English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ I ] / Istiyor

Istiyor translate Portuguese

55,792 parallel translation
Her üniversite basketbol için onun peşinde ama o deniz biyoloğu olmak istiyor.
As universidades querem-no para o basquetebol, mas ele quer ser biólogo marinho.
New York'a gitmek istiyor.
Quer ir para Nova Iorque.
Yazar ne anlatmak istiyor?
O que está o autor a tentar dizer?
Hâlâ şarj aleti istiyor musun?
Ainda quer o carregador?
Bizimkiler dükkânda çalışmamı istiyor.
Os meus pais precisam que ajude na loja.
Para istiyor, bizde de yok.
Ele quer dinheiro e não o temos.
Bu tecavüzse, okuldaki her kız tecavüze uğramak istiyor demektir.
Se isso é violação, todas as miúdas da escola querem ser violadas.
Bu tecavüzse, okuldaki her kız tecavüze uğramak istiyor demektir.
Se é violação, todas as raparigas do liceu querem ser violadas.
Seni rahatsız etmek istemiyor ama iyi olduğunu da bilmek istiyor.
Ele não a quer incomodar, mas ele precisa saber que está bem.
Bir şey içmek istiyor.
Ela quer tomar qualquer coisa.
Uykuya dalıp bir daha uyanmamak istiyor.
Adormecer, e não acordar mais.
Alexandria'da neler olduğunu gerçekten öğrenmek istiyor musun?
Queres mesmo saber o que aconteceu em Alexandria?
Alexandria'da olanları öğrenmek istiyor musun?
Queres saber o que aconteceu em Alexandria?
Jesus, Rick'le diğerlerini buraya getirdi çünkü Rick onlarla savaşmak istiyor.
O Jesus trouxe o Rick e os outros aqui porque o Rick quer combatê-los.
Negan seni yanına istiyor.
O Negan quer que estejas onde ele está.
Bazılarımız istiyor ama hepimiz değil ve hep birlikte olmamız gerek.
Algumas querem, mas não todas, e têm de ser todas nós.
Daryl, Dwight'a güvenmemizi istiyor. Rick, işlerin kötü gitme ihtimaline karşı başka bir kozumuz da bulunsun diye burada kalmamızı istiyor. Kurtarıcılar'ın kontrol altında tuttuğunu sandığı güvenli bir yer daha.
O Daryl quer que confiemos no Dwight, e o Rick quer que fiquemos aqui caso tudo dê errado para ter outra carta na manga, outro lugar seguro que os Salvadores pensam controlar.
Yapmak istiyor musun?
Queres fazê-lo?
İlerleme raporu istiyor.
Quer um relatório sobre os progressos.
Ne zaman gideceğini öğrenmek istiyor.
Ele quer saber quando vais embora.
Destek bulmak için bir saat içinde yola çıkacak. Savaşı İngiltere adına kazanmak için Nassau'daki hâkimiyetini güvene almak istiyor mutlaka.
Daqui a uma hora desaparecerá, irá à procura de ajuda, sem dúvida, para conseguir proteger Nassau, e ganhar a guerra por Inglaterra.
Biraz birlikte vakit geçirmemizi istiyor galiba.
Acho que quer que nos entendamos.
Bunun yürümesini istiyor.
Ele quer que funcione.
Anlaşılan Bay Putin dünya savaşı çıkma konusunda siyonist komşularımızın cesaretini kırmak istiyor.
Aparentemente o Sr. Putin acredita que isto vai desencorajar que os nossos vizinhos Zionist comecem a próxima guerra mundial.
Dün neler olduğunu öğrenmek istiyor.
Ele quer saber o que aconteceu ontem.
Güvenin bana, sizi görmek istiyor.
Acredite em mim... Ela quer vê-lo.
Sadece hayatının normale dönmesini istiyor.
Ela apenas... Ela apenas quer voltar à vida normal.
Kendimi feda etmemi istiyor çünkü.
Porque é ela que está a pedir-me para cair na minha espada.
Güvende olmanı istiyor.
Ele quer que fique seguro.
Kendi teşkilatında çifte ajan diye adı çıktı. Bu yüzden sığınma hakkı istiyor.
Exposto ao seu próprio serviço como agente duplo, razão pela qual está pedindo asilo político.
Bugün programında konuyu sizle tartışmak istiyor.
Ele quer discutir isso consigo no programa dele hoje à tarde.
Seninle bundan sonra olacaklar hakkında konuşmak istiyor.
Ele quer falar consigo sobre o que vai acontecer a seguir.
Sanırım Peder Beocca çok fazla istiyor.
Acho que o padre Beocca tem demasiadas expectativas.
Cumbraland'dan ve kralımızdan ne istiyor?
Que quer ele de Cumbraland e do nosso rei?
Bebbanburg'u, atalarının toprağını istiyor. Ve kral bu konuda ona yardım ihsan etti.
Ele deseja Bebbanburg, o seu lar ancestral, e o rei pode ajudá-lo.
Ocko o adamın neden beş yıI boyunca orada durduğunu bulmanı istiyor.
O Ocko quer saber se chegaste a descobrir o que ele andou a fazer lá em cima durante cinco anos.
Astronot olmak istiyor.
Ele quer ser astronauta.
Seli durdurmak istiyor musun?
Quer parar o dilúvio?
... eyaletleri almanı istiyor. Howard Johnsons'a gitmeni istiyor. ve... üçüncüsü taşaklarını büker.
As seguradoras querem que apanhemos a interestadual para nos obrigar a passar pelos seus hotéis e as suas bolas gigantes de corda.
Cihazın işlem haznesi, yoğun bir tecrit süreci istiyor.
A câmara do evento no dispositivo requer um período intenso de isolamento.
Tanrı yolumuza taş koydu ama üstesinden gelelim istiyor.
Deus colocou-nos um obstáculo no nosso caminho, mas Ele deseja que o ultrapassemos.
Yazgımızı gerçekleştirelim istiyor.
Quer que demonstremos a nossa fé.
Bizimle aynı şeye inanmıyor olabilir ama o da Kevin'a yardım etmek istiyor.
Ela não acredita nas mesmas coisas que nós, mas quer ajudar o Kevin.
Ne istiyor muşum?
E o que quero eu?
Yani herkes bir şey istiyor bundan.
Bem, então toda a gente quer alguma coisa.
İnsanlar sadece sonunu öğrenmek istiyor, kederlerini sonlandırmak.
As pessoas só querem finalidade e acabar com o sofrimento.
Almaya geldiğin şeyi istiyor musun?
Quer o que veio buscar?
Böldüğüm için kusura bakmayın, Başkan Bey ama Vekil Hanım burada sizi görmek istiyor.
Peço desculpa por interromper... Mas o vice-presidente está aqui e ela exige falar consigo.
Evet, istiyor.
Sim, ele deixou.
- Alex bir şeyler yapmak istiyor.
O Alex quer fazer qualquer coisa.
İstiyor muyum?
Quero?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]