English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ G ] / Görüşmek üzere

Görüşmek üzere translate Portuguese

1,600 parallel translation
- Görüşmek üzere.
- Au revoir.
- Görüşmek üzere. - He he.
Au revoir.
- Görüşmek üzere, Sean.
- Até à vista, Sean.
Kilisede görüşmek üzere.
Vemo-nos na igreja.
Ada'da görüşmek üzere.
Ver-te-ei na Ilha.
Bir günlüğüne Washington'a bir plastik şirketiyle görüşmek üzere gelmiştin.
Vieste passar um dia a D.C., a uma fábrica de plástico.
Tekrar görüşmek üzere.
Você decide. Vamos filmar de novo.
- Görüşmek üzere Burt.
- Até à vista, Burt.
Yarın görüşmek üzere! Brandon Lang iyi geceler ve kumarlar diler!
Até lá, eu sou Brandon Lang, a desejar uma boa noite e um bom jogo.
Stu'yu da dahil et ve anneme iyi bak. Görüşmek üzere.
Deixa o Stu apostar também, e olha pela mãe.
Maalesef... bir polis başkomiseri her birinizle görüşmek üzere buraya geliyor.
Infelizmente, um capitão da polícia vem a caminho para interrogar cada um de vocês.
Bizi seçtiğiniz için teşekkürler, tekrar görüşmek üzere
O concerto acabou. Até ao próximo.
- Görüşmek üzere.
- Até logo.
Yarın görüşmek üzere. Teşekkür ederim.
Vejo-vos novamente amanhã.
Başka bir hayatta görüşmek üzere - Zengin olanında olması dileğiyle.
Vejo-te noutra vida, esperançosamente numa rica. Tchau-tchau.
Herkesle Schittville tatil gösterisinde görüşmek üzere.
Eu vejo-vos todos na Schittville Holiday Parade.
- Görüşmek üzere.
- Adeus.
Pazartesi görüşmek üzere.
Até segunda.
Çok iyi, görüşmek üzere.
- Certo, ficarei à espera.
Görüşmek üzere Bay Frau.
Voltaremos a ver-nos, Sr. Frau.
Görüşmek üzere, Kazım.
Adeus para sempre. Kazim. PS :
Görüşmek üzere Chris.
Vejo-te por aí Chris.
Görüşmek üzere Mac.
Vejo-te por aí, Mac.
Manşetlerde görüşmek üzere!
Vemo-nos nas manchetes.
Jolan tru ( görüşmek üzere ), Amiral.
Jolan tru, almirante.
O zaman görüşmek üzere.
Até lá, então.
Pekala çocuklar, görüşmek üzere.
Até depois, miúdos.
Yarın görüşmek üzere.
Até amanhã.
Görüşmek üzere o zaman.
Então, adeus.
- Görüşmek üzere dostum.
Auf Wiedersehen, minha amiga.
Görüşürüz! Evet, görüşmek üzere.
Até logo.
Başka bir hayatta görüşmek üzere.
Vemo-nos noutra vida, certo?
Görüşmek üzere.
Até mais.
Görüşmek üzere.
Até logo.
- Pekala. Görüşmek üzere.
- Está bem.
2 Temmuz 1942'de, SS'ler ile Fransız polisinin üst kademe yetkilileri arasında toplu sürgünleri görüşmek üzere bir toplantı düzenlendi.
No dia 2 de Julho de 1942, houve uma importante reunião entre as SS e membros destacados da polícia francesa para discutir as deportações em massa.
"Görüşmek üzere, sayın yarbay."
- Adeus.
SS Yüzbaşısı Dieter Wisliceny, Başbakan Tuka ve bir devlet görevlisi olan Dr. Koso ile görüşmek üzere toplantıya geldi.
O Capitão das SS, Dieter Wisliceny, veio encontrar-se com o Primeiro-Ministro Tuka e um oficial eslovaco, o Dr - Koso -
Görüşmek üzere.
Adeus.
O zaman bulanıklık bittiğinde görüşmek üzere çekiliyorum.
Conversaremos de novo, quando já não estiverem tanto.
Neyse, görüşmek üzere. Çok teşekkürler.
- Até breve e muito obrigado.
Başka bir yayında görüşmek üzere.
Até à próxima!
Yarın gece görüşmek üzere.
Vejo-os amanhã à noite.
Dokunuyorum, dokunuyorsunuz. Görüşmek üzere.
Em contacto convosco, em contacto comigo.
Sonra görüşmek üzere. Beni şaşırtıyorsun.
Aposto que já.
Görüşmek üzere.
Volto já.
Görüşmek üzere Mary.
- Até à vista, Mary.
Görüşmek üzere Norm.
Até à vista, Norm.
Görüşmek üzere.
Vamo-nos depois.
Buzmavisi. Başka bir sezonda görüşmek üzere.
Adaptado por SIDERALMAN
Görüşmek üzere.
Até a próxima.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]