English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ I ] / Inanmıyor musun

Inanmıyor musun translate Portuguese

825 parallel translation
- Bana inanmıyor musun?
- Não acredita em mim
Aşka inanmıyor musun Marguerite?
Não acredita no amor, Margarida?
Bana inanmıyor musun?
Não acredita em mim?
Hayalete inanmıyor musun?
Não acreditas em fantasmas?
- Yani inanmıyor musun?
- Então, não acredita?
Bana inanmıyor musun yani?
Näo acreditas?
Haftada 2000 frank kazandığımıza inanmıyor musun?
Você não acredita em mim?
Bana inanmıyor musun?
Não acreditas?
Sen ona inanmıyor musun?
Não acreditas?
Buna inanıyor musun, inanmıyor musun?
Crês ou não nisto?
Bana inanmıyor musun?
- Acreditas em mim?
- Ona inanmıyor musun?
- Não acreditas nele?
- Bana inanmıyor musun?
- Não acredita em mim?
Hiçbir şeyi sorgulamayan bir kadının aşkına da inanmıyor musun?
Não acredita num amor que não pede nada?
Sen inanmıyor musun?
Tu não acreditas?
Bunun batıl olduğuna inanmıyor musun?
Não achas que é tudo superstição?
... ama bu durumda benim karar vermem gerektiğine inanmıyor musun?
Mas não te parece que uma decisão tão importante como esta
Bu doğru. Bana inanmıyor musun?
- Não acredita?
Sen buna inanmıyor musun?
- Não acreditas?
- Artık inanmıyor musun?
- Já não acreditas em mim?
Sen Sanchez'in suçlu olduğuna inanmıyor musun?
Não acreditas que o Sanchez seja culpado?
Bu işe layık olduğuna inanmıyor musun?
Acredita que não serve para este trabalho?
O da silahını doğrultur ve der ki, "Tanrı'ya inanmıyor musun?"
E eu apontei minha arma pra ele e disse, Você não acredita em Deus?
Hiçbir şeye inanmıyor musun?
Não acredita em nada?
Yani sen, öldükten sonraki hayata inanmıyor musun?
Não acredita na vida após a morte? Não há outra vida?
İsa Mesih'in bize ebedi hayat verebileceğine inanmıyor musun?
Acredita que Jesus Cristo pode conceder-nos vida eterna?
Sen aşka inanmıyor musun?
Não acredita que o amor exista?
- Seni sevdiğime inanmıyor musun yani?
- Não acreditas que te amo?
Bunu yapacağıma inanmıyor musun?
Achas que não o farei? Espera e verás!
Ne oldu? - Bana inanmıyor musun?
Não acredita em mim?
Bilemiyorum... Tutuklu olduğuma inanmıyor musun?
Não sei exatamente, mas fiz minhas petições.
Sana bu durumdan kurtulma fırsatı sunduğuma inanmıyor musun?
Não lhe ofereci uma possibilidade de o deixar?
- Buna inanmıyor musun?
- Não acreditas que seja verdade?
Tanrı'ya inanmıyor musun, Gertrud?
Não acredita em Deus, Gertrud?
Ne o, inanmıyor musun kaptan?
Näo acredita, Capitäo?
Tanrı kelamına inanmıyor musun?
Acreditas na palavra do Senhor, não é?
Şişman olduğuna inanmıyor musun?
Não acredita?
- Erkek insansılara inanmıyor musun?
- Não gosta de andróides masculinos? - Masculinos?
Bizi bulacaklarına inanmıyor musun?
Acha que não nos encontrarão?
Beni dinliyor musun? Tanrı'ya inanmıyor musun?
Por quê não tem Deus?
Kendi gözlerine inanmıyor musun?
Não acreditas nos teus olhos?
Sorun nedir, Artie? Kanun ve düzene inanmıyor musun?
- Algo me diz que não acredita nele.
Bana inanmıyor musun?
- Não acreditas?
İnanmıyor musun?
Não achas?
Sevdiğime inanmıyor musun?
Não estou a brincar.
İnanmıyor musun?
Não acreditas?
- Sağdaki sana bakıyor. - Bana mı? - İnanmıyor musun?
- A da direita olhou para ti.
- Tabii, inanmıyor musun?
- Ela é mesmo a tua mulher?
Biliyor musun, senin yaşlı annene inanıyorum... Bunda hevesli iyi bir sekreter olacaktır. İnanmıyor musun?
Sabe... acho que a sua mãe daria uma boa secretária... não acha?
- İnanmıyor musun?
- Acha? Sim.
Şansın olduğuna inanmıyorsun değil mi, yoksa gerçekten inanıyor musun?
Não me diga que acha que terá sorte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]