English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Buradan geçiyordum

Buradan geçiyordum translate Portuguese

145 parallel translation
- Buradan geçiyordum.
Aconteceu passar por aqui.
- Hayır. Ben yürüyüşe çıktım. Buradan geçiyordum.
Saí só para dar um passeio e calhou passar por aqui.
İyi akşamlar Myriame, buradan geçiyordum, çiçeklere dayanamadım.
Boa tarde, Myriame. Estava a passar e não podia resistir a isto.
Buradan geçiyordum, düşündüm de... Bir uğrayıp, bir şey içerim dedim.
Passava por aqui e entrei para a beber um copo.
Ona teşekkürlerimi iletin ama ben, sadece buradan geçiyordum.
Bem, agradeça-lhe, mas eu estou só de passagem.
Ben sadece San Francisco'ya giderken buradan geçiyordum.
Estou indo para São Francisco e ocorreu-me passar.
- Sadece buradan geçiyordum, çocuklar.
- Estou de passagem.
Buradan geçiyordum. Evlenmek üzereydim.
Eu vinha para cá, para me casar.
Buradan geçiyordum, içeriye girdim.
Eu estava a passar por aqui e entrei.
- Buradan geçiyordum.
Mais ou menos.
İki gün önce tesadüfen buradan geçiyordum.
Só dois dias depois é que passei aqui por acaso.
Bilgisizliğimi bağışla, sevgili dostum. Yanlızca buradan geçiyordum.
Desculpe a minha ignorância, amigo, eu só estou de passagem, em viagem.
Buradan geçiyordum, düşündüm ki Anna...
La a passar por aqui e pensei que talvez a Anna...
Üzgünüm. Ama sana söylemiştim, Jane. Ben sadece buradan geçiyordum.
Lamento, Jane, eu disse-te que estava apenas de passagem.
Buradan geçiyordum, içeri girdiğinizi gördüm.
Pasava por aqui e os vi entrar.
Buradan geçiyordum da. Ve?
Estava aqui perto.
Bunu bulmak için buradan geçiyordum.
Passei de propósito para descobri-lo.
Buradan geçiyordum ve ortalıkta dolaştığını gördüm.
Estava a passar e vi-o por aqui.
Evet. Buradan geçiyordum ve gelip seni görmek istedim.
Queria que soubesses que não estou zangada, apesar de não teres aparecido.
Buradan geçiyordum, ben de gelip bir bakayım dedim.
Como estava de passagem, quis ver se estava bem.
İki üç yıl önceydi, buradan geçiyordum.
Quando, uh... dois, três anos atrás, quando passei por aqui.
- Buradan geçiyordum.
Elliot. - Passava por aqui e...
Buradan geçiyordum ve yardıma ihtiyacın vardı.
la a passar, e pareceu-me precisar de ajuda.
Geçenlerde tekrar buradan geçiyordum, Arbus beni tutuklattı.
Voltei recentemente, o Arbus prendeu-me.
Şey, buradan geçiyordum da gelip...
Estou de passagem... Vinha...
Sadece buradan geçiyordum, gerçekten.
- Sou um simples espectador!
Hayır, sadece buradan geçiyordum.
Não, não. Só passava por aqui.
Buradan geçiyordum.
- Estou só de passagem.
Buradan geçiyordum. Durup, annemi bir göreyim dedim.
Estava cá perto e pensei em vir ver a minha mãe.
Buddy Amaral, buradan geçiyordum ve tabelayı gördüm.
Buddy Amaral. Vinha a passar, vi o anúncio...
Evet öyleydi, yarım saat önce ben de buradan geçiyordum.
E vinha, há meia hora atrás.
Ben, aslında, sanırım buradan geçiyordum ve bakıyorum da toplanma işleri başlamış gözüküyor.
Estava nas cercanias e... A mudança está a ir a todo o vapor?
Sadece buradan geçiyordum.
Estava aqui perto.
Buradan geçiyordum, erken çıktım yemeğe gitmek istersin dedim.
Estava a passar e vim ver se querias ir almoçar.
Buradan geçiyordum.
Estava aqui perto.
Biliyorum. Yalnız buradan geçiyordum.
Eu sei. estava só a ver.
Buradan geçiyordum...
Estava a passar e...
Rahat. Sadece buradan geçiyordum.
Fique sossegado.
Buradan geçiyordum ve bir uğrayayım dedim.
Estava por perto e pensei passar por cá.
Buradan geçiyordum ve Tom Bailey'nin seni çok sevdiğini söylemek için uğramak istedim. Öyle mi?
Eu estava por perto e pensei em vir aqui... e lhe dizer como Tom Bailey gostou de si.
Buradan geçiyordum.
eu estava a passar por aqui.
Buradan geçiyordum.
Estava nas redondezas.
Buradan geçiyordum ve belki şu videoya bakabiliriz diye düşündüm.
Ia a passar e lembrei-me que podíamos ver aquilo do vídeo.
Neyse, sadece buradan geçiyordum. Salyalarının aktığını ve bir sürü küçük robot olduğunu gördüm. Bu benim eski erkek arkadaşım olmalı diye düşündüm.
estava só a passar, e vi-te com a cara numa poça de baba e um monte de pequenos robôs, e pensei, "Ali está o meu Ex-namorado"
Sadece buradan geçiyordum ve size bir iki soru sormayı düşündüm.
Havia uma familia de Logans em Casey, Wyoming.
Buradan geçiyordum. Bu, Bayan Keeler olmalı.
Deve ser a senhora Keeler.
Boşver, buradan geçiyordum.
Mas, adiante.
- Buradan öylesine geçiyordum.
- Eu estou só de passagem.
Buradan geçiyordum da...
Ia a passar aqui perto.
Buradan geçiyordum.
- Passava por aqui.
- Buradan geçiyordum, bi uğrayım dedim.
- Estava na vizinhança.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]