English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bugün burada

Bugün burada translate Portuguese

2,140 parallel translation
Biliyoruz ki bugün burada sizlere konuşan kişi eşim olmalıydı.
Todos sabemos que devia ser o meu marido a falar-vos hoje.
Sevgili konuklar, Bugün burada bu adam ve kadını kutsal evlilik bağı ile bağlamak için toplandık.
Queridos amados, estamos aqui juntos para unir este homem e esta mulher sob os sagrados laços do santo matrimónio.
Bugün burada birbilerine evlilik yeminiyle bağlanırken neyin içine girdiklerini biliyorlar.
Hoje, eles estão aqui para se comprometerem um com o outro, de livre e espontânea vontade e sabem no que se estão a meter.
Saygıdeğer konuklar, bugün burada bu erkek ve kadının kutsal evlilik töreni için toplandık.
Meu Deus, investiram tanto no número deles. Não sabia que podíamos plagiar filmes.
1000 sene okunacak. Bugün burada başlattığımızı anlatan.
Um para ser lido daqui a mil anos, sobre o que começou hoje aqui.
Gloria'yı aradım ve bugün burada olacaklarını söyledi.
Eu falei com a Gloria, e ela disse que alguns vão estar aqui hoje.
Bugün burada resmi iş için bulunmuyorum.
Eu não estou aqui hoje por causas de negócios.
Öncelikle söylemek isterim ki,.. .. büyük bir endüstri dalına mensup bu yüzleri, çocuksu bir heyecanla ve açılmış çiçekler gibi, bugün burada görmek harika bir şey.
- Primeiro, tenho que dizer como é maravilhoso ver nas vossas caras a exuberância infantil de uma grande indústria em plena floração.
Bugün burada gördüklerinize aracılık etmek ve yaşanır hale getirmek ne kadar sürer? Gelecek hafta diyelim mi? - Kapakları kaldırın yeter.
Quão difícil seria para remediar o que você vê hoje aqui e torná-lo habitável, digamos, na próxima semana?
Dün gece istihbarat kaynakları bugün burada, oğlunun düğününde büyükelçiye öldürme girişiminde bulunulabileceğini öğrendiler.
Na noite passada, fontes secretas apanharam uma conversa que pode haver um tentativa de homicídio do embaixador, hoje, no casamento do filho.
Ofisimin yarısı bugün burada.
Metade do meu escritório está aqui.
Bazılarınızın bildiği gibi Peder Fain bugün burada olamayacak.
Como devem saber, o padre não está.
Bizler bugün burada, İngiltere ve Fransa kralı, inancın koruyucusu, İngiltere kilisesinin yüce lideri, VIII.
Estamos aqui reunidos perante Deus e estas testemunhas para unir em sagrado matrimónio, Henrique VIII, rei de Inglaterra e de França, defensor da fé,
Bugün burada toplanmamızın amacı, Bay Robert Aske'ı dinleyebilmeniz ve onunla konuşabilmenizdir.
Viemos aqui para que possais ouvir e falar com este bom homem, o Sr. Robert Aske.
Bu yüzden bugün burada olan her öğrenciye on bin dolar verilecek.
Assim todos os estudantes que vieram a este memorial especial receberão $ 10.000.
- Bugün burada değil.
- Não está cá hoje.
Sevgili arkadaşlar, meslektaşlar, Bugün burada durup,... yeni bir başlangıca tanıklık ediyoruz.
Caros amigos, colegas, estamos hoje aqui presentes para testemunhar um brilhante novo começo.
Bugün burada olduğunuz için hepinize teşekkür etmek istiyoruz.
Queremos agradecer a todos por estarem aqui hoje.
Senin gruptan bazılarının donlarını gördüm bugün burada kızlardan da bahsetmiyorum.
Tive várias visões de cuecas do teu grupo hoje... E não estou a falar das raparigas.
Pekala, bugün burada, Tanrı'nın ve sizlerin önünde, Lucas Scott ve Peyton Sawyer'ı kutsal evlilik bağı ile birleştirmek için toplandık.
Bem, estamos aqui reunidos hoje perante Deus e a natureza, para unir Lucas Scott e Peyton Sawyer no sagrado matrimónio.
Bugün burada olmak için antremanı astım.
Faltei ao treino para estar aqui hoje.
Bugün burada çok ilginç şeyler oldu!
Que conjunto de eventos que ocorreram aqui hoje!
Bugün burada, Eleanor Faye Bartowski ve Devon Christian Woodcomb'un evlilik töreni için toplandık.
Estamos aqui reunidos para unir Eleanor Faye Bartowski e Devon Christian Woodcomb em matrimónio.
Sevgili misafirler, Bugün burada Tanrının ve şahitlerin huzurunda toplandık.
