English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Kusura bakmayın ama

Kusura bakmayın ama translate Portuguese

1,190 parallel translation
Bayım, kusura bakmayın ama eski bir bisküvi kutusunun hiçbir yasal yaptırımı yoktur.
Com todo o respeito, uma caixa antiga de biscoitos não é um contrato legal.
Kusura bakmayın ama sizden daha genç ve formdayım.
Com toda a franqueza, sou mais novo e estou em melhor forma.
Affedersiniz, kusura bakmayın ama taze fasulye almak için sabah 5'te kalkmak zorundayım.
Com licença. Desculpem,... mas amanhã tenho de me levantar às 5 da manhã para ir comprar feijão.
Ajan Vaughn kayıp. Kusura bakmayın ama burada oturup CIA psikiyatrıyla konuşmam çok saçma bir durum.
Sinto muito, mas o Agente Vaughn desapareceu e estar aqui a contar histórias de Houdini à psicóloga da CIA, sem ofensa, não faz sentido.
Rambaldi'nin Bristow hakkında yazdıklarını okuduktan sonra, kusura bakmayın ama dehşete düştüm.
Depois de ler o que Rambaldi escreveu sobre Bristow, desculpem, mas eu estou apavorado.
- Kusura bakmayın ama tadı kusmuk gibi.
- Não queria ofender, parece vomito.
Siz de kusura bakmayın ama % 50'yi kestirip atamam.
E desculpem lá, mas 50 % simplesmente não chega para mim.
Sizi duydum, efendim kusura bakmayın ama, buraya birlik olarak gönderildik.
Ouvi-o, senhor. Mas com todo o respeito enviaram-nos aqui como uma unidade.
Kusura bakmayın ama buraya tamamen kapatıldık.
O Fry e eu vamos embora. Lamento, mas estamos completamente fechados.
Bayan Watson, kusura bakmayın ama...
Miss Watson, com o devido respeito...
Kusura bakmayın ama anlaşalım diye söylüyorum, bu bizim davamız.
- Não leve a mal, Mr. Markum, mas esclarecamos uma coisa : Este caso é nosso.
kusura bakmayın ama keiser korkağın teki.
Agora, com todo o respeito, o Imperador é um cobarde
kusura bakmayın ama siz hindenburg'la göz göze geldiniz führerim.
Com todo o respeito, meu Führer. O senhor e Hindenburg não se vêem com bons olhos.
Kusura bakmayın ama bunun nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsunuz.
Com todo o respeito, o que não sabe é como isso nos faz sentir.
Böldüğüm için kusura bakmayın ama bilmem gereken bir sorun mu var?
Lamento interromper, há algum problema que eu deva saber?
Bay Rowland, kusura bakmayın ama boks işindesiniz.
Sr. Rowland, com todo o respeito, mas o senhor está envolvido no boxe.
-... kusura bakmayın ama...
- Tenente, com todo o respeito...
Kusura bakmayın ama, bitkin görünüyordu.
Não queria dizer-te, mas estavam cansadas.
Bu arada, kusura bakmayın ama, burada vaktinizi ziyan ediyorsunuz
Desculpe-me senhora, pois está perdendo o seu tempo
- Kusura bakmayın ama Albay bunu duymanın sizin için ne kadar zor olduğunu biliyorum, inanın bana.
Desculpe, Coronel. Compreendo que seja difícil para si ouvir isto, mas aconselho-o a não dizer nada que se possa arrepender.
Bayan Huber, kusura bakmayın ama siz aklınızı kaçırmışsınız.
Mrs Huber, com o devido respeito, a senhora está doida.
Süprizinizi bozduğumuz için kusura bakmayın ama Andorianlar planlarınızı biliyor.
Lamento estragar-lhes a surpresa, mas os andorianos sabem os vossos planos.
Kusura bakmayın ama istihbaratınız hatalı.
Com todo o respeito, as suas informações não estão corretas.
Bay Mars sizi böyle ikilemde bıraktığım için kusura bakmayın ama bu tip gruplarla ilgili oldukça fazla tecrübem var.
- Desculpe contradizê-lo, Sr. Mars. Mas eu tenho muita experiência com estes grupos.
Kusura bakmayın ama para sizin olmayınca bunu söylemesi kolay.
É fácil para si dizer isso, não é o seu dinheiro.
