Hissetmiyor musun translate Portuguese
537 parallel translation
Söylesene tatlım... kendini iyi hissetmiyor musun?
Querida, não se está a sentir muito bem, pois não?
- İyi hissetmiyor musun, evlat?
- Não te sentes bem?
Hissetmiyor musun?
Não sentes?
Bunu bilmiyor ve hissetmiyor musun?
Não vê isso? Não sente?
Kendini iyi hissetmiyor musun, evlat?
Não te sentes bem, miúdo?
Artık onun için daha fazla bir şey hissetmiyor musun?
Não sente mais nada por ele?
İyi hissetmiyor musun?
Näo se sente bem?
Babamın hatırasına karşı hiçbir sorumluluk hissetmiyor musun?
Não tem nenhum respeito à memória de meu pai?
Sissi, senin neyin var? Farklı görünüyorsun, kendini iyi hissetmiyor musun?
Sissi filha aconteceu alguma coisa?
Bu sabah kendini katil gibi hissetmiyor musun?
Dá-te prazer cometer um assassinato esta manhã?
Kendini iyi hissetmiyor musun, tatlım?
Não te estás a sentir bem, querido?
İyi hissetmiyor musun?
Não se sente bem?
İyi hissetmiyor musun, Minnie?
- Sentes-te bem, Minnie?
Kendini iyi hissetmiyor musun?
Não te sentes bem?
Ailenden bu kadar uzakta kendini yalnız hissetmiyor musun?
Não se sente solitária, tão longe da sua família?
Neler olduğunu hissetmiyor musun?
Não sente o que está acontecendo?
Kendini iyi hissetmiyor musun?
Você não está se sentindo bem?
İyi hissetmiyor musun?
- Não estás bem?
Kendini iyi hissetmiyor musun?
Está passando mal?
- Kendini iyi hissetmiyor musun?
- Porquê esse mau humor?
İyi hissetmiyor musun?
O que é, Rosalia? Estás indisposta?
Roberto? - Kendini iyi hissetmiyor musun?
- Sentes-te mal?
- Hissetmiyor musun?
Não está a sentir?
Hissetmiyor musun?
Não sente?
- Kendini iyi hissetmiyor musun?
Não te sentes bem? - Sinto.
- Hissetmiyor musun?
- Compaixão?
Hiç bir şey hissetmiyor musun? Sesler, görüntüler?
Vocês não sentem, não ouvem, não vêem nada?
- Pekala, artık kuvvetli hissetmiyor musun?
Então, já não te sentes tão forte?
- Sen de öyle hissetmiyor musun?
Não sentes o mesmo?
İyi hissetmiyor musun?
Não te sentes bem?
İyi hissetmiyor musun?
não se sente bem?
İyi hissetmiyor musun?
- Não te sentes bem?
Hiç bir şey hissetmiyor musun?
Não ias sentir nada?
Sanki bir hayalet hikayesi gibi hissetmiyor musun?
Sente como se estivesse jogando "Gato e rato" ou algo?
İyi hissetmiyor musun?
Sentes-te mal?
Soğuğu hissetmiyor musun?
Não sentes o frio?
İyi hissetmiyor musun kendini?
Sentes-te bem?
Yani gece gökyüzüne baktığında,... oralarda bir yerde bir Tanrı olması gerektiğini hissetmiyor musun?
Quando olhas para o céu, à noite... não sentes que algures lá fora, tem que haver um deus?
Hâlâ acı hissetmiyor musun? Yani her şeyden?
Não está amargurado sobre... tudo?
Kruger kendini suçlu hissetmiyor musun?
Também cheiras mal, Kruger?
Bana karşı hiçbir şey hissetmiyor musun?
Não sentes nada por mim?
İmparatorluğunla ilgili bir şey hissetmiyor musun?
Você não tem algum sentimento sobre seu império?
Artık bana karşı hiçbir şey hissetmiyor musun?
Já não sentes nada por mim?
Etrafında Ejderhanın nefesini hissetmiyor musun?
Não vês, cercando-te por todos os lados, o bafo do Dragão?
İyi hissetmiyor musun?
- Estás bem?
Kullanılmış hissetmiyor musun, Paula?
Nunca te sentes usada?
Kendini zengin hissetmiyor musun?
É tudo nosso. Isso não te faz sentir rico?
Kendini suçlu hissetmiyor musun?
Näo sente remorsos?
Kendini değişik hissetmiyor musun?
Faz sentir-te diferente?
- Battığımızı hissetmiyor musun!
- Está enjoado!
Hissetmiyor musun?
Não está sentindo?
hisset 66
hissettim 36
hissediyorum 210
hissetmek 17
hissettin mi 35
hissediyor musun 79
hissetmiyorum 35
hissedebiliyorum 135
hissedebiliyor musun 28
hissettim 36
hissediyorum 210
hissetmek 17
hissettin mi 35
hissediyor musun 79
hissetmiyorum 35
hissedebiliyorum 135
hissedebiliyor musun 28