Caríssimos, estamos aqui hoje reunidos perante Deus, e perante estas testemunhas.
Bugün burada olmaları gerçeğine ne diyeceksin? Buna ne diyeceksin?
E o facto de eles hoje estarem aqui?
Baylar, bugün burada bana katıldığınız için teşekkür ederim.
Cavalheiros, agradeço a todos a vossa presença aqui hoje.
Bugün burada bazı şanslı kişiler var.
Hoje temos aqui alguns sortudos...
Bugün burada ölecek olanlar, sen ve adamlarınsınız.
És tu e os teus homens que vão morrer aqui hoje.
Bugün burada Teddy Montgomery ile beraberim, kendisi İki oskar ödüllü, Spence Montgomery'nin oğlu
Estou aqui, hoje, com Teddy Montgomery, filho do vencedor por duas vezes da academia, Spence Montgomery.
Bugün burada olanlar senin hatan değildi, Jaimie.
O que aconteceu aqui hoje não foi tua culpa, sabes disso?
Sevgili konuklar. Bugün burada bu iki kişiyi birleştirmek için bulunuyoruz.
Queridos irmãos, hoje estamos aqui reunidos para unir este homem e esta mulher...
Çocuklar ligi var bugün burada, sen skorları tutacaksın.
Tenho uma liga de miúdos a chegar, vai apontar a pontuação.
Sevgili dostlar, bugün burada Michael Scofield ve Sara Tancredi'nin izdivacı için toplanmış bulunuyoruz.
Família e amigos, estamos aqui reunidos para celebrar a união entre Michael Scofield e Sara Tancredi.
Bugün burada bir sürü sihir gösterisi yapacağız.
Faremos várias magias esta noite.
Tanrım... Bugün burada toplanmamızın bir nedeni var.
Deus... estamos aqui reunidos por uma razão.
Bugün burada toplanmamızın nedeni arkadaşımız Sten'e olan son görevimizdir.
Estamos hoje aqui reunidos para prestar a última homenagem ao Sten.
Lordlarım, Camelot'un beyefendileri ve hanımefendileri bugün burada Uther Pendragon ve Tregor Leydi'si Catrina'nın kadim düğün töreniyle birleşmelerini kutlamak için toplandık.
Majestades, senhoras e senhores de Camelot... Estamos aqui hoje reunidos para celebrar, pelo ancestral rito das "mãos atadas", a união de Uther Pendragon e Lady Catrina de Tregor.
Nasıl düşüleceğini bilmeseydim bugün burada olamazdım.
Não estaria onde estou hoje, se não soubesse cair.
Bay DeSalvo, bugün burada mıydınız?
Sr. DeSalvo, esteve aqui em cima, hoje?
Burada olmaktan son derece mutluyum. Çünkü, bugün Dow'daki bizler için tarihi bir fırsat ve ben, minnettarım...
Estou extremamente contente por estar aqui, porque hoje é uma ocasião muito histórica para nós na Dow, e estou agradecido...
Ama bugün, sırtımızı sıvazlamak için burada bulunmuyorum.
Mas eu não estou aqui para darmos palmadinhas nas costas.
Çalışma şeklimiz her yönüyle değişecek ve bu değişim, bugün, burada, New Orleans'ta başlayacak.
Tudo vai mudar na maneira como trabalhamos, e a mudança vai começar aqui em Nova Orleães.
Janilla, bugün niye burada olduğunu biliyor musun?
Então, Janilla, sabes porque estás aqui hoje?
Burada ne yapıyorsun? Bugün izinli değil miydiniz, Dr. Lawson?
- Não está de folga hoje, Dr. Lawson?
Mesele şu ki onları bugün kaçırmazsak altı ay boyunca burada yoklar.
Mas temos que apanhá-los hoje, pois estarão fora por 6 meses.
Jackie Chan dün geldi ve onu buraya ben getirdim. Bugün ise tüm dünya onun burada olduğunu biliyor.
Ele chegou ontem, e de repente, o mundo inteiro parece saber que ele está aqui.
Biraz daha burada kalırsam, bugün yapmayı planladığım şeyi yapmaktan vazgeçeceğim.
Se ficar aqui sentada, acabarei por me convencer a não o fazer, em vez de fazer o que disse que faria, no início do dia.
Bugün ise temporal lobektomim var. Birkaç aylık programımız burada.
Temos uma lobectomia temporal.
Her zaman burada çalışmak istemiştir, ama bugün değil.
Sempre quis trabalhar aqui. Mas hoje não.
Sanırım ikiniz de neden bugün burada olduğumuzu biliyorsunuz.
Acho que sabemos porque estamos aqui.
Biliyor musun, neden bugün benimle buraya çıkmak istediğini bilmiyorum. Burada sık sık kazalar yaşanır.
Os acidentes são muito comuns por aqui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]