English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ D ] / Da buldum

Da buldum translate Portuguese

3,457 parallel translation
Lyla'nın başındaki yarada bulduğum alüminyum parçacıklarını aynı şekilde gaz pedalında da buldum.
Encontrei os mesmos fragmentos de alumínio da ferida da cabeça no acelerador do carro.
Bunu kapıda buldum.
Encontrei isto lá fora.
Ceren, şu martının umarsız uçuşu gibi ben de sevgimi, senin kanatlarında kollarında buldum, Ceren.
Ceren, tal como aquela gaivota desesperada ali, encontrei o meu amor debaixo da tua asa e nos teus braços, Ceren.
Patron bu kavgacı herifi yukarıda buldum. Ama kamyonun içinde bir tane daha var.
Patrão, encontrei-o lá em cima, mas há outro dentro do camião.
Bu mektupları Maeve'nin çatı katında buldum, sanırım bunu yollayamamış bir hayli iyi.
Encontrei estas cartas no apartamento da Maeve, e suponho que esta ela não chegou a enviar, e... é muito boa.
Onu gece yarisi civarinda buldum.
Encontrei-a por volta da meia-noite.
Gecenin sonunda onu banyoda buldum.
Achei-o na casa de banho no fim da noite.
S.A.G. kartının bulunduğu bir cüzdan ve klozetin ardına bantlanmış 14 dolar da buldum.
Também encontrei uma carteira com o cartão do SAG e 14 dólares atrás da sanita.
Son haberinin taslağını buldum. Çalışma şeklini açıklıyor.
Encontrei um rascunho da última história, explica o modo de agir.
Şimdi Alexis, ben senin vlogunu buldum ve çok da hoş olmasına karşın...
Alexis, eu... Eu achei o teu vlog e, mesmo sendo muito giro...
Yatağın altında bunu buldum ve hiç benim tarzım değil.
Estava debaixo da cama, e não são aquelas que uso.
Ayriyeten şunu da buldum.
Também encontrei isto.
- Cinayet silahı yok ama biraz iç huzur buldum.
- Nada da arma do crime, mas encontrei a paz interior.
Cutwright'ların ev bilgisayarında Bay Cutwright'ın açıklayamadığı iş arama kayıtları buldum, hepsi de Oceanside, California'da.
Encontrei pesquisas de emprego no PC dos Cutwrights que o Sr. Cutwright não pode explicar... Tudo de Oceanside, Califórnia.
Başka kadınlarda da huzur buldum.
Já encontrei maior conforto noutras.
Hamileliğimin arkasına saklandığımı ima etmeni çok çirkin buldum.
Acho extremamente ofensivo que me acuses de me esconder atrás da gravidez.
Yani, geçen gün yatağımın yanındaki armatürin içinde küçük bir kamera buldum.
Quer dizer, merda, no outro dia encontrei uma mini câmara no candeeiro por cima da minha cama.
Kardeşinin ölümüne dair tutulan raporu buldum.
Li o relatório da morte do irmão.
İnternet sitesini buldum ve Serena'yı benimle Liki Tiki Lounge'da buluşmaya ikna ettim.
Então encontrei este site e a Serena concordou vir ter comigo ao Liki Tiki Lounge. Espere aí.
- Barın karşısındaki ATM'nin görüntülerini buldum.
Encontrei uma do outro lado da rua.
Marta Cuerto'nun mide içeriğiyle ilgili yaptığım analizlerde siyanürün vücuduna nasıl girdiğini buldum.
Baseado na minha análise do conteúdo estomacal da Marta... Sei como o cianeto entrou no sistema dela.
Evet ölüm zamanı gece yarısı ve onun midesinde kısmen sindirilmiş * metilfenidat buldum.
- Sim. Ele morreu por volta da meia noite, e encontrei metilfenidato parcialmente digerido no estômago dele.
Grace'in çantasında bunları buldum.
Encontrei isto na mochila da Grace.
Üç blok ötede bir çatıda saklanırken buldum.
Nós encontramo-lo escondido num telhado a três quarteirões.
Konuşma bölgesini buldum.
A área da fala está pronta.
Zach Hamilton'ı, Norma Rivera'nın öldürüldüğü saatlerde buralarda olduğuna dair teşhis edecek bir görgü tanığı buldum.
Temos uma testemunha ocular que coloca o Zach Hamilton na casa da Norma Rivera por volta da hora do assassinato.
