English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Buradaşın

Buradaşın translate Portuguese

12,240 parallel translation
Siz beyefendiler buradasınız ve karılarınız yalnız, mutsuz da ondan.
Bom, é porque os senhores estão aqui. As vossas esposas estão sozinhas e infelizes.
- Manny, işte buradasın.
- Manny, aqui estás tu.
Manny, işte buradasın.
Manny, aqui estás tu.
- Buradasın yani.
Muito bem.
Oh, işte buradasın.
Oh, aqui estás tu.
Sen de mi buradasın?
Estás aqui?
- Neden buradasın?
- Porque estais aqui?
Oh, şükürler olsun buradasın, Bay Bayfield.
Graças a Deus está aqui, Sr. Bayfield.
- Gerçekten, niçin buradasın?
- O que fazes aqui?
Asıl sen neden buradasın?
E tu?
İyi de sen neden buradasın?
Mas porque estás aqui?
- Çünkü siz buradasınız.
- Porque vocês estão aqui.
Hayır, Tommy buraya gelmenizi istediği için buradasınız.
Não, estão aqui porque Tommy queria que estivessem cá.
Ne zamandır buradasın... yani buradayız?
Há quanto tempo é que tu... Nós estamos aqui?
İşte buradasın.
Então, aí estás tu.
- Markie, öğrencilik için buradasın yüksek mahkemede boy gösterebilmek için, hukuk fakültesi için hazırlanıyorsun.
Markie, estás aqui para ser um estudante, para estudar a Suprema Corte, e preparares-te para o curso de direito.
Hayatı boyunca kasaplık yapan bir Messner üyesi olmamak için buradasın.
Estás aqui para não teres que ser um Messner e trabalhar num talho o resto da tua vida.
Buradasın ya işte?
Estás aqui, não está?
Rapor verme vaktin geldiği için buradasın.
Veio porque sabe que está na altura de regressar.
Hala buradasın.
Ainda aqui está.
İşte buradasın.
Aqui tens.
Anlayacağın, kaybeden olmak için buradasın.
Significa que estás aqui para perder.
Sen buradasın, ailen doğuda. Senin tarzına benzemiyor Jim.
Tu aqui, a tua família de volta para o leste, isto não é do teu feitio, Jim.
Hangi doktoru görmek için buradasınız?
Qual é o médico?
Peki, madem buradasın. Eski işini istiyor musun?
Bem, dado que estás aqui, queres o teu emprego de volta?
- O zaman sen neden buradasın?
Se não posso lá ir, porque vais tu?
- Ne? Ne kadar süre buradasınız? Ben...
- Quanto tempo vai cá estar?
- Hâlâ buradasın.
- Olá.
- Neden buradasın.
- O que fazes aqui?
Bu yüzden buradasınız.
É por isso que está aqui.
Pekala millet. Hepiniz buradasınız.
Certo, rapazes, estão todos aqui.
Onunla denize açılanlar, birçoğunuz buradasınız ne olduğunu biliyorsunuz.
Os que navegaram sob o comando dela, e muitos estão aqui, sabem o que ela é. - Sim!
Ama buradasın.
Mas aqui estás tu.
- Siz ne zamandır buradasınız?
- Há quanto tempo vivem cá?
İyi ki buradasın!
Estou tão contente por estares aqui!
İşte buradasın, seni kaltak.
Então, encontrei-te, meu cabrão.
Kimin yetkisi ile buradasın sen?
Com que autoridade estás aqui?
- Bu yüzden buradasın.
É para isso que aqui estás.
İki aydır buradasın Lina.
Estás aqui há dois meses, Lina.
Ama artık buradasın.
Mas estás de volta agora.
Ama sen buradasın.
Mas tu estás aqui.
15 sene buradasın.
Vais ficar aqui uns 15 anos.
Bu yüzden buradasınız ya sonuçta.
É por isso que aqui está, afinal de contas.
Çok şükür buradasın.
Graças a Deus está aqui.
Ama buradasınız tabii.
É evidente que está aqui.
- Sen neden buradasın?
- Estás preso porquê?
Sen neden buradasın?
Porque é que você está aqui?
Bu yüzden sormama izin verin... Neden buradasınız?
Então deixe-me perguntar-lhe, porque... está aqui?
Kiranızı ödemek için mi buradasınız?
Está aqui para pagar a renda?
- Neden buradasın?
- O que fazes aqui?
Neden buradasın? Neden olduğunu biliyorsun.
- Por que é que estás aqui?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]