Hissedebiliyor musun translate Portuguese
337 parallel translation
- Onu bu kadar güçlü hissedebiliyor musun?
- Está a sentir alguma coisa?
Hissedebiliyor musun?
Sentes?
" Hissedebiliyor musun?
" Consegues sentir?
Hissedebiliyor musun sana olan aşkımı?
Consegues sentir quanto eu te amo?
Ne hissetiğimi hissedebiliyor musun?
Dêem-me as vossas mãos. Assim, todos!
Elimi hissedebiliyor musun?
Sentes a minha mão?
Onun ben olduğumu hissedebiliyor musun?
Sentes que sou eu?
Şimdi kendini kadın gibi hissedebiliyor musun?
- É só para saber que consegues sentir.
- Etinin çıtırdadığını hissedebiliyor musun?
- Sentes a carne a estalar?
Öldüğünü hissedebiliyor musun?
Mas tu sentes que está morto?
- Suyu hissedebiliyor musun, Lester?
Sentes a água?
Hissedebiliyor musun?
Sentes a música?
Soğuğu hissedebiliyor musun?
Consegues sentir o frio?
Heyecan hissedebiliyor musun, Peg?
Sentes a emoção, Peg?
Bunu hissedebiliyor musun?
Podes senti-lo?
Sam, beni hissedebiliyor musun?
Sam, sentes-me?
- Bunu hissedebiliyor musun?
- Sentes? Dói?
Bruce, hissedebiliyor musun?
Bruce, sentes? - É fantástico!
Şu titreşimleri hissedebiliyor musun?
Sentes todas estas vibrações?
- Hissedebiliyor musun?
Eu sinto. - Ai sentes?
Sana şu an yaptığımı hissedebiliyor musun, şekerim?
Não sentes isto, querida?
Hissedebiliyor musun Jack?
Consegue senti-lo?
Benimle misin, Crescent City? Vaktin geldiğini hissedebiliyor musun?
( Kingfish ) Estás comigo, Crescent City?
Gözlerimi üstünde hissedebiliyor musun?
Sentes o meu olhar em ti?
Yüreğine baktığımı hissedebiliyor musun?
Sente-lo penetrar o teu coração?
Beni karnının ta içinde hissedebiliyor musun?
Sentes-me no teu estômago?
Beni içinde hissedebiliyor musun?
Sentes-me dentro de ti?
Büyük bir gece olacak. Hissedebiliyor musun?
Vai ser uma noite em grande.
Hissedebiliyor musun?
Diz-me, não o sentes?
Pekala, bunu hissedebiliyor musun?
Sente isto?
Onu hissedebiliyor musun?
Consegue senti-lo?
Seni çağırdığını hissedebiliyor musun?
Você a sente chamando por você?
Hissedebiliyor musun?
Consegues sentir-me?
Hissedebiliyor musun?
Não o pressentem?
- Hissedebiliyor musun? - Evet.
Óptimo...
- Güçlü bir psişik enerji. Hissedebiliyor musun?
- Uma força psíquica poderosa.
- Kisti hissedebiliyor musun?
- Sente o quisto?
Hissedebiliyor musun?
Sentiste isso?
Şunu hissedebiliyor musun?
Não sentes?
Onun benimle ilgili hislerini hissedebiliyor musun?
Consegues sentir o que ela sentia por mim?
Bana rehberlik edebileceğini hissedebiliyor musun?
- Sentes como podes conduzir-me?
Gücümü hissedebiliyor musun?
- Sentem o seu poder? - Sim.
Onun ne kadar yumuşak ve güzel olduğunu hissedebiliyor musun?
Agora, sente quão macia e vulnerável ela está.
- Hissedebiliyor musun?
- Conseguiste sentir?
Buranın kazılmadan önce nasıl bir yer olduğunu hissedebiliyor musun?
Sentes o que era este sitio antes de o escavarem?
Crichton'u hissedebiliyor musun?
Sente o cheiro de Crichton?
Hissedebiliyor musun?
Não sentiu?
Hissedebiliyor musun?
- Estás a sentir?
Hissedebiliyor musun?
Pode sentir?
Bunu hissedebiliyor musun?
Consegues sentir isto?
Crichton'u hissedebiliyor musun? Hayır, ama... Hayır, ama...
- Não, mas...
hisset 66
hissettim 36
hissediyorum 210
hissetmek 17
hissettin mi 35
hissetmiyor musun 24
hissetmiyorum 35
hissediyor musun 79
hissedebiliyorum 135
hissettim 36
hissediyorum 210
hissetmek 17
hissettin mi 35
hissetmiyor musun 24
hissetmiyorum 35
hissediyor musun 79
hissedebiliyorum 135