Can translate Portuguese
71,576 parallel translation
Bu canını acıtacak.
Isto vai doer.
Hiç sanmıyorum canım.
Não creio, docinho. O aluguer do seu prédio passou.
Düşünmen yeter canım ama ben göreceğimi gördüm bugün.
Bendito seja, docinho, mas eu olhei nos olhos do gigante corporativo.
- Lafımı bitirmeme izin ver canım.
- Deixa-me terminar, amor.
Canım benim.
Companheira...
Suçluluk hissini hafifletmek istiyorsun değil mi canım?
Vai devagar com esse vinho, amor.
- Alo canım nasılsın?
Olá, pai. Olá, querida, como estás?
- Seni seviyorum canım.
Sim. Amo-te muito, querida.
Hoş geldin canım.
Olá, querida.
Hayır hayır canım arkadaş falan değiliz.
- Não, meu amor. Não somos amigas.
- Zayıf yönünü biliyor musun canım?
Sabes qual é a tua fraqueza, amor?
- Kızıma canım feda.
Tudo por ti.
Amerikalıların da dediği gibi'Git kendini becer canım.'
Como dizem os americanos... "Vai-te lixar, flor."
- Kutsal bir yerde canını aldın.
Havei-lo matado em solo sagrado.
Onun canını bağışla Uhtred!
Uhtred, poupa-o!
Kardeşimin canını bağışla Uhtred!
Uhtred, poupa o meu irmão.
- Canını bağışladım.
- Poupei-vos a vida...
- Biz de gidelim canım.
- Também devíamos ir, amor.
Ki her bölümde apayrı bir can sıkıntısı
Cada episódio Só o vai desanimar
Şen şakrak ve gizemli Ama can yakacak hatası
É alegre e misterioso E comete alguns erros
- Herhâlde tanıdım canım.
- É claro que o reconheci.
Ne demek canım.
Não houve problema.
Ki her bölümde Apayrı bir can sıkıntısı
Cada episódio Só o vai desanimar
Şen şakrak ve gizemli Ama can yakacak hatası
É alegre e reservado E comete alguns erros
Dikkat et, babanın canını yakma.
Cuidado, o teu pai ainda tem dores.
Beni mi avlıyordun canısı?
Anda a caçar-me?
Hadi canım.
Não me digas.
- Bugün işte milletin canına okudum.
- Hoje arrasei no trabalho.
- Kimin canına okudun?
- Quem arrasaste?
Vay canına.
Bem...
Now, you can either talk to me,... ya da 1-2 saat Pundik'i beklersin.
Agora, ou falas comigo, ou podes esperar uma hora ou duas até o Pundik terminar.
- Sağ ol canım.
- Obrigada, querido.
- Vay canına.
- Bolas.
Evet. Paramparça olmuş insanlara can vermiş.
Ela, literalmente, devolvia a vida às vítimas de explosões.
Değil mi, canım?
Certo, querido?
- Canım sıkılıyor da ondan!
- Porque estou aborrecida, porra!
Phil Coakley'nin canının acıdığı gibi mi?
Como dói ao Phil Coakley?
Baban arıyor, canım.
É o papá, minha querida.
Bu iyiliğin karşılığını vermeye can attığından eminim.
E sei que ele gostaria muito de retribuir o favor.
Canım acıyor.
Tenho dores.
Vay canına! Büyük bir sorumluluk hissediyorsundur.
Isso deve ser uma grande responsabilidade.
Benim canımı sıkmaya çalıştığı açıktı.
Foi como se quisesse esfregá-lo na minha cara.
Vay canına!
Raios me partam.
Canımı.. acıtıyordu.
Ele magoou-me por dentro.
Değil mi canım benim?
Não sou, querida?
Bu çok normal, aksi garip olurdu. Peki ya sen canım?
Bem, sim, imagino que sim.
-... çok daha fazla yaktı canımı.
Dói mais.
- İyi misin canım?
Está tudo bem, querida?
Kızımın canını yaktınız.
Vocês, miúdos que se acham homens, magoaram a minha filha.
Canımı acıtıyor.
Dói.
- Yok canım.
- Não.
canım 2922
canim 19
çanta 89
cani 37
candy 83
canton 17
canım benim 155
candice 29
canımın içi 23
canım kızım 16
canim 19
çanta 89
cani 37
candy 83
canton 17
canım benim 155
candice 29
canımın içi 23
canım kızım 16
canım arkadaşım 16
canım istemiyor 59
canım acıyor 40
canım yanıyor 88
canımı sıkma 19
canım yandı 26
canımı sıkıyorsun 28
canımı yakıyorsun 103
canımı yaktın 18
canımı sıkıyor 18
canım istemiyor 59
canım acıyor 40
canım yanıyor 88
canımı sıkma 19
canım yandı 26
canımı sıkıyorsun 28
canımı yakıyorsun 103
canımı yaktın 18
canımı sıkıyor 18
canlarım 78
canavar 180
canımı acıtıyorsun 103
canlı 135
canımı yakma 23
çantan 18
cannes 32
canı cehenneme 164
canını sıkma 45
canın cehenneme 518
canavar 180
canımı acıtıyorsun 103
canlı 135
canımı yakma 23
çantan 18
cannes 32
canı cehenneme 164
canını sıkma 45
canın cehenneme 518