English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ I ] / Inaniyorum

Inaniyorum translate Portuguese

104 parallel translation
Ben inaniyorum.
Eu sou.
Inaniyorum ki... bu suçlu bulunmus kisinin tasarilar hakkinda söyleyeceklerini... bu Senatodaki hiç kimse umursamiyordur.
Acho que nenhum membro quer ouvir o que um homem de carácter duvidoso tem a dizer sobre o que quer que seja nesta casa!
Evet, inaniyorum.
Sim, acredito.
- Nezakete inaniyorum.
- Acredito nas boas maneiras.
Umarim Sam'le ben de basaririz çünkü biz iyi insanlariz. Ve kalbimde, Tanri'nin hepimizi sevecegine gerçekten inaniyorum.
Espero que eu e o Sam também encontremos o nosso caminho porque somos boas pessoas, e no meu íntimo, sinto que Deus vai amar-nos a todos.
Hayaletlere kesinlikle inaniyorum.
Acredito realmente em fantasmas.
- Ben, gerçek olabilecegine inaniyorum!
Estou convencido que pode tornar-se realidade.
Sanki inanmamisim gibi yemin ediyor Sana inaniyorum.
Ele jura, como se julgasse que eu não acredito nele.
Sana inaniyorum.
Acredito em ti.
Artik genisleme zamaninin geldigine inaniyorum.
Bem, creio que está na hora de expandirmos.
Pekala Hank, sana inaniyorum... ama biz haber servisiyiz.
Está bem, Hank, acredito em si, mas este é um serviço noticioso.
- Doğru olduğuna inaniyorum Reilly bey?
- Sim. Creio que sim. - Sr. Railly?
Senin için gerçek bu, ancak Ben Cehenneme inaniyorum.
É como tu, muito prático, no entanto acredito no Inferno.
saka bir yana ben herkesin aski tanimasi gerektigine inaniyorum. Hayatinda bir kez olsun bu duyguyu tatmali.
Falando a sério, penso que, antes de podermos saber o que é amor, temos de cair e de nos levantarmos.
Amerika'ya inaniyorum.
Acredito na América.
Artik gercek askin gücüne inaniyorum dostum!
Agora eu sei o poder do amor!
Bir araya gelerek bu anomallikten kurtulmaya çalışacağımıza inaniyorum.
Acho que deveríamos trabalhar juntos para sairmos dessa anomalia.
Gercegin orda bir yerde olduguna inaniyorum, sen inanmiyor musun?
Eu acredito que a verdade anda por aí, não acreditas?
Cüzdanla ilgili olan hikayeye inaniyorum... ama kupon... bu saçmalikla beni kandirdin.
Acredito do negócio da carteira mas da lotto... voce me enganou com esta baboseira
Çünkü hepimiz burdayiz, inaniyorum, bu ülkedeki egitimin kalitesi ile ilgilenin,.
Porque todos nós aqui, eu acredito, que nos preocupemos com a qualidade do ensino no país.
Tesekkürler ve biliyorum sert ve zahmetli olabiliyorum ama denemek ve degismek istiyorum çünkü insanlarin degisebilecegine inaniyorum.
Obrigada. Eu sei que sou severa e exigente mas quero mudar, porque acredito que as pessoas podem mudar.
Biraz hazirlik yapmamiz gerektigine inaniyorum..
O talento tem seu atrativo.
Tamamen en iyi gezi belge.. herneyse iste... yapimcisi olacagina inaniyorum.
Tenho completa confiança que irás ser um viajante reali-não-sei-quê-mentário.
Washington'daki terminallere ufak bir ayar çekerek olaylarin akisini degistirebilecegimize inaniyorum.
Mexendo nos terminais, em Washington, podemos mudar o jogo.
Ve madem inanç sistemlerimizi paylasiyoruz seninle ben inaniyorum ki eger ölseydin dünya daha mutlu bir yer olurdu.
E já que estamos a partilhar crenças, eu acredito, que se você estivesse morto, o mundo seria um sítio melhor.
