English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Kazanacak

Kazanacak translate Portuguese

1,529 parallel translation
İngiltere kazanacak.
A Inglaterra prevalecerá!
İngiltere kazanacak.
- A Inglaterra prevalecerá. ... prevalecerá.
İngiltere kazanacak çünkü ben öyle söylüyorum!
A Inglaterra prevalecerá porque eu digo que sim.
- Sence yarışmayı kazanacak mıyız?
- Achas que vamos ganhar isto?
Kazanacak mı dersin?
De acordo contigo, o Takumi ganha de certeza.
Mükemmel bir anlam kazanacak, güzel olacak.
Terá sentido e será maravilhoso.
Biri mutlaka kazanacak.
Algum há-de ganhar.
Gori mi kazanacak yoksa Fujio o geleneksel sıkıcı tarzıyla kazanabilecek mi?
Irá Gori vencer ou irá Fujio utilizar o seu estilo antiquado de luta para o derrotar?
Kim kazanacak?
Quem vencerá?
Neden biliyor musun? Tazmanya Canavarı kesin kazanacak.
O Demónio da Tasmânia é uma aposta segura.
Açık ara kazanacak zaten.
Ele vai ganhar com maioria.
Temsilcilerin desteğini çabuk kazanacak birine.
Alguém que conquiste o apoio dos delegados.
Sen yaptığın ve söylediğin her şeyle para kazanacak bir dolap kurmuşsun.
És uma desgraça para a nossa comunidade. És um raio de um ganancioso que faz ou diz tudo por um mísero dólar.
Bu da yeterli ivmeyi kazanacak kadar yüksek demek.
Caiu de altura suficiente para atingir velocidade terminal.
Şimdi, ya da Zankou kazanacak.
Agora, senão o Zankou ganha.
- Kazanacak.
- Vencedor.
Daha çok para kazanacak, ama bütün doğum günlerini,
Ele vai trazer mais dinheiro, Mas ele vai perder os aniversários,
Dışarıda servet kazanacak.
Irá fazer uma fortuna lá fora.
Dünyadaki en sikten boktan film olacak ama yine de milyar dolarlar kazanacak.
Mesmo que o filme seja uma merda, pode render mil milhões.
Bu adam bu sene Sundance'i ikinci kez kazanacak.
Ele vai vencer o Sundance pela segunda vez.
- Kim yüksek teklif verirse kazanacak mı?
- Quem apostar mais fica com ela? - Os £ 100.
Kaybetse bile kazanacak.
Mesmo que perca ou ganhe.
Garanti belgesini bulamazsam blender şirketi kazanacak
Eu tenho que achar aquela garantia ou a companhia de liquidificador ganha.
Senin kazanacak atı seçeceksin, ona oynayacağız ve kazancı yarı yarıya paylaşacağız.Kardeş payı.
Seu você os vencedores escolherá e me Eu porei as apostas, nós distribuiremos esses salários 50-50, como irmãos.
Balboa and Sons Çim Biçme Makineleri güzeller güzelleri yarışmasında ilk biblosunu kazanacak.
A Candy vai ganhar a sua 1ª estatueta no 46º Concurso da Princesa Bela Mais Bonita da Balboa E Filhos.
Olay tamamen yeni bir boyut kazanacak.
Vamos elevar isto a um novo nível.
- Bu sayede şirket servet kazanacak.
Poupa uma fortuna à companhia. - É como uma redução no pagamento.
Her şekilde kazanacak gibi, değil mi?
Como se ele fosse ganhar! Certo?
Olimpiyatlarda altın madalya kazanacak cinsten mi yoksa meteor ucubesi gibi mi?
Estamos a falar de rápido tipo olimpíadas ou rápido tipo aberração de meteoritos?
Numara yapıyorsa ve onu görmeye gidersek o kazanacak.
Se estiver a fingir e formos a correr vê-la, ela ganha.
Numara yapmıyorsa ve ona aldırış etmezsek nasıl da korkunç ve minnetsiz oğulları olduğundan şikayet edecek ki yine o kazanacak.
Se não estiver a fingir, e a ignorarmos ela queixa-se dos filhos horríveis que tem e continua a sair vencedora.
Haziran'da son zil çaldığında en değerli yatırımlara sahip öğrenci paradan daha değerli bir ödül kazanacak.
O aluno com a carteira com maior valor no dia 1 de Junho irá ganhar um prémio mais valioso do que dinheiro.
Endişeli değilim. Hisseler değer kazanacak. Ve Bay Kane.
- Não estou preocupado, recupero bem.
Herkes kazanacak.
Toda a gente ganha.
Veronica, milyonlarca sorun olduğunu biliyorum ama her şey zamanı gelince anlam kazanacak.
Veronica, eu sei que deves ter muitas perguntas. Mas, quando chegar a altura certa, tudo vai fazer sentido.
Sadece imajları onları ayırıyor, kim kazanacak?
Distinguíveis apenas pelas suas imagens muito diferentes. Quem vai ganhar? O rosto ou o logótipo?
Annesi geçen üç yılın ardından velayet davası açıyor, ve muhtemelen kazanacak, sorduğun için teşekkür ederim.
A mãe dela quer a custódia depois de 3 anos, e ela provavelmente vai ganhar, obrigado por perguntar.
McQueen öne geçti. Piston kupasını kazanacak.
O Faísca McQueen vai vencer a Taça Pistão!
Demokrasi kazanacak.
A democracia sairá vencedora.
Ve unutmayın, ancak yüzde biriniz sanatçı olarak hayatını kazanacak.
E lembrem-se, só um em cada 100... vai conseguir viver da arte.
Kazanacak durumda değiliz
Não existe maneira de ganharmos
"Üzgünüm, çünkü Le Chiffre kazanacak, ve teröre destek verip, daha çok masum insanın ölümüne yol açacak" gibi mesela!
Como por exemplo "Sinto muito, mas Le Chiffre vai continuar ganhando e nós teremos financiado o terrorismo". Esse tipo de "sinto muito"?
Oraya çıkıp, en hızlı ve en akıllı oynayabilen, kazanacak.
É sobre quem joga mais duro e com mais inteligência.
Big Daddy's Chocolate, altıncı koşu, kesin kazanacak.
Big Daddy's Chocolate, sexta, é trigo limpo.
Senin gibi bir Müslüman bundan ne kazanacak?
O que ganhará com isso um Muçulmano como tu? Só te estão a usar.
Bu şeyi kazanacak, değil mi?
Ele vai ganhar isto, não vai?
Ama bu kez görünüşe göre, Hamster'ı kafa kola alan kobra kazanacak gibi.
Mas desta parece ser a cobra quem aperta o magusto...
Mustang takımı ise kazanacak.
Mustangs são vencedores.
Mustang takımı ise kazanacak.
"Mustangs" são vencedores.
Herkes kazanacak Sammy.
É uma simbiose, Sammy.
İlgileniyormuş gibi davranırsam ekstra puan kazanacak mıyım?
Ganho mais pontos se fingir que me importo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]