Bu da bir fikir translate Portuguese
294 parallel translation
Eh, bu da bir fikir.
Bem, é uma ideia.
- Bu da bir fikir, değil mi?
- É uma ideia, não é?
- Evet, bu da bir fikir.
- Sim, é uma ideia.
Bu da bir fikir.
É uma questão de opinião.
- Bu da bir fikir.
- É uma ideia.
Hey, Dave, bu da bir fikir.
Dave, essa é uma boa ideia.
Bu da bir fikir.
É uma ideia.
Bu da bir fikir.
É essa a minha intenção.
Bu da bir fikir, Jupiter adına.
- Tu? Mas é uma excelente ideia!
Bu da bir fikir.
Era um pensamento.
Şey, bu da bir fikir.
Bom, é uma ideia. - Levas-me contigo?
Bu da bir fikir Komutan.
Isso é uma opinião, Comandante.
- Bu da bir fikir.
- É questão de opinião.
Bu da bir fikir.
Bem, é uma ideia.
Evet bu da bir fikir.
Bom, não é uma má ideia!
Şimdi, bu da bir fikir.
Não seria má ideia.
Bu bana hepiniz hakkında bir fikir verdi.
- Sim. E isto dá-me uma boa ideia para vocês.
Bu, fotoğraf malzememiz hakkında bize zengin bir fikir veriyor. Ama şey, o gün sis vardı.
Esta precisão dá uma bela ideia da perfeição do material fotográfico.
Bu bana bir fikir verdi.
O que me dá uma ideia.
- Bu bana bir fikir verdi.
Isso dá-me uma ideia!
Bu size, kabaca bir fikir verebilir sanırım.
Isto dá-lhe uma ideia da mensagem.
Yeni fotoğraflar çekmek için çıkacak olsak da,.. ... bu fotoğraf, görevin zorluğu hakkında size bir fikir verebilir.
Ainda que vamos lá tirar novas fotografias, esta dar-vos-á uma ideia de como esta missão será dura.
Sizi bilgilendirmek amacıyla kısa bir film hazırladım. Umarım bu film karşı karşıya olduğumuz yaratıklar hakkında bir fikir verir.
Para lhes explicar, preparei um curta-metragem... que, espero, lhes dê uma ideia da natureza da criatura que combatemos.
Mucit ya da bilimci değilim. Ama bu iyi bir fikir.
Não sou inventor, nem cientista, mas sei que é uma boa ideia.
Bu da bir fikir işte.
Sabes, é uma ideia.
Bu sana bir fikir verir mi?
Isto dá-lhe alguma ideia?
- Bu da iyi bir fikir.
- Esta ideia também é boa.
Yanımızda taşıyamıyoruz ancak bu size bir fikir verecektir.
Não dá pra carregar, mas dá pra ter uma ideia.
Marguerite bunun akıllıca olduğunu düşünmüştü ki, bu da sana Marguerite hakkında bir fikir vermiş olmalı.
A Marguerite achou inteligente. O que deve dizer-lhe algo sobre ela.
Bu ona nasıl yaklaşacağımla ilgili bir fikir veriyor.
Isso dá-me uma ideia de como chegar até ele.
Gamoray'i almalıyız! Bu da bir fikir Komutan.
Isso é uma opinião, Comandante.
Her neyse bu ekonomi için iyi bir fikir olabilir.
De qualquer modo seria uma excelente ideia para a saúde da vossa economia.
Bilmiyorum, belki bu o kadar da iyi bir fikir değildi.
Talvez seja uma má ideia.
Bu bana bir fikir verdi KITT.
Isso dá-me uma ideia, KITT.
Gayet güzel bir fikir. Bu iş bizim için. Şirketin iyiliği için.
Estou a fazer isto por nós, para o bem da empresa.
- Tüm teklif edebileceğin bu mu? Ben sadece güneşin konumu hakkında fikir veriyorum eğer batmadıysa bize zaman hakkında kabaca bir fikir verir.
Só estou a dizer... que a posição do sol, se estiver lá... dará uma ideia aproximada da hora.
Annem yanında. İzninizle, biri benden bir fikir çaldı ve bana bir mankenlik işine mal oldu. Bu meseleyi Bundy'lerin bildiği tek yöntemle halledeceğim.
Bom, se me derem licença, roubaram-me uma ideia, o que me custou um trabalho como modelo, por isso, vou resolver isto da única maneira que nós, os Bundy, sabemos.
Her gün için gerçek bir plan vardı. Ama Francis yazmaya başladığından beri, ya da yazmaya ortak olduktan bu yana, çoğu şeyi o anda üretiyordu ve yeni bir fikir geldiğinde, tüm gece boyunca oturup ve yazıyordu.
Havia um plano para cada dia. podia criar coisas em cima da hora.
Biliyormusun, belki bu o kadar da kötü bir fikir değil.
Talvez não seja má ideia.
Bu daha da iyi bir fikir.
Ainda melhor.
Bu harika bir fikir! Senin yaşında olsaydım tam da yapacağım bir şey bu!
Exatamente o que eu faria se tivesse a sua idade.
Şey, bana sorarsan, bu da dahice bir fikir.
É uma ideia brilhante, se me permite dizer.
Bu iyi bir fikir değil.
- Não é boa ideia. - Por causa da minha presença?
Belki birileriyle konuşsan, bu kadar da kötü bir fikir olmazdı.
Talvez não fosse má ideia se falasses com alguém.
Sanırım bu çok da iyi bir fikir değildi.
Acho que afinal isto não foi lá grande ideia.
Bu bana bir... fikir verdi.
Isso dá-me... uma ideia.
Bu o kadar da kötü bir fikir değil üstelik.
Isso também não é uma técnica má.
Size genel bir fikir vermesi açısından, profesörün çalışma odası ve bu vakadaki çeşitli noktaları içeren kendimce gerekli olan kaba bir kroki çizdim.
Fiz uma planta da casa para lhe dar uma ideia da localização do escritório do Professor e também dos pontos que me parecem essenciais para o caso.
Af kurulu mahkemesi bu çarşamba ve avukatı sizin de orada olmanızın iyi bir fikir olacağını düşünüyor.
A audiência da Comissão de Indulto é na quarta-feira. O advogado dele pensa que seria bom a senhora estar presente.
Bu fikir bende öyle bir saplantı haline geldi ki zamanla herkesin ölümünün detaylarını görebilme yeteneğim oluştu.
Fiquei tão obcecado com essa ideia que, gradualmente, adquiri a capacidade de ver as especificidades da morte das pessoas.
Tamam, bu yazılım, hastaların ameliyat sonuçları hakkında tahmini bir fikir edinmeleri için yapıldı, değil mi?
Este software dá aos doentes uma ideia do resultado projectado, certo?
bu da ne 2329
bu da ne demek 442
bu da senin 34
bu da değil 27
bu da 414
bu daha iyi 394
bu da demek oluyor ki 33
bu daha kötü 16
bu da kim 384
bu da ne demek oluyor 285
bu da ne demek 442
bu da senin 34
bu da değil 27
bu da 414
bu daha iyi 394
bu da demek oluyor ki 33
bu daha kötü 16
bu da kim 384
bu da ne demek oluyor 285