Inanabiliyor musunuz translate Portuguese
545 parallel translation
Buna inanabiliyor musunuz, prens, korodaki tesadüfi arkadaşlarımdan biri hayatımı yönetmeye çalışıyor!
Acredita nisto, Príncipe... uma das minhas amigas dançarinas está a tentar mandar na minha vida!
Bu şirin alnın Frankenstein'ı yarattığına inanabiliyor musunuz?
Acredita que este lindo rosto concebeu Frankenstein?
Buna inanabiliyor musunuz?
Quer acreditar nisto?
Samson'ın gücünün saçında olduğuna inanabiliyor musunuz?
Você acredita mesmo que a força de Sansão estava no seu cabelo?
Gemimde bundan bin şişe var, inanabiliyor musunuz?
Quer acreditar que tenho 1000 garrafas disto a bordo do navio?
Buna inanabiliyor musunuz?
É possível acreditar?
Buna inanabiliyor musunuz?
Acreditas?
Bunu denediklerine inanabiliyor musunuz?
Acreditam que eles tentam fazer engolir isto?
Buna inanabiliyor musunuz?
Consegues acreditar?
Tanrım, inanabiliyor musunuz Bay Metzger?
Deus! Dá para acreditar no Sr. Metzger?
Buna inanabiliyor musunuz?
Acreditas nisso?
Buna inanabiliyor musunuz?
É possível acreditar nisto?
Dedikoduların Yeni Zelanda'ya kadar ulaştığına inanabiliyor musunuz?
Era o irmão do Michael? Acreditam que os boatos já chegaram à Nova Zelândia?
Buna inanabiliyor musunuz?
Acreditas nisto?
Buna inanabiliyor musunuz?
Acredita nisso?
Di-Gel'in etiketini okumamı istemişti, buna inanabiliyor musunuz?
Pediu-me para lhe ler o rótulo do Di-Gel, dá para acreditar?
Buna inanabiliyor musunuz? Bu adil değil.
Será possível?
Az önce söylediğime inanabiliyor musunuz?
Acredita no que acabei de dizer?
Şunun saçmalıklarına inanabiliyor musunuz
Acreditam nesse canalha?
Şu piçe inanabiliyor musunuz?
Já viste este imbecil?
Flanders'in harika bir diş fırçasını çöpe attığına inanabiliyor musunuz?
Acreditam que o Flanders mandou fora uma escova de dentes em bom estado?
Ve inanabiliyor musunuz?
E sabe que mais?
Buna inanabiliyor musunuz?
E dá para crer?
Gerçekten benim öyle olduğumu düşündüğüne inanabiliyor musunuz?
Acreditam que ela tenha pensado isso?
Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı üzgünüz ve umuyoruz hediyemiz olarak bu futbol topu telefonunu kabul edersiniz. " Buna inanabiliyor musunuz?
Lamentamos o inconveniente... e esperamos que aceite este telefone em forma de bola.... de oferta ".
- Buna inanabiliyor musunuz?
- Acreditam nisto?
Buna inanabiliyor musunuz?
Acreditam que isto podia acontecer?
Onlara inanabiliyor musunuz?
Dá para acreditar naqueles tipos?
Bunun bu kadar pahalı olduğuna inanabiliyor musunuz?
Não é incrível quanto nos vai custar?
Buna inanabiliyor musunuz?
Dá para acreditar?
Buna inanabiliyor musunuz?
Acreditam?
— Maestro'ya inanabiliyor musunuz?
- Já viste este Maestro?
Buna inanabiliyor musunuz?
Acreditam nisto?
Buna inanabiliyor musunuz?
Quem diria?
Buna inanabiliyor musunuz?
Será possível?
Bütün bunlara inanabiliyor musunuz?
Olhem para isto? Acreditam nisto?
Kendisi 11-aylık doğmuş, buna inanabiliyor musunuz?
Nasceu de 11 meses. - Eu fui prematuro.
Buna inanabiliyor musunuz?
Já pensaram?
Buna inanabiliyor musunuz?
Imaginem só!
Peder, inanabiliyor musunuz, bu Sean Thornton.
Padre... pode crer?
İnanabiliyor musunuz?
Acreditam nisto?
- İnanabiliyor musunuz?
15 anos.
İnanabiliyor musunuz?
Acha que era ele?
İnanabiliyor musunuz?
Dá para acreditar?
İnanabiliyor musunuz?
É incrível!
İnanabiliyor musunuz?
Boa. Acreditam?
İnanabiliyor musunuz, yağmur yağıyor?
Acreditas que estae a chover?
İnanabiliyor musunuz, o da beni arayacakmış.
Dá para acreditar? Ela ia telefonar-me.
Buna inanabiliyor musunuz?
Merda.
İnanabiliyor musunuz?
Acreditas nisto, Armagnac? Voltou para o Louvre e salvou-lhe a vida!
İnanabiliyor musunuz?
Já pensaram?