English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ I ] / Inanamıyorum

Inanamıyorum translate Portuguese

21,489 parallel translation
Ağzıma penis küpesi taktırdığına inanamıyorum!
Não acredito que me deixaste pôr um piercing de picha na boca!
Ben de kocamın penisine taktırdığına inanamıyorum.
Não acredito que o meu marido tinha um piercing na picha.
Bizi bulduğuna inanamıyorum.
Não acredito que nos conseguiu encontrar!
Hâlâ inanamıyorum.
Não consigo acreditar.
Her şeyin bu şekilde sona ermesini istediğine inanamıyorum.
Não acredito que queiras acabar tudo desta forma.
EVLİ Her şeyin böyle bitmesini istediğine inanamıyorum.
Não acredito que seja assim que queiras acabar tudo.
Max'in Shecky'ye yaptığına inanamıyorum.
Não acredito que o Max fez uma coisa dessas ao Shecky.
Nasıl bu kadar pervasız oluyorsun inanamıyorum.
Nem acredito quão imprudente isto é.
- Burada olduğuna inanamıyorum.
Nem acredito que estejas aqui.
Bu şeyi tekrar yaptığıma inanamıyorum, malım herhalde ben.
Não acredito que estou a fazer isto de novo. Devo ser mesmo parvo.
Şimdi de kendimi cezalandırıyorum çünkü değer verdiğim birine, bunu yaptığıma inanamıyorum.
E castigo-me porque nem consigo acreditar que consigo fazer isso a alguém que gosto.
Bu boku kabul ettiğime inanamıyorum.
Não acredito que concordei.
- Yapmana izin verdiğine inanamıyorum.
- Não acredito.
Bunu yaptığımıza inanamıyorum.
Ainda não acredito que fiz isto.
Buna inanamıyorum.
Não posso acreditar.
1 sene geçtiğine inanamıyorum.
Nem acredito que já passou um ano.
- Kaybettiğimize inanamıyorum.
Não acredito que perdemos.
- Lama getirttiğine inanamıyorum.
- Nem acredito que tinhas um lama.
Bunu söylediğime inanamıyorum. Ama May gelemez. - Ne?
Nem acredito no que vou dizer, mas a May não pode ir.
Bunu söylediğime inanamıyorum.
Não acredito que acabei de dizer isso.
Bunu duyduğuma inanamıyorum.
- Nem acredito no que estou a ouvir.
Ben sadece... Ben hâlâ bu şeyin dünyada olduğuna inanamıyorum
É que... ainda não acredito que esta coisa está aqui, na Terra.
- Donmadığına inanamıyorum.
Não acredito que não está a congelar.
Pis işlerini yapması için bu maşayı getirdiğine inanamıyorum.
Não acredito que este palhaço vai fazer o seu trabalho sujo.
Bu aptal için hayatını tehlikeye attığına inanamıyorum.
Não acredito que estás a arriscar a vida por esse idiota.
Biliyor musun, bir an için bile olsa bunun yürüyebileceğini düşündüğüme inanamıyorum.
Sabes... Nem acredito que por um segundo pensava que isto podia funcionar.
Bunu yapacak götün olduğuna inanamıyorum.
Não acredito que tiveste coragem para o fazer.
Bunun gerçek olduğuna inanamıyorum sadece.
Só... não acredito que isto aconteceu.
- Buna inanamıyorum!
Da telenovela! - Não acredito.
- Aman Tanrım! Çiçeğim'in hâlâ yaşadığına inanamıyorum!
Meu Deus, não acredito que a Rainúnculo Amarelo ainda está viva!
Quagmire'ın bizimle geri dönmeyeceğine inanamıyorum. Donna'nın annesi mi?
Nem acredito que o Quagmire não vai voltar connosco.
Bunun birlikte gideceğimiz son festival olacağına inanamıyorum.
Não acredito que se acabou. O nosso último festival juntos.
XOXO'ya gideceğime inanamıyorum.
Nem acredito que vou ao XOXO.
Bunu son kez yapıyor olmamıza inanamıyorum...
Nem acredito que é a última vez que faremos isto... Ouça!
Burasının bir sağlık kurumu olduğuna inanamıyorum.
Nem acredito que isto seja mesmo um estabelecimento médico.
Yarın lakros oynamak zorunda olduğumuza inanamıyorum.
Não acredito que somos supostos de jogar um jogo de Lacrosse amanhã.
Bakım evine girmek üzere olduğumuza inanamıyorum.
Não acredito que vamos invadir um lar.
Malcolm için Ra's Al Ghul olmanın kızını kurtarmaktan daha önemli olduğuna inanamıyorum.
- Não acredito que ser Ra's Al Ghul importa mais ao Malcolm do que salvar a vida da filha.
Beni vurduğuna inanamıyorum ya.
Não acredito que atiraste em mim.
Sadece bana söylemediğin bir çocuğun olduğuna inanamıyorum.
Não acredito que tens um filho e não me contaste.
İnanamıyorum.
Não acredito.
İnanamıyorum. Bobby Axelrod!
Bobby Axelrod.
İnanamıyorum sana. O ucubelere yardım ediyor...
Não consigo acreditar, tu a ajudares aquelas aberrações...
İnanamıyorum ya!
Incrível.
İnanamıyorum.
Incrível.
- Lama getirttiğime ben de inanamıyorum.
- Nem eu.
İnanamıyorum.
Nem posso acreditar.
- İnanamıyorum!
- Meu Deus!
- İnanamıyorum!
Meu Deus!
İnanamıyorum Gil, Shriners değil.
Credo, Gil! Os Shriners, não.
İnanamıyorum.
Não posso acreditar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]