Gazeteci translate Portuguese
1,781 parallel translation
Önce doktor, sonra gazeteci.
Primeiro médica, depois jornalista...
Oh, OshKosh B'Gosh, yepyeni bir gazeteci çocuk.
OshKosh B'Gosh, é um novo distribuidor de jornais.
Forbes'te geçen gün bir yazı okudum, gazeteci olan eşi yazmıştı.
Acabei de ler um artigo na Forbes escrito pela sua mulher que é jornalista.
Gazeteci St Louis'e geri dönüyor.
O jornalista está de regresso a St. Louis neste preciso momento.
Gazeteci mi?
Jornalista.
Gazeteci çocuk... gazetesini, kapıya kadar bırakmaktan gocunmadı...
O entregador de jornal não se importava em ajudá-lo a encontrar o jornal de manhã.
- O zaman gazeteci olmalısın?
- Então deve ser jornalista?
Bak Francesca, ahlaklı bir gazeteci ve kendini doğrulara adamış bir adam olarak erkek arkadaşının muhtemelen...
Olha, Francesca, como um jornalista com ética e como um homem dedicado à verdade, Acho que deves saber que o teu namorado provavelmente...
GAZETECİ 20 MART 1979
JORNALISTA 20 DE MARÇO DE 1979
Bizim piç gazeteci yine aynı konuya parmak bastı :
A desagradável jornalista de sempre voltou ao tema antigo.
General Dalla Chiesa ve gazeteci Mino Pecorelli.
O General Dalla Chiesa e o jornalista Mino Pecorelli.
General Dalla Chiesa'nın saklamış olması gereken ve öldürülen gazeteci Mino Pecorelli'nin yayınlamak üzere olduğu, Moro'ya ait uzlaşmacı notları... Buscetta'dan alırken mahkemeye çıkarılmam için başka bir başvuruda bulunuldu.
Durante os depoimentos de Buscetta... sobre a existência das escritas comprometedoras de Moro... que o General Dalla Chiesa supostamente escondeu... e que o jornalista assassinado, Mino Pecorelli, estava prestes a publicar, outro acusação contra mim foi feita ao tribunal.
Ön tarafta bir grup gazeteci var.
Há um monte de repórteres lá fora.
Acemi bir gazeteci için büyük sözler.
Grandes palavras para uma simples repórter.
Adam bir gazeteci.
O tipo é um jornalista em grande.
Şerif ve gazeteci temiz.
O Xerife e o repórter estão limpos. Entendido.
Aynı şeyi gazeteci için de söylemiştin.
Disseste a mesma coisa daquele jornalista.
19 civarı gazeteci vardı.
- Estavam lá uns 19 jornalistas.
Ve gazeteci hapiste ve konuşmuyor.
A jornalista continua muda na prisão.
İyi bir gazeteci olduğum için.
Um prémio importante. Por ser boa jornalista.
- İnsanlar istiyor sanırım. O bir gazeteci.
Deve ser interesse humano, ela é jornalista.
Gerçek bir gazeteci prensipleri için hapis yatmaya hazırdır.
Um jornalista que se preze aguenta o desconforto da prisão para proteger os princípios.
Bürokratlar gibi, konsolosluk çalışanları da... Kızgın gazeteci korkusuyla yaşarlar.
Como todos os burocratas, os empregados do consulado evitam irritar os jornalistas.
Gazeteci mi?
Jornalista?
Ne gazeteci ama.
Que jornalista.
O hikâyeyi ortadan kaldıran gazeteci.
O jornalista que enterrou a história do investigador.
Bana Fransız bir gazeteci olduğunu söyledi ve benim için şunu söylemek anormal olurdu "Mahsuru yoksa bana sertifikanı gösterir misin?"
Ele disse-me que era um jornalista francês. GUY TOZZOLI, PRESIDENTE DA ASSOCIAÇÃO WTC Não tinha por hábito verificar as credenciais.
Bak Charlie, bir saat önce bir gazeteci beni aradı.
Escuta, Charlie, recebi uma chamada de um jornalista, acerca de uma hora atrás.
Hani seni arayan gazeteci vardı ya.
Aquele jornalista que telefonou por causa daquela pergunta.
Bir gazeteci.
- Um jornalista.
35 yaşındaki serbest gazeteci Trudy Monk Saint Jude hastanesine kaldırıldıktan kısa bir süre sonra öldü.
Trudy Monk, jornalista freelancer de 35 anos, morreu pouco tempo depois no Hospital Saint Judes.
- Tanıtım kartınız nerede, gazeteci misiniz?
É da imprensa? Não. Sou investigador privado.
Polisler birçok gazeteci tanırlar.
Como policias, conhecemos muitos jornalistas.
Bir gazeteci olarak kastetmiştim, bekar bir erkek olarak değil.
Eu quis dizer como jornalista, não como solteiro.
Berlin'de Nazi sempatizanı bir gazeteci rolü oynamıştım ve aynısını, şimdi Şanghay Herald için yapıyordum.
Em Berlim passei por jornalista com simpatias nazis, e de novo o mesmo no Herald de Xangai.
Şuradaki güzel Amerikalı bayan çok önemli bir gazeteci.
Bela senhora Americana. Uma jornalista muito importante.
Sen şu başımızdan savmak için doğuya yolladığımız gazeteci değil misin?
Está a chegar o telegrama. Não é você quem nós mandámos para o Oriente para nos vermos livres de si?
Gazeteci çocuğumuz olduğun zamanlar saç stilin aynıydı.
Quando eras o nosso jornaleiro, tinhas o mesmo corte de cabelo pateta.
Gazeteci neredeyse gelmek üzere.
A repórter está quase a chegar.
Gazeteci ne zaman geliyor?
Quando é que chega a repórter?
İlk askeri grup gittiğinden benle onlarla gazeteci olarak gitmiştim.
Era um correspondente de guerra quando as primeiras tropas foram enviadas.
Yeni alınanların aksine o gerçek bir gazeteci.
Ao contrário de alguns novos assalariados, ele é mesmo um verdadeiro jornalista.
Özellikle de onun istekli bir gazeteci olduğunu düşünürsek.
Especialmente por ela ser uma repórter excessivamente cuidadosa.
Kendine başka bir gazeteci bulmak isteyebilirsin.
Talvez tenha de encontrar uma nova repórter.
Bir çiftçinin gazeteci olması ilginç bir şey değil.
Um agricultor transforma-se em jornalista... não é uma história muito interessante.
Korkusuz gazeteci Lois Lane ile tanışmayı dört gözle bekliyordum.
Estava tão ansiosa por conhecer a corajosa jornalista Lois Lane.
Gazeteci istemiyorum demiştim Lewis.
Eu disse.
Bir gazeteci için fazlasıyla enayisin.
Sabes, para um jornalista, és chocantemente ingénuo.
Gazeteci içgüdülerini kullan.
Use os seus instintos de jornalista.
Gazeteci ol dediler.
Eles disseram :
Bir gazeteci gibi mi?
Como uma jornalista?
gazeteciler 23
gazeteciyim 26
gazete 194
gazeteler 66
gazetede 18
gazetede okudum 30
gazeteyi gördün mü 21
gazeteciyim 26
gazete 194
gazeteler 66
gazetede 18
gazetede okudum 30
gazeteyi gördün mü 21