Işe yararsa translate Portuguese
563 parallel translation
Eğer işe yararsa kendisine neyin vurduğunu anlamadan tanklarının üstünde olacağız.
Se der certo, a nossa infantaria avançará e terminará o serviço.
Yani eğer işe yararsa.
Como funciona?
Eğer işe yararsa...
- Sabe? Se isto funcionar eu serei...
Eğer işe yararsa, işte o kadar, başkalarının hayatlarına karışmaya devam edecekti.
Se isso o comover está decidido, intrometer-se-á na vida dos outros, ;
Sadece bu plan konusunda mutabık değiller, aynı zamanda bu plan işe yararsa hepimizin hayatlarını riske atmaya değeceğinin de bilincindeler.
Não só estão de acordo com esta acção mas também que se resultar, vale a pena o risco das vidas deles. E das nossas.
Bay Stringer, planımız işe yararsa rolünüzü kesin biliyor musunuz?
Sr. Stringer, se o plano resultar, sabe mesmo o que tem a fazer?
- Eğer işe yararsa, ben seni tebrik edeceğim.
- Parabéns a si, se resultar.
Eğer işe yararsa...
Se conseguirmos...
Bu işe yararsa, yörüngemizdeki uydular, öyle yoğun bir ışık yaratacak ki, kapalı ve karanlıkta kalmış bir yerdeki birisi bile bundan etkilenecek.
Se isto funcionar, os satélites que orbitamos, produzirão luz numa intensidade que mesmo alguém num lugar fechado e escuro será afectado por ela.
Teorimiz işe yararsa, bir silahımız var demektir.
Se a nossa teoria se confirmar, temos uma arma.
Eğer işe yararsa, Mutlak Kırmızı elde edeceğim.
Se funcionar, conseguirei o vermelho absoluto.
Ama eğer işe yararsa... Richie tam bir antikor kaynağı olacak.
Mas, se funcionar, o Richie será a fonte de ainda mais anticorpos.
Eğer Amerikalılar sıkıntıdaysa ve ABD için işe yararsa sonuna kadar bu durumu kullanmaya çalışacaklardır.
Vocês estão em crise e eles aproveitam. Tentarão dar-lhes o golpe final.
Faz 2 işe yararsa dakikalar içinde tahliye yapılmasını istiyorum.
Se a fase dois correr bem, quero todos fora daqui nalguns minutos.
Bu işe yararsa Amin'in ayaklarını öpeceğim!
Bem, se isto resultar, beijo os pés do Amin!
Söz veriyorum, işe yararsa kendimden geçeceğim.
Prometo-lhe que ficarei devidamente empolgado se resultar.
Bu işe yararsa.
Se isto funcionar.
Plânım işe yararsa size yaklaşan o Cylon savaşçıları yakında geri dönecekler.
Se o meu plano resultar, os caças que se aproximam de ti em breve voltarão para trás.
Bir planım var. Eğer işe yararsa, Woundwort'un işi biter.
Se funcionar, acabará com Woundwort para sempre.
Tuzak işe yararsa, geçici bir üstünlük sağlayacak.
Se funcionar, resultará numa vantagem temporária.
Bu işe yararsa başarabiliriz.
Se isto resultar, talvez nos safemos.
Planımız işe yararsa ve hırsızlar KITT'i bu gece çalmaya çalışırlarsa bana teşekkür edebilirsin.
Se o nosso plano correr bem e o ladrão tentar roubar o KITT esta noite podes agradecer-me
Eğer işe yararsa, senle bir daha konuşuruz.
Se resultar, voltamos a falar.
Su saatim işe yararsa, aceleyle çıkacaklardı yani onları halletmenin bir yolu bulmalıyım.
Se o meu relógio de água funcionar, eles saem num instante, tenho de arranjar uma maneira de tratar deles.
Bak, eğer işe yararsa bizi yakalanmaktan kurtulacağız.
Olhe, se isto funcionar, vai evitar que sejamos apanhados.
Anladın mı, H.I.? Eğer işe yararsa, büyük bir çılgınlığın başlangıcı olur.
Se isto der, é apenas o começo duma tournée por todo o Sudoeste.
Eğer işe yararsa kapı kırk yada elli santim yükselir ve sonra aniden düşer.
Se der, a porta levanta um ou dois metros, e, depois, cai outra vez.
Bu işe yararsa neye benzeyecksin?
Como seras se isto funcionar?
Eğer işe yararsa aynı tekniği... Dr Kingsley ve meslektaşlarını kurtarmak için de kullanabiliriz.
Se funcionar, poderemos usar a mesma técnica para salvar a Dr.ª. Kingsley e os seus colegas.
İyi. Bak, hafta sonları bir deneyeceğim işe yararsa, gün içindeki işimi bırakacağım.
Experimento aos fins-de-semana e se funcionar, deixo o meu emprego.
Eğere işe yararsa yarın akşam özgür olacaksın,... ve yine sadece insan olacaksın David.
Amanhã à noite estarás livre, se funcionar. Vais poder ser humano de novo, David.
Evet, ne işe yararsa.
A cada um o seu.
Eğer Zowie'yi oraya gömersem ve işe yararsa, o geri döner.
Se enterrar o Zowie ali, e resultar, ele regressa.
- Ya işe yararsa?
- E se der resultado?
Hâlâ deney aşamasında, ama işe yararsa, hareket kabiliyetinin tamamını geri getirecek, ve yapay implantlara da gerek kalmayacak.
Ainda está em testes, mas se funcionar, devolveria sua mobilidade totalmente e sem necessidade de implantes artificiais.
- Evet, işe yararsa eğer.
- Se resultar.
Bir nevi düğün hediyesi olacak. İşe yararsa.
Uma espécie de prenda de casamento se resultar.
İşe yararsa.
Se resultar.
- İşe yararsa iyi bir fikir dedim.
- Disse que é uma boa ideia, se resultar.
- İşe yararsa, kulağa hoş geliyor.
- Parece boa ideia, se funcionar.
İşe yararsa Fransız hazinesinin yarısını alacağım.
Se resultar, fico com metade do tesouro francês.
İşe yararsa, iyi bir plân efendim.
É um bom plano... se resultar.
İşe yararsa Starbuck özgür, sen ölü olacaksın.
Se resultar, o Starbuck fica livre e tu morto.
İşe yararsa iyi, yaramazsa fena olur.
Se funcionar, muito bem. Se não, azar.
Ama bir plânım var. İşe yararsa ilk vurulan ben olmalıyım. - Kalk.
Mas eu tenho um plano mas, para funcionar, tenho de ser alvejado primeiro.
İşe yararsa gelirsin.
Se funcionar, pode vir.
İşe yararsa tavuk gibi gıdaklamak filan gerekmesin olur mu?
E se funcionar, não o ponha a cacarejar como uma galinha...
İşe yararsa görürsün, ama yaramazsa...
Se der certo, vais ver. Senão...
İşe yararsa, planlanan zamanı yakaladık.
Se resultar, continuamos dentro do prazo.
Ugrasmak gerek, ama ise yararsa çocuk sahibi olursunuz.
É trabalho duro, mas quando tem êxito, fica-se com um bebé.
İşe yararsa, nörogenetik dalında bir çığır açacak... ve bir sürü hayatı değiştirecek.
E se é assim, será um grande avanço em neurogenética que mudará a vida de muita gente.
işe yaradı 291
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yaramazlar 21
işe yaramayacak 101
işe yarıyor 218
işe yaramadı 112
işe yarayacak mı 29
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yaramazlar 21
işe yaramayacak 101
işe yarıyor 218
işe yaramadı 112
işe yarayacak mı 29