- Bak yatağının altında ne buldum.
E repara no que encontrei debaixo da cama dele.
Bür gün küçük oğlum Richard'ı havuzun dibinde, ölü olarak buldum.
Um dia, encontrei o Richard, o meu filho mais novo, no fundo da nossa piscina, morto.
Ben beynin diğer tarafında da morarma buldum kafatasına ters olarak darbe aldığı yerden. Onu nakavt mı etmiş?
Também encontrei hematomas do outro lado do cérebro, onde chocou com o crânio.
Ben yara içinde bunu buldum.
Encontrei isto dentro da ferida.
Dün kiralık kamyonetin ateş ettikten bir saat sonra Saticoy'nun doğusuna, 1400 block'a gittiğinin, görüntülerini buldum.
Encontrei a carrinha alugada em imagens da câmara de tráfego de ontem uma hora depois do tiroteio a virar para leste na rua Saticoy.
Hannah'ın Margo'nun apartmanına taksiyle geldiği görüntüyü buldum.
Achei um vídeo da Hannah a chegar ao prédio da Margo de táxi.
Orta Amerika, Africa, Güneydoğu Asya'da savaş mağdurları kurbanlarını buldum, onlar bizden daha çok yaşamışlar.
Conheci vítimas de crimes em África, América Central, Sudoeste Asiático. Passaram por muito pior que nós.
Ben buldum geliyor o yüzden biraz heyecanlanmaya başladım.
Tenho a certeza que a inventei e estou a passar-me da cabeça.
Hope'u daha da güvenli götürmek için bir yol buldum.
Arranjei uma forma bem mais segura de transportar a Hope.
Sanirim Linda'nin arkadaslarini buldum.
Acho que encontrei as colegas da Linda.
Julia Howard'ın geçmişini araştırıyordum. Sanırım bir şey buldum.
Procurei antecedentes da Julia Howard, e penso ter encontrado algo.
Ama... Ama ben çok değerli bir hediye buldum ve Kral da onun için istediğim her şeyi verecek.
Mas... eu encontrei o maior prémio de todos, e o rei... vai dar-me o que eu quiser por ele.
Tamam. Holly'nin eline yazılı olan telefon numarası ile ilgili birşey buldum.
Consegui algo do telemóvel da mão da vítima.
Haliyle ben de onu Google'da araştırıp makaleyi buldum.
Por isso, pesquisei-a e encontrei o artigo.
Çünkü sen kazandın. Şimdi ayrıca kurbanın bluzunda bunu buldum.
Também encontrei isto na camisa da vítima.
Çantanın içerisinde uluslararası çapta dönen bir silah ihracatına yönelik şantajın kaydını ve bu tabancayı buldum.
Então, encontrei os dados no interior da maleta de armas... e esta pistola.
Bir site buldum, adamlara fotoğrafını gönderiyorsun onlar da kafanın şeklini çıkarıp senden oyuncak yapıyorlar.
Encontrei um site para onde podes enviar fotografias e eles esculpem-te, e fazem uma figura de acção com a tua imagem.
Sonra birden mutfaktaki masada senle sevişirken buldum kendimi.
Então, fodeste-me, mesmo no balcão da cozinha.
"Biraz önce Cher konserine bilet buldum" mutluluğu mu yoksa "biraz önce Glee'deki eşcinsel elemanla tanıştım" mutluluğu mu?
Felicidade por receberes bilhetes para ir ver a Cher ou felicidade por teres conhecido o tipo gay da série Glee?
Patron, diğer aracın izini buldum.
Chefe, tenho uma pista da SUV...
Gelirken kabzasıyla şöyle bir oynuyordum da bunu buldum.
Estava a brincar com o punho, à vinda para cá, e encontrei isto.
Bunu Vick öldükten sonra buldum.
Encontrei isto depois da Vick morrer.
Ayrıca, kartın iki tabakasını birbirine yapıştıran lateks polimerin içinde gizli bir filigran buldum.
Eu também encontrei uma marca d'água oculta no polímero de látex que cola as duas camadas da carta.
Hatta cadıları da devre dışı bırakmanın yolunu buldum.
Até encontrei forma de neutralizar as bruxas.
Yeniden bir aradayız. Barney'yle Robin'in düğününe geleceksin. Kırmadığın iki şarap bardağı buldum.
Estamos juntos de novo, vais ao casamento do Barney e da Robin, encontrei dois copos de vinho que não partiste.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]