Işe yaramayacak translate Portuguese
1,435 parallel translation
Bir işe yaramayacak sonuçta.
Não funcionará, de qualquer forma.
Çok iyi biliyorsun ki, bu işe yaramayacak.
Bem sabes que não irá adiantar.
Beni korkutup kendimi suçlamamı sağlamaya çalışıyorsun ama işe yaramayacak.
Acho que me estás a tentar assustar ao incriminar-me falsamente, e não vai resultar.
Konuşma işe yaramayacak.
Não vai funcionar ficar a falar.
Hayal kırıklığın için üzgünüm, bu da işe yaramayacak.
Bem, Desculpa-me desapontar-te, mas não vai funcionar.
Bu kez işe yaramayacak.
Não vai funcionar desta vez.
Bu da işe yaramayacak.
Não vão resultar.
Biliyorsun, bu davayla ilgili tek işe yarar şey bu zarfta, ve topladığımız diğer delilerin yarsı mahkeme de işe yaramayacak, yani tercih senin.
Sabes, o único dado desta investigação está nesse envelope, e metade das provas não se aguentam em tribunal, por isso a decisão é tua.
Bu hiç bir zaman işe yaramayacak, Rick.
Não vai pegar, Rick.
Bil diye söylüyorum, ne yapmaya çalıştığını biliyorum ve bu işe yaramayacak.
Só para que saibas, sei o que estás a tentar fazer e não vai resultar.
Sadece gibi son 15 büyü işe yaramadı, işe yaramayacak.
- Não vai resultar, tal com os ultimos 15 feitiços nao resultaram.
Peki, bu sevimli, Paige, ama işe yaramayacak.
Muito engraçado, Paige, mas não vai resultar.
Ama işe yaramayacak.
Isso não vai ajudar.
- Bu pek işe yaramayacak gibi.
Pois, não vai resultar.
Bak Peter, şu an yapmaya çalıştığın şey... işe yaramayacak.
Peter, eu sei o que estás a fazer e não vai resultar.
Ama işe yaramayacak, çünkü geleceği karanlık tek gecelik ilişkiler ve problemi penisler istemiyorsun.
Mas não vai resultar, pois um futuro de casos passageiros e pénis problemáticos não é o que tu procuras.
Bu şey, kapılar kapandığında galerideki sergi odasına birisini sokmadıkça işe yaramayacak.
Isso não vai funcionar a não ser que coloquemos alguém dentro da galeria... e na sala de exibição quando as portas forem trancadas.
Bu asla işe yaramayacak.
- Isto não vai resultar.
Bak oyun komisyonundan bu kaçırılma hikayesini uydurarak kurtulacağını düşünüyorsan, sana söylüyorum, işe yaramayacak.
Mas estou a dizer-te... Se estás a tentar escapar a algum novato do Controlo de Jogo, inventando a história do rapto, digo-te que não vai pegar.
40 kişiyiz. Bu işe yaramayacak.
Nós somos 40, não vai resultar.
O plan işe yaramayacak.
O plano não vai resultar.
Ama artık bir önemi kalmadı, işe yaramayacak.
Mas não interessa porque não vai resultar.
Ama bu işe yaramayacak.
Isto não vai trabalhar.
Yani, işe yaramayacak kadar şarhoş olsam da Körkütük şarhoş olsam da, Senin kadar akıllıyım.
Ou seja, se eu estiver a cair de bêbado, completamente embriagado, são tão esperto como tu.
- Tamamdır. Korkarım, karaciğer sıcaklığı işe yaramayacak.
Nem pensar na temperatura do fígado.
- Bekle, bu işe yaramayacak.
Espera, isto não vai funcionar.
Bu işe yaramayacak.
Não pode ser assim.
Ama işe yaramayacak.
- Mas não vai resultar.
- Saçmalık, nezaret işe yaramayacak.
As acusações da tanga nunca vão avante.
Zehriniz işe yaramayacak.
Os vossos venenos não funcionarão.
Vaktini boşa harcıyorsun işe yaramayacak.
É uma perda de tempo. Isso não resulta.
Endişelenmek hiçbir işe yaramayacak.
Então... Não adianta preocupar-se.
Korkarım, seni ne kadar yağlasam da bir işe yaramayacak.
Tenho medo que dar cabo de ti possa não ajudar.
Bu hiç bir işe yaramayacak.
Não vai ajudar em nada!
Bu işe yaramayacak.
Isto não vai resultar, pá.
Dinle, hiçbir işe yaramayacak.
Oiçam, para mim não há nada a perder.
Bugün işe yaramayacak.
Hoje não quero isso.
Bu işe yaramayacak.
Isto não vai resultar.
Ama artık bir işe yaramayacak.
Mas isso não pode continuar.
Dinle Kevin, bence işe yaramayacak dostum.
Se tentar mais um truque como esse vou expulsá-lo da Liga.
İşe yaramayacak.
- Não vai funcionar.
Bu daha önce de işe yaramamıştı... şimdi de yaramayacak.
Isto nunca ajudou em nada antes, pois não? E isto não vai mesmo ajudar em nada agora.
İşe yaramayacak.
Assim não vai dar.
İşe yaramayacak.
Não vai funcionar.
İşe yaramayacak.
- Por favor, não vão servir de nada.
- Hadi ama. İşe yarayacak. - Hayır, yaramayacak.
Não vai funcionar.
İşe yaramayacak.
Não vai resultar, certo?
İşe yaramayacak.
Não vai resultar.
- İşe yaramayacak.
- Não resulta.
- Bu işe yaramayacak. - Hayır, her şey yolunda. Hadi.
Isto não vai resultar.
- Hayır, işe yaramayacak!
Aqui vamos...
işe yaradı 291
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramazlar 21
işe yaramıyor 223
işe yarıyor 218
işe yaramadı 112
işe yarayacak mı 29
işe yarıyor mu 48
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramazlar 21
işe yaramıyor 223
işe yarıyor 218
işe yaramadı 112
işe yarayacak mı 29
işe yarıyor mu 48