados, passou-se um bocado.
Sanırım sizin tanrılarınız bizimkiler kadar gizemli değil.
Suponho que os vossos deuses não sejam tão secretos.
Bizimkiler onu buraya kilitlemiş olmalılar.
Devem tê-lo deixado preso cá dentro.
- Bizimkiler burada değil!
- Rico! - As nossas cabeças não estão aqui!
Bizimkiler savaş istemedi, ama o Paramon'a bağlı.
Nós não queremos guerra, Mas ele é parente do Paramon.
DNA zincirini oluşturan öğeler bizimkiler gibi.
A composição deste ADN é igual à nossa.
Bizimkiler için, çok bile sayılır.
Com os meus pais, já é muito.
Yapamam. Bizimkiler Peter ve Alice ile akşam yemeğine çıktılar ve içerde bakmam gereken bir bebek var.
Os meus pais foram jantar com o Peter e a Alice e eu tenho que olhar pelo bebé.
Bizimkiler adına, Ponço!
Isto é pelos nossos, Poncho.
Örneğim ; bizimkiler Barbara'dan tam zamanında dönmemi istediler.
Faz 15 dias peço ir à festa da Bárbara. Querem que volte para as 12.
Gerçekten mi? Bizimkiler schvartze'ler yüzünden taşınacağımızı söyledi.
Os meus pais disseram que íamos mudar-nos por causa dos Shvartzes.
Senin ihtiyaçlarınla bizimkiler bağdaşmıyorsa...
E se as tuas necessidades e as nossas não chocarem...
Bizimkiler üzerinde çalışıyor.
Tenho a malta a trabalhar nisso.
Seninkilerle bizimkiler arasındaki düşmanlığın, Jefferson Keane olayının soğumasıyla, geçmişte kalmasını diliyorum.
As desavenças entre vocês e nós, agora com o Jefferson Keane morto...
Nerede bizimkiler?
Mas onde se meteram os meus pais?
Bizimkiler onunla anlaşamazlar.
Eles não se misturavam com ele.
Hangisi daha kötü : yalnış eller mi, bizimkiler mi?
Ou pior : a mãos erradas ou às nossas.
Evet ama bizimkiler cok iyi oyun cikariyor.
é, mas os Mud Dogs tem jogado um sensacional jogo de futebol.
Her insan bizimkiler kadar iyi kalpli değil.
Nem todos os humanos são tão bondosos como o nosso.
Ben yokken bizimkiler ondan borç almak zorunda kalmış.
Enquanto estive fora, meu pessoal precisou pedir um empréstimo a ele.
Girerse bizimkiler tarafsız olamazlar.
Vai desorientar a equipa!
Adamlar yerinde kalsın. Bizimkiler destekler.
Ficam e os nossos homens apoiam-nos.
- Ya bizimkiler?
Mandei que ficassem fechados nas instalações.
Bizimkiler Pazar günü dönüyorlar.
A sério, os meus pais vêm domingo.
Ya bizimkiler?
E os nossos?
Bizimkiler şarap işini bıraktı.
Os meus abandonaram o cultivo para se dedicar aos negócios.
Umarım bizimkiler oraya daha önce varmaz.
Espero que os guardas não cheguem lá primeiro.
Bizimkiler biraz eğleniyor, o kadar.
Estäo a divertir-se com ele, só isso.
Bizimkiler hallederler.
Os nossos rapazes vão tratar deles.
Öyleyse bizimkiler, anne Bezoar'dan emir alıyor.
As pessoas estão a seguir ordens da mãe bezoar.
Leonard'la birlikte senin ailenleyiz. Bizimkiler ve Jane de burada. İşini bitirince bize katılmanı umuyorum.
O Leonard e eu estamos em casa dos teus pais, com os meus pais, e a Jane, e gostávamos que viesses cá ter quando acabares de trabalhar.
Her heyse, bizimkiler uzun zamandır sizinkilerle takılmadıklarını söylediler.
Estavam todos a falar de como é difícil para os meus pais darem-se bem com os teus pais.
Bizimkiler burada kalmasını mı istemişler?
Os meus pais convidaram-no para ficar aqui?
Bizimkiler nerede?
Onde estão os rapazes?
Bizimkiler her yıl olduğu gibi bu yıl da... o sakat Noel partisini veriyor.
Os meus pais vão dar a mesma velha e estúpida festa de Natal... que eles fazem todos os anos. Todos os adultos :
Ahbap! Bizimkiler bizi oraya hasta olalım diye yollamış!
Meu, foram os nossos pais que nos mandaram para lá para ficarmos doentes.
Michael damat konuşmasını yaptığı sırada onu iki kez vuracaksın. Sonra bizimkiler seni vuracak.
Quando Michael se levantar para fazer o seu discurso você atira nele duas vezes e nossos homens atiram em você.
Sen yokken bizimkiler aradı.
As unidades paternas telefonaram.
Bizimkiler evlediğinden beri istediğin şeye sahip olacaksın.
Consegues o que sempre desejaste desde que os pais casaram.
Ama bizimkiler daha kötü oynuyor.
- E não é. Nós estamos a jogar mal.
Bizimkiler uyuyana kadar beklemek zorunda kaldık.
Tivemos de esperar que os nossos pais adormecessem.
İsimleri aynı bizimkiler gibi Azucena ve Javier'di.
Chamavam-seAzucena eJavier, talcomonós.
Bizimkiler köprünün öbür ucunda hazır olsun!
Percebeste tudo.
Bizimkiler oksijen kullanıyor.
Os nossos usam oxigênio.
bizimkilerden biri 16
bizim 255
bizim evimiz 18
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizim değil 34
bizim gibi 50
bizim de 22
bizimle misin 23
bizim 255
bizim evimiz 18
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizim değil 34
bizim gibi 50
bizim de 22
bizimle misin 23