Kilidi aç translate Portuguese
188 parallel translation
En iyisi dolaşıp pencerenin kilidi açık mı kontrol et.
É melhor ir à volta para ver se a janela está destrancada.
Jones burada bize kilidi açıyor, efendim.
- O Jones vai abrir a porta.
Kasanın zaman kilidi açılınca bu adamlar gelme nedenleri olan şeyi alacaklar.
Quando o temporizador permitir abrir o cofre... estes homens vão levar o que vieram buscar.
- Belki güvenlik kilidi açıktır.
- Pode haver um fecho de segurança.
Aç şunu. Şu lanet kilidi aç ve bıçağı çıkar.
Abre o armário e tira a faca.
Kilidi aç, Malcolm.
Escolha a fechadura, Malcolm. Escolha isto.
Zaman kilidi açılmalarını imkansız kılıyor.
Jamais conseguirão descobrir o sistema e abri-los.
Peki Matmazel Grace Wilson'ın bu çekmeceyi açması, kutuyu çıkarması bir şekilde kilidi açıp kolyeyi alması, kutuyu kapatıp yerine koyması kaç saniyedir?
E quanto tempo levaria Miss Grace a abrir a gaveta, tirar a caixa, abri-la com a chave, tirar o colar, fechar a caixa e pô-la na gaveta?
David, bu kilidi açıp, yukarı geleceğim.
David, vou abrir esta fechadura, e vou subir.
Kilidi aç.
Ali.
Quark, kilidi açı ver. "
Quark, abre um cadeado. "
Herif ölmüş. Kilidi aç.
Ele está morto, abra-os.
Kilidi aç, sonra kenara çekil.
Destranque-a e afaste-se.
Son kilidi açın!
Libertar as últimas travas de segurança!
Kilidi aç!
Porta!
Tamam, kilidi aç.
Agora, abra a porta.
Kilidi aç.
Abrir.
Zaman ayarlı Purgatory kilidi açıldı. Personel transferi...
As portas do purgatório vão-se abrir... segundo o horário pré estabelecido.
Kilidi açıyorum.
Vou rebentar o cadeado.
Grid takibi. Kilidi aç.
Detecção da nave.
Geliyorum, sayısız kilidi açıyor ve süreksiz merdivenlerden yukarıya hızla çıkıyorum ve o işte orada, beni bekliyor... örtüsünü kaldırıyor, onun tozlu soğuk bedenine bakıyor ve tozunu silip, onu okşuyorum...
"Chego, abro inúmeros cadeados, " subo a correr a improvisada escadaria, " ali está ela, esperando-me.
Ben konsolu kapattıktan sonra. Emniyet kilidi açıkken, Stark bir şey yapamazdı.
Depois que desliguei o painel... com a trava acionada, Stark não conseguiria.
Bizim şube bunu bir araştırsın belki hangi kilidi açıyor bulabilirler.
Vou ver se descobrimos o que é isto, se descobrimos a fechadura correspondente.
Kilidi açıp girelim mi?
Rebento a fechadura e entro?
Kilidi aç!
Destranca a porta!
Kilidi aç.
Abra
Kilidi aç!
Abra a porta!
Kilidi açıyorum.
Estou a procurar a fechadura.
Kilidi açıyorsun.
Abres.
Birisinin kilidi açıp, onu mücadele etmeden bıçaklamış ve kilidi eski haliyle tekrar kilitlemiş olma ihtimali çok zayıf.
e pouco provável que alguem tenha destrancado a porta da cela, o tenha esfaqueado sem luta e tenha trancado a porta quando saiu.
Bir pozisyon kilidi açıyor. Başka bir pozisyon da bu kapılardan birini açıyor.
Uma posição abre uma tranca, e outra posição abre uma destas portas.
- Ne yapıyorsunuz? - Kilidi açıyor.
- Ele está a espreitar pela fechadura.
- Kilidi aç. - Ah.
Destranca a porta.
Son kilidi aç.
Abre a última tranca.
Arka kapı açıktı kilidi de zorlanmamış.
A porta dos fundos foi arrombada... o cadiado foi forçado.
Zaman ayarlı kilidi var. İşbaşından 20 dakika önce açılıyor.
Abre-se a 20 minutos antes da hora de expediente.
Mallory, o kilidi değiştirmişti, açıkçası, bu anahtarı kullanmadı.
O Mallory tinha mudado a fechadura e é óbvio que não usou esta chave.
Kapağı aç. Kilidi çöz.
Solta o sistema.
Aç şu kilidi.
- Tira-me estas correntes.
Kilidi zorlayarak vakit kaybetmesindense, Bayan Durrant'ın valizini açıp evrak çantasını açmadan kendi valizine aktarması ve kaçması daha basit olurdu.
Mas não teria sido mais fácil abrir a mala de Miss Durrant, transferir o estojo fechado para a sua mala e fugir dali, ao invés de perder tempo a arrombar a fechadura?
Kasanın kapısının açılması, Hastings. Öyle bir kilidi nasıl zorladı ki hiç kimse duymadı?
Como conseguiu abrir tal fechadura, sem fazer barulho?
Dur, kilidi mi açık bıraktın, yoksa kapıyı mı açık bıraktın?
Deixaste a fechadura por trancar ou a porta aberta?
Sensörler bir kapı veya hava kilidi olan bir daireyi gösteriyor. Muhtemelen kürenin içine açılıyor.
Os sensores indicam que o círculo é uma entrada ou uma escotilha que conduz ao interior da esfera.
Arkadaşımın bisiklet kilidi de... ev adresinin posta kodu ile açılıyor, böylece unutmuyor.
Um amigo meu tem um cadeado... e a combinação é o número da porta, para ele não se esquecer.
Kilidi aç.
Destrancar...
Kilidi açık.
Está travada.
Elle kilidi iptal edip kapıları açın.
Nesse caso, apanhámo-los. Usem as portas com o comando manual.
Kilidi yok. Açılıp kapanıyor, açılıp kapanıyor.
Não tem tranca, está sempre a abrir e a fechar.
- Kapılar açılıyor. - Telemetri kilidi doğruladı.
Alvo telemétrico confirmado.
Kilidi açıp onu dışarı çıkarmayı denemek için çalışmaya başladım.
Comecei a trabalhar no fecho e a tentar tirá-la dali.
Aç yoksa ben kilidi kırarım. Arabana zarar vermeyelim.
Abra-o, ou arrombo a fechadura e talvez lhe danifique o carro.