Hâlen kaplumbagami... onun öldürdügüne inaniyorum.
Ainda acho que ela me matou o cágado.
O 1976 yazinda, ben inaniyorum, 1977 öncesi.
Ainda não acabámos, bastardo! E eu também não!
Hayir. Sana inaniyorum.
Confio em ti.
- Sana inaniyorum.
- Acredito em você.
Tanrinin herkesin ozgur olmasini istedigine inaniyorum.
Acredito que Deus quer que todos sejam livres. É nisso que acredito.
Yaradilis kesinlikle homoseksuellerin sapkinlik haklarini onaylamaz. Aids icin Tanriya tesekkurler. Ben buna inaniyorum!
A Constituição não dá aos homossexuais o direito de praticarem a sodomia.
Isa uzlasmanin bir yolu. Kisacasi ben bu hikayenin okur-yazarligina inaniyorum.
E acredito na "literacia" dessa história.
- Inaniyorum cunku bu dogru. - Inaniyorsun, evet.
Eu acredito porque é a verdade.
Ben buna inaniyorum.
Eu acredito nisso.
Tanri nukleer demedi ama inaniyorum ki onun gibi bir sey olacak. Size bildigini soyleyenler, oldugunuzde ne olacagini biliyorum diyenler. Size garanti veriyorum bir sey bilmiyorlar.
E aqueles que vos disserem que sabem o que acontece depois da morte, garanto-vos que não sabem.
Bu davaya inaniyorum, muhtesem.
No início eu acreditava neste julgamento. Pensei que era fantástico.
Ama ben reklam iyi yapildigi zaman, duvar ve reklam panolari sanat eserleri kadar güzel ilanlarla doldugu zaman ; reklamin kirlilik degil, kültürümüzün bir parçasi olabilecegine inaniyorum.
Mas creio que, quando a publicidade se faz bem, a parede ou o cartaz que promove uma marca com arte e beleza pode fazer parte da nossa cultura, em vez de ser um tipo de poluição
- Buna inaniyorum.
- Acredito que sim.
Buna gerçekten inaniyorum.
Acredito mesmo nisso.
Ama diger yandan, o da bir politikaci ve bir tutucu ve ben onun bir diktatörün bütün özelliklerine sahip olduguna inaniyorum.
"Mas por outro lado, ele é também um político e um sectário, e acredito que tem nele todos os atributos de um ditador."
- Sana inaniyorum.
- Acredito em si.
- Sana inaniyorum.
Acredito em si.
- Denememiz gerektigine inanïyorum.
- Concordo que devemos experimentar.
Sana inaniyorum Barry.
Sorte de principiante. Voltemos a tentá-lo.
EĞER BU SAVAŞI BAŞLATIRSAK İNANIYORUM Kİ BİZİ MAHVEDER
Um agravamento deste conflito será a nossa ruína.
VE İNANIYORUM Kİ SİZİ DE MAHVEDECEK VE BÜTÜN YAPMAK İSTEDİĞİNİZ GÜZEL ŞEYLERİ
Será a sua ruína e a ruína de tudo aquilo de bom que procurou fazer.
BU BENİM DE SORUM BEN HALA İNANIYORUM Kİ KAZANABİLİRİZ
Mas se houver hipótese de assinar um acordo sem enviar centenas de milhar de homens para a guerra e de bombardear as suas cidades, acho que devíamos assinar.
AMA İNANIYORUM Kİ YAŞASAYDI
- Ele é teu amigo. O que te disse?
CEVAP BEKLİYORUZ CEVAP GELMEDİ İNANIYORUM Kİ
Acredito que podemos prosseguir com a Grande Sociedade enquanto lutamos no Vietname.
Pek çok zor olduguna inaniyorum asik suratli adamlar, ama yanlistir. en rahat adam mi kimin ne yaptigini seviyor ve orada savasmak için mutluluk duyar.
Aqui tem. Por favor, não é preciso tanto trabalho por minha causa.
SANA İNANIYORUM, NOAH.
Eu acredito, Noah.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]