Kimlikler translate Portuguese
341 parallel translation
Size Freedonia'nın her köşesine girebileceğiniz kimlikler veriyorum.
Tenho credenciais para poderem entrar em qualquer lugar de Freedonia.
Ama kimlikler orada yok.
Mas as identificações não estariam aqui.
Hazırlayacağımız sahte kimlikler için ikinizin de fotoğrafları lazım.
Preciso de fotos de ambos para os documentos falsos.
Kimlikler?
Identificações?
Bir şekilde, kimlikler..
Por alguma razão as identidades...
Efendim, ortada bir yanlış anlaşılma var. Kimlikler karışmış olmalı.
Capitão, houve um mal-entendido, um caso de troca de identidades.
Sahte kimlikler beni şaşırtmadı.
Documentos falsos não me surpreendem.
Çok fazla şey bildiklerinde onlara yeni kimlikler verirler.
Quando sabem demasiado, dão-lhes novas identidades.
Kimlikler, ehliyet, sigorta kartı.
O BI, a carta de condução, o cartão da Segurança Social.
Onlara yeni kimlikler verdiniz.
Você deu-lhes novas identidades.
Onlara yeni kimlikler verip başka şehirlere yerleştiririz.
Damos-lhes identidades novas, colocamo-las noutras cidades...
Ya sizler yasal insanlarsınız, ya da bu sahte kimlikler gördüğüm en iyi işçilik.
Ou estes tipos são legítimos, ou esta é a maior captura de contrafacção que já vi.
Yüzlerinde maskeler, gizli kimlikler.
Máscaras sobre as caras.
Bilirsin, sahte kimlikler.
Nomes falsos.
Resimli kimlikler, güvenlik görevlileri. Giriş çıkışta imza atmalar.
Os cartões de identificação com fotografia, os seguranças, pessoas a entrar e a sair.
Bütün kimlikler doğrulandı.
Todos os nomes foram confirmados.
İçinde para ve kimlikler var, Mitch.
Tem dinheiro e bilhetes de | identidade, Mitch.
- Kimlikler, lütfen.
- A sério?
Kimlikler.
Identificações.
Sahte kimlikler.
- Identificações falsas.
İstasyona gelmek için üç farklı transfere binmiş, hepsinde farklı kimlikler kullanmış.
Apanhou três transportes para chegar à estação, usou sempre identidades diferentes.
Bu akşam gerekenler... 12 aile albümü, dokuz günlük, on yedi aşk mektubu, çocukluk fotoğrafları, sahte kimlikler...
As exigências desta noite são : Doze álbuns de fotografias de família, nove diários pessoais, dezassete documentos, várias fotografias da infância, vinte e seis...
Karışmış kimlikler.
Identidades trocadas.
Kimlikler lütfen.
Documentos, por favor.
Camdaki kimlikler için haftalık değil, günlük faiz uygulayan ilk gazete bayii kimdi?
Quem foi o primeiro jornaleiro a cobrar a publicidade nas montras diariamente e não semanalmente?
Hayır, o davada kimlikler karışmış.
Não, aquilo era um caso de erro de identidade.
Oda 310, lütfen. - Tamam, kimlikler ve $ 28 lütfen.
Certo, preciso de ver os B.I.s, por favor, e 28 dólares.
Bu arada sahte kimlikler yapacağız, mesela 21 yerine 17 yaşında görüneceğiz.
Entretanto, arranjamos identificação falsa em que temos 17 anos, em vez de 21.
Uruguay'a kimliksiz geldik, kimlikler olmadan ayrılabiliriz.
Se entramos no Uruguai sem documentos, sairemos sem eles.
Sahte kimlikler çıkartmalı ve Feedback'i izlemeye gitmeliyiz.
Devíamos arranjar identificações falsas e ir ver os Feedback.
- Biz kimlikler için geldik.
Nós... nós viemos pelas identificações.
- Kimlikler.
Identificações.
Kimlikler.
Pois. Identificações.
Bu kimlikler çılgınca!
Aquelas falsificações são péssimas!
Bunu anlıyorsam, parayı aklayıp yeni kimlikler aldığımızda gerçekten özgürüz.
Se percebi bem, lavamos a massa, arranjamos novas identidades... ... e estamos safos.
Yepyeni kimlikler yaratmak zorundaydık.
Temos de criar identidades novas.
Önemli olan takip edilmemek için farklı yerlerde farklı kredi kartı ve kimlikler kullanmaktı.
O truque era usar os cartões e os BIs em locais diferentes, para que não fosse localizado.
Kimlikler, biraz para. N'olmuş?
Documentos de identidade, algum dinheiro.
Alman yapımı kimlikler ve Reichmarks.
Documentos de identidade feitos na Alemanha e marcos.
Geçerli olan tek bir kimlik yoktur. Çeşitli karşılaştırılabilir kimlikler var.
Não existe apenas uma identidade válida, mas várias identidades compatíveis.
Hepinize düzmece kimlikler ve görevler veriliyor.
Dão-vos missões e identidades falsas.
Doğru insanları bulup, yeni kimlikler düzenletirsin.
Encontras as pessoas certas, e arranjas documentos novos. Porque não se senta?
Kimlikler, evraklar, banknotlar...
passaportes, documentos, títulos bancários...
Yaptığımız kimlikler...
Os passaportes, estamos a trabalhar neles...
Kimlikler kayıp.
Falta a identificação.
Bu oda için nakit ödeme aynı nedenle : resim kimlikler olmadan, çünkü hiçbir kredi kartları var, biz hiçbir şey yok. biz yok gibi lt var.
Pela mesma razão que pagamos em dinheiro pelo quarto : porque, sem bis, não temos cartões de crédito, não temos nada. É como se não existíssemos.
Burası 11 Eylül sonrası bir dünyadır. O yüzden kimlikler önemlidir.
A identificação é importante num mundo após o 11 de Setembro.
Beyler, kimlikler.
Identificações, meus.
Davetiyeler ve kimlikler beyler.
Convites e identificações, amigos. Bem-vindos aos Yankees.
Kimlikler!
Cartões!
Kimlikler lütfen.
- Identificações, por favor.