English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ G ] / Görüyor musun

Görüyor musun translate Portuguese

9,920 parallel translation
- Bizi ve Olive'i görüyor musun? - Hayır anne.
- Mas consegues ver-nos e à Olive?
Sığınağın kapağını görüyor musun bari?
- Não, mãe. E consegues ver a porta do abrigo?
- Görüyor musun?
Estás a vê-lo?
Görüyor musun?
Vês?
Görüyor musun?
Aqui, olhe para isto. Está a ver?
Liseden kimseyi görüyor musun?
Então, nunca mais viste ninguém do colégio?
ılgi çekici bir şey görüyor musun?
Então? Vês alguma coisa interessante?
Ampulun alt kısmının nasıl çatladığını görüyor musun?
Vê como a lâmpada está partida na base?
Bu yaralanmayı görüyor musun?
Estás a ver estes hematomas?
Şu uzun, ince yaraları görüyor musun?
Vêem estas, contusões longas e finas?
- Gördüğümü görüyor musun?
- Estás a ver o mesmo que eu?
Ne olduğumuzu görüyor musun John?
Viste o que somos, John?
Güçleri olan birilerini görüyor musun?
Vês alguém com poderes por aqui?
Görüyor musun?
Estás a ver?
- Bu saati görüyor musun?
- Veem este relógio?
Şu adamı görüyor musun?
Estás a ver aquele tipo?
Benim gördüğümü sen de görüyor musun?
Estás a ver o mesmo que eu?
Şunu görüyor musun sen?
Estás a ver isto?
Görüyor musun? Ilsa, ve JJ ve Bayan Schnee.
Estou a ver a Ilsa e o JJ e a Fräulein Schnee.
Aşk yer yüzüne indiğinde ne oluyor, görüyor musun?
Vês o que acontece quando o amor anda à solta no mundo?
- Şunu görüyor musun?
Vês isto? Esta é a Kate.
Ne yaptığını görüyor musun?
Vês o que ele está a fazer?
Şu çizikleri görüyor musun?
Vês as estrias?
Ne yaptığını görüyor musun?
Viste o que fizeste?
İğneyi görüyor musun?
Vês este ferrão?
Perry, tamirciyi görüyor musun?
Perry, estás de olho no tipo da manutenção?
Hey hey hey. Bunu görüyor musun?
Estás a ver isto?
- Bunları görüyor musun?
- Estás a ver isto?
Tabelayı görüyor musun?
Vê aquele aviso? RESERVADO O DIREITO DE ADMISSÃO
Bu yıldızı görüyor musun?
Está a ver esta estrela?
Bir şey görüyor musun?
- Vês alguma coisa?
Bunu görüyor musun?
Estás a ver isto?
- Şu kistleri görüyor musun?
Vês esses cistos?
Görüyor musun, masan tıpkı bıraktığın gibi.
Vê? A sua mesa está exactamente como deixou.
Görüyor musun, olay da bu zaten. Seni satın almama gerek yok kardeşim.
Na verdade, amigo, não preciso de te subornar.
O günlere dair herhangi bir şey görüyor musun?
Vê alguma tendência com base nesses dias?
Tüm bunları görüyor musun?
Estás a ver isto?
Etrafta domuz görüyor musun?
Vês alguns porcos por aqui?
- Küçük kareyi görüyor musun?
- Vês esta pequena coisa quadrada?
Şu binayı görüyor musun?
Estás a ver aquele edifício?
- Neye öncü olduğunu görüyor musun?
Vês o que começaste?
- Görüyor musun?
- Você percebe?
Şimdi görüyor musun?
Percebe agora?
Önündeki kitabı görüyor musun?
Já vistes um livro como este antes?
Görüyor musun, siktiğimin Carla'sı bunlar yüzünden kafayı yemişti.
Vais ver. A Carla até vai ficar doida com isto.
- Hatun da amma küstah çıktı görüyor musun sen hele?
Ela tem um par deles de bronze, não tem?
- Şu varilleri görüyor musun?
- Estás a ver aqueles barris?
- Bunu görüyor musun?
Estás a ver?
Yerdeki şu metal parayı görüyor musun?
Vê aquele cêntimo no chão?
Hala onu görüyor musun?
Ainda andas com ela?
- Görüyor musun?
- Vês?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]