English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Kabul mü

Kabul mü translate Portuguese

237 parallel translation
- Kabul mü?
Então, apostado?
- Kabul mü?
- Concorda?
Fransız'la birlikte gelen adamların teklifini kabul mü edeceksin?
Vais aceitar trabalhar com os homens que aqui estiveram com o Frenchy?
Vale ve üstü oynuyoruz, kabul mü?
Abrimos com qualquer coisa, certo?
Sence bu menajerlerin ismimle alay etmesine izin mi vereyim? Sırf şöhretleri artsın diye bu kaba davranışlarını kabul mü edeyim?
Acha que vão poder usar o meu nome para apresentarem lá uns pobres medíocres?
Kabul mü? Sanırım, değil.
Quem está por detrás disto?
Kabul mü?
Estão de acordo?
Karısı ayrılmayı kabul mü ediyor?
A esposa dele vai dar-lhe o divórcio?
- Kabul mü?
- Estão todos a favor?
- Suçumu kabul mü edeyim?
- Devo declarar-me culpado?
Üç aylık senet imzalamaya hazırım kabul mü?
Estou pronto a assinar letras a três meses.
Kazanacağımı şimdiden kabul mü ettin?
Vais admitir que ganho?
Kararın nedir? Kabul mü?
Então, temos acordo?
Kabul mü benim küçük Saksonum?
Sim, meu pequeno saxônio?
- "Evet" istiyorum mu, "evet" kabul mü?
"Sim", quero ou "sim", tenho?
Kabul mü?
Está bem assim?
- Söylenen her şeyi kabul mü edeceğiz?
- E aceitamos sempre o óbvio?
Bizim yapabildiğimiz bir şeyi yapamayacağınızı kabul mü ediyorsunuz?
Querem admitir que não conseguem fazer o que fazemos?
Kabul mü?
Aceita?
Dörtte bir size, dörtte üç bana. Kabul mü değil mi?
Três para mim, uma para si.
Ve sen de kabul mü ettin?
E você aceitou?
İş bitene kadar iyi korunan emin bir yerde kalmanızı öneririm. Kabul mü?
Sugiro que fique guardado em lugar seguro até a missão estar cumprida.
Anladım. Bay Maloney, Edward Shoebridge'in hala hayatta olduğunu kabul mü ediyorsunuz?
Está a admitir que Edward Shoebridge está vivo?
Kabul mü?
Daria o seu acordo?
Toplumunuz bu çocukları kabul mü ediyor yoksa dışlıyor mu?
São aceites pela vossa sociedade, ou são estigmatizados?
- Kabul mü?
- De acordo?
Kabul mü?
Aceitas?
Chicago Symphony'ye kabul mü edildin?
Foste aceite na Orquestra de Chicago?
Kadın benden bu gülünç gömleği ulusal televizyonda... -... giymemi istedi, ben de kabul mü ettim?
Quer dizer que ela estava a pedir para vestir esta camisa ridícula, num programa de televisão com cobertura nacional, e eu acedi?
Kabul mü?
Temos aposta?
Sizinle nasıl iletişim halinde olabilirim, Sir James? Görevi kabul mü ediyorsunuz?
- Como posso contactá-lo, Sir James?
Bunu kabul mü etmeliyim?
Eu tenho simplesmente que aceitar isso?
Kabul mü, değil mi?
Estão comigo? Si ou nentes?
- Bahis kabul mü? - Bana fark etmez, adamım.
Não me faz diferença, meu.
- Bahis kabul mü?
- Está apostado?
- Kabul mü?
- Entendido?
Sevdiğimiz kişi ile sonsuza dek ayrıldığımızda bunu kabul mü ederiz?
Nós aceitamos que nós estamos separados de nossos entes queridos para sempre?
Kabul mü edersin!
Tu aceitas!
- Kabul mü ettin?
- E aceitaste?
Oh! Bir hırsız olduğunu kabul mü ediyorsun?
Então, admite que é um ladrão?
- Ne? Kabul mü ettin?
Então és cúmplice.
Sonra bir gün küçük bir kız sıkılıp bir yalan söylüyor ve sen bunun farkına varıyorsun kendi kendine kabul ediyorsun, " Bunu gördü mü?
E então de repente uma noite, uma pequena menina entediada conta uma mentira. E ali, pela primeira vez, você entende e você diz a você mesma, "Ela viu isto? Ela sentiu isto?"
Kabul mü?
para acabar com isto.
Gördün mü? Kabul ediyor.
Ele admite, vês?
Kabul mü?
De acordo?
- O da kabul mü etti?
E ele aceitou?
- Kabul mü?
- O que diz?
Sen hiç çek kabul eden fidyeci gördün mü?
Conheces sequestradores que aceitam cheques?
"Sizce bu iyi bir öğüt mü ve bunu kabul etmeli miyim?"
Acha que é um bom conselho? E aceitá-lo-ia?
Özrü mü kabul etmenizi istiyorum.
Gostaria que todos aceitassem minhas desculpas.
Bunu kabul mü edeceksiniz?
Deixaremos que o levem?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]