Deli translate Portuguese
19,320 parallel translation
Deli.
Louco.
Senin olduğunu nasıl bileceğim, Kerkenez? Deli, kaçık bir akıl hastası olmadığını?
Como é que sei que é mesmo o Francelho e não um louco, doido mental?
Bir başka Mindhorn ve bir deli.
Outro Mindhorn e um louco.
Deli olduğunu düşünüyordum.
Pensava que eras louco.
Nerede o deli çocuk?
Onde está esse rapaz maluco. Eu não o vi aqui.
- Deli misin sen?
O senhor está maluco?
Sence o deli mi?
Achas que ele é louco?
Deli misin sen, bunlar şimdiye kadar yediğim en iyi yumurta.
És maluco, são os melhores ovos que alguma vez comi. Não.
Ben deli değilim.
Não estou maluco.
O kadın deli ama hâlâ gideri var.
A mulher é doida. E não está mal, para uma idosa.
Arkadaşlarınız oradaysa, deli, dizginlenemez hayvanlar olmalılar.
Se os seus amigos estão lá, devem ser animais insanos e sem piedade.
Deli bir Rus bilim insanıyla birleşince senin gibi bir ortağa sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu fark ettim.
Fundi-me com uma louca cientista russa, e agora sei como sou sortudo por te ter como meu parceiro.
Şimdi şu deli herifi bulalım.
Agora... vamos a encontrar este louco.
Deli misin be sen?
És maluco!
Sana deli ve büyücü damgası yapıştıracaklar ama ben yapmayacağım.
Dirão que és uma aberração e uma bruxa, mas eu não o farei.
- O bir deli.
- Ele é louco.
Şimdi vazgeçmem için deli olmam lâzım.
Seria um louco se recuasse agora.
Yaralıysan içten içe Al deli raporunu eline
* Caso se magoe por dentro, certifique-se
"Sen beni ne sandın, deli mi?"
" Achas que eu sou o quê, maluco?
Böyle yaptığı için herkes ona deli muamelesi yaptı.
Toda a gente disse que era louco por o fazer.
- Deli olduğumu düşünür.
- Pensará que sou louca.
Deli olduğumu düşüneceksin ama tüm gerçeği anlatacağım sana.
Pensará que estou louca, mas dir-lhe-ei toda a verdade.
Seni böyle odalara hapsedecekler. Sana deli ve büyücü damgası yapıştıracaklar ama ben yapmayacağım.
Eles fechar-te-ão em quartos como este, chamar-te-ão de aberração e de feiticeira, mas eu não. "
- Beni deli ediyor.
- Está a deixar-me louca.
Benim kadınlarım deli değil Dorian.
Mas as minhas mulheres não são loucas, Dorian.
Ya da şansıma göre artık, yıllarca da olabilir. Hayvan postu giyen, mızraklı yarı çıplak deli kadınlardan ders mi alacağım?
Ou se eu tiver mesmo sorte, anos, a aprender com umas mulheres meio núas e malucas a carregar lanças e a usar peles de animais.
Herkes bana deli gibi bakıyor.
E todos olham para mim como se eu fosse louca.
Sen deli baban tarafından yok edilsinler diye Strix'i geride bırakıp bir korkak gibi kaçtın.
Fugiste como um cobarde, deixando que os Strix fossem massacrados pelo doido do teu pai.
Takım için artık iyi değilsin, buna ek olarak işlev görmeyen bacakların var, deli deli şeylerle dolusun... Sen bizim arkamızı nasıl topluyorsan biz de seninkini toplarız.
Vamos tratar de ti da mesma maneira que trataste de nós.
Gizli olmayan ama oldukça deli hayranının kimliğini bulduk.
Sei quem é a tua admiradora não tão secreta, mas maluca.
"Aşk öldü" artık. Belki o kadar da deli değildir.
Talvez ela não seja assim tão louca.
Bir anda deli gibi çıktın gittin tıpkı günü kurtaracak bir süper kahraman gibiydin.
Saíste daqui como um louco, como se fosses um super-herói.
Aslında garip ama, deli, arılı kadın bana bir fikir verdi.
Na verdade, foi a maluca das abelhas que deu-me a ideia. Ironicamente...
Ne yani şu deli Lonnie Machin mi döndü şehre?
- Achas que o Lonnie Machin voltou?
Tüm o ölümler bana güç verdi onun ise sadece daha deli yaptı.
Aquelas mortes dão-me poder. E a ela... apenas loucura.
Deli olduğunu söylememe bile gerek yok yani şu an.
Estou longe do ponto de poder te dizer que tu és maluco.
- Deli misin be sen?
O quê, estás maluco?
- Bunu neden yaptığını bize söyler misin, deli adam?
Diga-nos, pessoa maluca, porque está a fazer isto tudo?
Haydi, sürekli adını duyup durduğum şu yeni deli-mezeciden sandviç alalım.
Sim, vamos comprar sanduíches naquela New Delhi ( Nova Deli ) de que estou sempre a falar.
Lois'in bu konuya deli olduğunu biliyorum ama onları bir şeyleri göstermede kullanmayı seviyorum.
Eu sei que a Lois fica chateada com isso, mas gosto de os usar para apontar para coisas.
Olmaz, vardığımızda olmaz deli fişek seni.
Não, não no terreno, Johnny Sala Noturna.
- Yalnızca deli değil, o...
Não é simplesmente louca. - Ela é...
Deli deyip geçme.
Não são simplesmente loucos.
Ama söylersem deli olduğumu ya da delirdiğini düşünürsün.
Se o disser, pensará que sou louco, ou que você é louco.
Deli olmanın birini nasıl tükettiğinden haberin yok.
Não imaginas como é esgotante ser louca.
- Jenniger Goines, evet, o da deli.
- Parece-te alguém conhecido? - A Jennifer Goines.
- Deli değil, tamam mı...
Sim, e é maluca. Ela não é só maluca.
Bulabileceğin en deli insanlardan.
Louco em tempo integral.
Deli bir şey bu.
É loucura.
Belki deli, dünyayı kurtarmaya yardım edebilir ama.
Essa loucura pode ajudar a salvar o mundo.
Bana deli oluyorsun. İtiraf et işte.
És doido por mim.
delia 49
delilah 53
delikanlı 604
deliriyorum 28
deliyim 42
delice 32
deli misiniz siz 19
deli misiniz 39
deli misin 310
deli gibi 19
delilah 53
delikanlı 604
deliriyorum 28
deliyim 42
delice 32
deli misiniz siz 19
deli misiniz 39
deli misin 310
deli gibi 19
deli mi 72
delisin 71
delireceğim 32
delisin sen 212
deli misin sen 219
delik 21
deli bu 23
deli o 18
delirdin mi 561
delirdi 40
delisin 71
delireceğim 32
delisin sen 212
deli misin sen 219
delik 21
deli bu 23
deli o 18
delirdin mi 561
delirdi 40
delirdim 28
deli misin nesin 19
delirdin mi sen 307
deli olma 24
delirdiniz mi siz 30
delirmiş 85
deli değil 20
delirdiniz mi 68
delilik 98
delinin teki 30
deli misin nesin 19
delirdin mi sen 307
deli olma 24
delirdiniz mi siz 30
delirmiş 85
deli değil 20
delirdiniz mi 68
delilik 98
delinin teki 30