Işimiz biter translate Portuguese
330 parallel translation
Şimdi teslim olursak, işimiz biter.
se nos rendermos, estamos feitos.
Polisle işimiz biter bitmez gideriz.
Assim que acabarmos de falar com a polícia.
Akıntılı bölüme girdiğimizde motor durursa işimiz biter.
Se deixar a máquina parar nas corredeiras, estamos fritos.
O kapıyı açarsan işimiz biter, anladın mı!
Abre aquela porta e apanhamo-lo!
- Teorik olarak, işe yaramazsa işimiz biter.
- Em teoria, morreremos se não resultar.
Getiremezsek, bizim işimiz biter.
Senão, estaremos lixados.
Eğer ben şeytanminaresini öttürür, onlar da gelmezse, o zaman işimiz biter.
Se eu sopro o búzio e eles não vêm, estamos feitos.
Bir saat içinde burada işimiz biter.
Podemos chegar e partir em uma hora.
Yani eğer oraya girerlerse, hiçbir yere kaçamayız, işimiz biter.
Se eles entrassem, ficaríamos sem saída. Estaríamos feitos.
Onlar burayı terkettiğinde işimiz biter.
Se eles saiem estamos acabados.
Öldürmek bizim için o kadar tiksindirici ki, sanırım direnmeden işimiz biter.
Matar é tão repugnante para nós, que seremos eliminados sem lutar.
Sabaha onlarla işimiz biter.
Levamo-la de manhã.
Tarlaları nadasa bırakırsak işimiz biter.
Se deixamos os campos por cultivar agora, perdemos tudo.
Burada olduğunu öğrenirlerse, işimiz biter.
Se eles descobrirem, será o nosso fim.
Solyum hücrelerine ulaşırsa işimiz biter!
Se atinge os tanques de solium, é o nosso fim!
Herhalde yarın işimiz biter.
Provavelmente, o trabalho estará terminado amanhã.
Bu maçı verirsen işimiz biter. Yine çöp oluruz. Anlıyor musun?
Se perderes essa luta, acabámos, seremos lixo, entendeste?
Muhafızlar bizi yakalarsa işimiz biter.
Se aqueles "bugs" de matriz nos apanham, estamos feitos.
Kullanıcılar bize yardım etmezse, işimiz biter.
Se os Utilizadores já não nos podem ajudar, estamos perdidos.
- Dayanmazsa işimiz biter ama dayanacak.
- Se não aguentarem... Está quase. Não temos outra hipótese!
Umarım haklısındır çünkü o ürün pazara gitmezse işimiz biter.
- Espero que sim. Se a colheita não for vendida, estamos acabados.
- Toz olmadan işimiz biter.
- Sem o pó, estamos perdidos.
Ona bir şey olursa, işimiz biter!
Magoa-se e estamos sem emprego.
Teksas'a gidersek ve yakalanırsak yine işimiz biter.
Se formos para o Texas, tambem nos apanham estamos fodidos
Tuzlu su motor yataklarına girerse işimiz biter. Haydi!
Se entrar água nos mancais, estamos perdidos.
Eğer Axis Kimyasalları'yla bağlantımızı ortaya çıkarırsa, işimiz biter.
Se ele nos associa â Axis Chemicals, estamos liquidados.
- Çünkü yetişemezsek işimiz biter.
- Não nos podemos perder. Tenho a certeza.
Yüzümüze gözümüze bulaştırırsak işimiz biter.
Se falharmos, ou se estivermos errados... Estamos lixados.
Paniklersek, işimiz biter. Gören olmadı.
Se ficamos em pânico, estamos feitas.
Görev için dolaşırız ve işimiz biter.
Só temos de cumprir uma missão.
Başkan hemen harekete geçmezse kısa sürede işimiz biter.
Temos de fazer algo ou estamos acabados.
Birbirimize yardım etmeliyiz. Elbirliğiyle çalışmazsak işimiz biter.
A única ajuda que vamos receber é a dos nossos, e se não nos unirmos, é o nosso fim.
Amatörce bir şey olur, ama yine krizim tutarsa yakında işimiz biter zaten.
É dar nas vistas, mas se eu tiver desvios saímos num instante.
Sıranın bize geldiğine kanaat getirirlerse işimiz biter.
Quando eles decidirem que é a nossa vez, estamos feitos.
Birşey çalmış değiliz. Bir araba ödünç aldık ve işimiz biter bitmez. sahibine iade edeceğiz.
Não roubamos nada, pedimos emprestado um carro e o devolveremos para a concessionária assim que tenhamos terminado!
Yani doğru yapamazsanız işimiz biter.
Bem, estou só a dizer. Não arranjou esse trabalho a beijar cus, sabeis?
O giderse bizim de işimiz biter.
Vamos pedir um acordo.
Eğer o video yarın kanıtlara girerse, işimiz biter.
Se o vídeo aparece amanhã, estamos mortos.
Açgözlülük edip yakalanacak olursak işimiz tamamen biter.
Se formos gananciosos e formos parvos, estamos perdidos.
- İşimiz o zamana kadar biter.
- Terminaremos muito antes disso.
- Orada değilse işimiz çabuk biter.
- Se estivesse, não íamos.
- Poa görürse işimiz biter.
- Se Pao nos vir, estamos acabados.
İşimiz kısa sürede biter.
Obrigado. Despachamos isto depressa.
Sana bazı sorularımız var Leon. Eğer bizimle açık konuşursan işimiz beş dakikada biter.
Se responder devidamente largamo-lo dentro de 5 minutos.
Eğer bizim görgümüzü kaybettiğimizi düşünürse işimiz o zaman biter.
Ele fode-nos se achar que perdemos a postura.
İşimiz biter bitmez, gelip seni alacağım.
E quando tudo acabar, vou-te buscar.
Bana söylediklerini Foltrigg'e de söyle işimiz hemen biter.
Diga ao reverendo Roy o que me disse e não o verá mais.
İşimiz biter bitmez Sandy onu alır, sonra da ikimiz baş başa kalırız.
A Sandy leva-a a ssim que voltar e assim ficamos só nós dois.
İşimiz hemen biter.
Livramo-nos disto num instantinho.
İşimiz biter bitmez, gideceğiz.
Quando acabarmos, vamos embora.
İşimiz biter bitmez, gideceğiz.
Assim que acabarmos, vamos embora.