Sorduğum için kusura bakmayın ama, aklınıza nereden esti bay D?
Se não se importa que pergunte, o que é que lhe deu, Sr. D?
Kusura bakmayın ama işiniz sadece tercüme yapmak.
Se me permite, é apenas uma intérprete.
Kusura bakmayın ama çalışmalıyım.
Não leve a mal, mas tenho de ir trabalhar.
Kusura bakmayın ama takdir edersiniz ki babamı bu işin dışında tutsak.
Com o devido respeito, gostaria que mantivéssemos o meu pai fora disto.
- Kusura bakmayın ama ben öyle düşünmüyorum.
Desculpa, não estou de acordo contigo :
Kusura bakmayın ama haberler iyi değil.
- Lamento, as notícias não são boas.
Kestiğim için kusura bakmayın, ama çok ilginç haberlerim var.
Lamento interromper, mas tenho notícias interessantes.
Kusura bakmayın, ama kadınlar konusunda sakın kadınlardan öğüt alma.
Jimmy, não aceites conselhos de mulheres sobre mulheres.
Kusura bakmayın, Kaptan, ama... çok konuşuyorsunuz.
Com o devido respeito, Capitão, diz o roto ao nu.
Kusura bakmayın, ama içeride sigara içmek yasak.
Desculpe, mas é proibido fumar cá dentro.
Kusura bakmayın, ama böyle dans etmesini bilmiyorum.
Lamento, mas não sei dançar desse jeito.
Kusura bakmayın, Bayan Bell ama Kaptan Huk sizinle konuşmak istiyor.
Mil perdões, Miss Sininho... mas o Capitão Gancho gostaria de falar contigo.
Kusura bakmayın efendim ama emrinizi münasip yerinize sokun!
Não se ofenda, mas vá bugiar, meu capitão!
Kusura bakmayın efendim ama başkanımızın sabrı tükeniyor.
Sem querer faltar-lhe ao respeito, o Sr. Presidente está a perder a paciência.
Kusura bakmayın, ama umurumda değil. Şimdi, eğer senin şu özün onu geri getirmezse, ben payımı alıp buradan gideceğim.
... desculpa se eu não ligo a mínima não sei se essa sua ascensão, a pode trazer de volta, só quero pegar a minha parte e dar o fora daqui.
Kusura bakmayın beyler ama maalesef aradığınız kişi ben değilim.
Lamento, cavalheiros... eu não sou a pessoa que procuram...
Kusura bakmayın Müdür Bey ama bana bir tuzak kurmadığınızı nereden bileyim?
Bem, com todo o respeito Sr. Director, que garantia tenho que isto não é uma forma de me prender?
Sizi üzdüğüm için kusura bakmayın Bay Smith ama korkunç kehanetiniz bu cesur adamı caydırmayacak.
Mas lamento desapontá-lo, Sr. Smith, e dizer-lhe que a sua terrível profecia não irá dissuadir este bravo jovem.
Kusura bakmayın ama, ihtiyacınız var gibi görünüyor.
Sem ofensa, mas parece precisar.
Doktor, kusura bakmayın, ama Teshawn'un ailesi biziz.
Doutor, sem o desrespeitar, mas nós somos a família do Teshawn.
Kusura bakmayın Amiral, ama tatile ihtiyacım yok.
Com todo o respeito, Almirante, eu não preciso de férias.
Kusura bakmayın, Bay Levine, ama, kızlarıma birçok şey öğretmeye... çalışıyorum.
Com respeito, Sr. Levine, tento ensinar às minhas filhas... muitas coisas.
Bayan Naegle, bu sürprizimden dolayı kusura bakmayın. Ama biz bu ihtilafı yüzyüze bitirebileceğimizi düşündüm.
Sra. Naegle, desculpe surpreendê-la assim, mas achei que se nos encontrássemos, podíamos acabar com esta disputa.
Kusura bakmayın. Ama düşündüm de, ortak olarak... Sana bir şans daha vereceğim.
lamento mas... pensei que fossemos companheiros... vou te dar mais uma oportunidade.
Kusura bakmayın efendim ama Wayne Malikanesi sizin eviniz.
Com o devido respeito, Patrão, a mansão Wayne é a sua casa.
Kusura bakmayın, ama hiç iyi değil.
Eu sei.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]