English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ E ] / Esi

Esi translate Portuguese

3,996 parallel translation
- Meclis üyesi Rennie. Bu Carolyn ve eşi Alice.
Vereador Jim Rennie, esta é a Carolyn e a sua parceira, a Alice.
Müvekkilimin yeminli ifadesine göre eşi kendini kaybetmiş.
- Sim. O meu cliente testemunhou sob juramento que a sua mulher estava histérica.
Şu anda garajın sahibesi olan kadın bir polisin dul eşi.
A proprietária da garagem é viúva de um polícia.
Belediye meclisi üyesi ilk eşi öldü birkaç yıl önce...
A primeira mulher do Vereador morreu há muitos anos.
Belediye meclisi üyesi yetişkin bir oğlu var ilk eşi, bir Benjamin tarafından.
O Vereador tem um filho adulto da sua primeira mulher, o Benjamin.
Belediye meclisi üyesi görüyordum iken daha ihtiyaçlarına Şehrin, Eğer, onun yatakta yatıyorlardı eşi vidalama?
Enquanto o vereador via as necessidades da cidade, estava deitado na cama dela,
Olivia Rice. Bay Stappord'ın ilk eşi. Kendisi manyağın tekidir.
Olivia Rice, a primeira Sra. Stafford e uma psicopata de primeira classe.
Bakanın eşi... Ne yapıyorsunuz burada?
A esposa do reverendo...
Tam karşınızda eşi benzeri olmayan Sihir Adası.
À frente, temos a Ilha da Magia.
Eşi yok, çocuğu yok.
Sem esposa, sem filhos.
Eşi Susan ile birlikte dört çocuk ve dokuz torun sahibi olmuşlar.
Ele e a mulher, Susan, tiveram quatro filhos e nove netos.
Eşi benzeri görülmemiş veriler topluyoruz.
Já acumulámos uma quantidade de dados sem precedentes.
Kendisi arkadaşımız. Bizim çocuklardan birinin eşi.
Ela é nossa amiga e esposa de um dos nossos colegas.
Oldukça sinirlenmiş eski eşi var.
Ele tinha uma ex-mulher bem zangada.
Ruh eşi olduğumuzdandır.
Deve ser uma coisa de almas gémeas.
Eski eşi mi?
Ex mulher?
Sanırım eşi ile tanışmadınız...
Talvez se não conhecesse a mulher dele.
- Eşi ve çocuğuyla mı?
- Com seu marido e seu filho?
Vali Connally ve eşi ile de.
O Governador Connally e a sua esposa.
Bu yüzden babamızın mal varlığını bölüşürken kendi payımı kız kardeşime ve eşi Jacques'e bıraktım.
É por isso que... Quando dividimos a propriedade de meu pai, eu dei a minha parte à minha irmã e a Jacques, o meu cunhado.
Senin tam da eşi benzeri görülmemiş muhtemelen doğa üstü bir olay gerçekleştiği gün tesadüfen buradan geçiyor olma ihtimalin nedir?
Então, quais são as probabilidades que o levaram a estar só de passagem, acontecer estar aqui num dia sem precedentes em que este acontecimento sobrenatural aconteceu?
Özellikle Papaz Daniels'a ve güzel eşi Lettie Mae'ye kendileriyle birlikte sizi getirdikleri için özellikle teşekkür etmek isterim.
E quero agradecer, em particular, ao Reverendo Daniels e à sua adorável esposa, Lettie Mae, por trazer-vos com ele.
Güzeller güzeli eşi ölürken zencinin tekiyle sikişirdi.
Dormiu com uma preta, enquanto a linda mulher estava a morrer.
Eşi hostes.
A esposa é comissária de bordo,
Bizi, Deniz Komandosu olduğu konusunda eşi bilgilendirdi.
A mulher dele informou que é um SEAL.
Ben orada Selina'nın ruh eşi gibiyim.
É como se eu fosse a alma gémea da Selina.
Eski eşi, iş için ofise erişim vaat ediyormuş.
Um email divulgado. O ex-marido dela a prometer favores empresariais.
Eşi yolda, geliyormuş.
A mulher vem a caminho.
Karısı ya da eşi falan...
É a esposa ou a namorada dele?
Ne eşi?
- Não sou casado.
- Ben Zhang, Woullang'ın eşi.
- Sou. Sou a mulher de Zhang Youliang.
Kayıp bir eşi bulmak için kiralandık.
Fomos pagos para encontrar uma esposa fugitiva.
Emma'nın, eşi çocuğu doğururken trajik bir şekilde ölen bir baba tarafından yetiştirildiğini söyledim.
Eu disse-lhe que a Emma está a ser criada por um pai fantástico cuja esposa morreu tragicamente durante o parto.
- Eşi benim.
- Eu sou a parceira dela.
Stef ve eşi tarafından evlât edindiler.
Eles foram adoptados pela Stef e a sua parceira.
Eşi benzeri görülmemiş garipliklere bak.
Sempre mais curioso.
Eşi bu gemiyi terk ediyor.
A mulher deixa-o.
Charlotte Fisher Millwright Karl'ın sevgili eşi.
CHARLOTTE FISHER MILLWRIGHT ESPOSA AMADA DE KARL
4 ay sonra eşi ve oğlunu batıya kaçırarak intikamımı aldım ben.
Vingança foi quando ajudei a mulher e o filho a fugirem para o Ocidente quatro meses depois.
4 ay sonra eşi ve oğlunu batıya kaçırarak intikamımı aldım ben.
Vingança foi ajudar a sua mulher e o filho a fugirem para aqui, quatro meses depois.
Javadi'yi işe aldın. Eşi ve gelini bir anda öldü.
Recrutou o Javadi, e de repente, a sua mulher e a nora estão mortas.
Gelen ilk raporlara göre eve ateş açıldı Graham yaralandı ancak eşi Sarah hayatını kaybetti.
De acordo com os relatórios iniciais, atiraram na casa, feriram o Graham e mataram a Sarah.
Bir Kedi kadın kostümüdür, evrende yoktur eşi.
É uma fantasia de Catwoman, de certeza que não há igual.
Eskiden hepimizin eşi dostu vardı.
Todos tínhamos conhecidos.
O benim kocam olacak, ben de onun eşi olacağım.
Ele será o meu marido, e eu serei a esposa dele.
Eşi ile birlikte aceleyle hastaneye gittiler.
Saiu depressa para o hospital com a mulher...
Kim Bey'in eşi burada.
A esposa do Sr. KIM está aqui!
Onu getirmek için çalıştı evinize ev, ama eşi Ellen, o olmazdı.
Mas eu encontrei a Annie. Tentei levá-la para casa, a sua casa, mas a sua mulher, a Ellen, não queria ficar com ela.
Komşunu Alderman Bartlett, Eğer eşi ne biliyor musunuz?
O teu vizinho o Vereador Bartlett... O que sabes acerca da mulher dele?
Bu rol oynamak istiyorum insanın üzerine titreyen bir eşi?
Queres armar-te em esposa apaixonada?
Ona bakmak için kim olur savaş ortaya çıkardı ve dul eşi için ve yetim, her şeyi hangi olabilir elde etmek ve beslemek adil ve kalıcı bir barış. "
Para fazer tudo o que conseguirem, e nutrir uma justa e duradoura paz. "

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]