Kaliyorsun translate Portuguese
14 parallel translation
Neden burada kaliyorsun?
Que vai fazer entäo?
- Bir hotelde mi kaliyorsun?
- Vive num hotel?
Pekala, yani sen hala evde mi kaliyorsun?
Continuas a viver com os teus pais?
Sen burda paslanip kaliyorsun ve herkesin yaninda olmasini istiyorsun.
Só porque ficas-te estancado, queres que todos estejamos estancados contigo.
Butun gece kaliyorsun.
- Vai ficar a noite toda.
Hala olen teyzenin evinde mi kaliyorsun?
Ainda estás a viver na casa da tua tia em Morgo?
- burada mi kaliyorsun?
Está hospedado aqui?
- Lily, sen kaliyorsun. Hadi gidiyoruz.
Lily, tu ficas.
Bir yere geç mi kaliyorsun?
- Estás atrasado para algum encontro?
Hadi. Sen burada kaliyorsun.
- Vamos.
Lâfi açilmisken, hâlâ ayni odada mi kaliyorsun?
Por falar nisso, já não estás no mesmo quarto ou estás?
Bana sorarsan burada resmen belese kaliyorsun. Yani hosuna gitmeyen bir durum varsa siktirip gitmen icin kocaman kapi var orada. Gidip kendine kalacak baska yer bulabilirsin.
Moras aqui de graça, então, se não gostas, a porta da frente é grande o suficiente para saíres, encontra outro lugar para morares.
Kral sana seslendi, mamafih sen suskun kaliyorsun.
O Rei falou para ti, mas tu permaneces em silêncio.
Sen nerede kaliyorsun?
E tu onde vais ficar?