Kıskanıyor musun translate Portuguese
155 parallel translation
- Kıskanıyor musun?
- Ciúmes?
- Kıskanıyor musun?
- Estás com ciúmes?
Neden, kıskanıyor musun?
Ciumenta?
Hey, Salomè, Kıskanıyor musun?
A Salomé, está com ciúmes?
- Starbuck sen kıskanıyor musun?
- Estás com ciúmes?
Kıskanıyor musun?
Estás com ciúmes?
Kıskanıyor musun? Leonardo'da öldüğü için artık tümüyle yalnızım.
Agora que o Leonardo morreu, estou terrivelmente sozinha.
Apollo, kıskanıyor musun?
Apollo, estás com ciúmes?
- Billy Bear burada güzel vakit geçiriyor olmalı. - Ne o mahkum, adamımızı kıskanıyor musun?
Oxalá nos divirtamos tanto como naquele bar de saloios.
- Beni kıskanıyor musun?
Estás com ciúmes?
- Kıskanıyor musun?
Está com ciúmes?
Max'ı kıskanıyor musun?
Tens ciúmes do Max?
- Yoksa biraz kıskanıyor musun?
- - Que você não está apenas um pouco invejoso?
Bruce, kıskanıyor musun?
Bruce, está com ciúmes?
Kıskanıyor musun?
Está com inveja?
Tatlım, Paolo'yu kıskanıyor musun?
Querido, tens ciúmes do Paolo?
- Kıskanıyor musun?
Estás?
- Lila, sen Zeyna'yı kıskanıyor musun?
- Lila, estás com ciúmes da Xena?
Yoksa kıskanıyor musun?
Tommaso, que maçador que és.
Şimdiden kıskanıyor musun?
- Já com ciúmes?
— Kıskanıyor musun?
- Estás com ciúmes?
- Prenses Caroline'ı kıskanıyor musun?
- Tens inveja da Princesa Carolina?
Sanki birazcık kıskanıyor musun?
Estás com ciúmes?
Beatriz, kıskanıyor musun?
Beatriz... - És ciumenta?
Evet, biraz kıskanıyorsun Frankie. Birazcık kıskanıyor musun yoksa?
Está com ciúmes, Frankie?
Onu yakaladığım için kıskanıyor musun?
Está com raiva porque eu o peguei, não é?
- Kıskanıyor musun?
Estás com ciúmes?
Yoksa kıskanıyor musun?
Tens ciumes?
- Beni kıskanıyor musun?
- Inveja-me?
Kıskanıyor musun, Bay Kishi?
Está com ciúmes, Sr. Kishi?
Baba, kardeş Homer'ı kıskanıyor musun?
Papá, estás com ciúmes do irmão Homer?
Onu kıskanıyor musun?
Tens inveja dele?
- Kıskanıyor musun
- Está com ciúmes?
- Av, Kıskanıyor musun? - Çok.
- Ah, estás com inveja dela?
- Şu Oliver'ı kıskanıyor musun?
- Tens ciúmes desse Oliver?
Ne o, kıskanıyor musun?
Estás com ciúmes?
Artık sana tezahürat yapmadığım için kıskanıyor musun?
Tens ciúmes por eu não torcer mais por ti?
- Komik! - Kıskanıyor musun?
- Estás com ciúmes?
Kıskanıyor musun?
Inveja?
Rex, kıskanıyor musun?
Rex, ainda tens ciúmes? Não.
Kıskanıyor musun? Hayır.
- Tens ciúmes dela?
Kıskanıyor musun? Hayır, kıskanmıyorum - Tüm bunların nedeni bu mu?
- Tens ciúmes, é isso que se passa?
Kıskanıyor musun?
Tens ciúmes?
- Niye, kıskanıyor musun?
Porquê, estás com ciúmes?
Etrafta başka bir kızın olmasını kıskanıyor musun?
Então... estás com ciúmes por estar cá outra rapariga?
Beni kıskanıyor musun?
Tens ciúmes de mim ou algo assim?
- Michael'ı kıskanıyor musun? Hayır, sadece kızı istiyorum.
Tens ciúmes dele?
Şu herkesi kıskandıran Mussolini var ya.. Bizi kim kıskanıyor biliyor musun?
O senhor Mussolini que mete inveja a todo o mundo...
Kıskanıyor musun?
Ciumes?
- Yoksa kıskanıyor musun?
- Está com ciúmes?
Kıskanıyor musun?
- Está com ciúmes?
kıskançlık 60
kıskanç 44
kıskanıyorum 27
kıskandım 18
kıskanıyorsun 60
kıskandın mı 76
kıskaç 19
kıskanmak mı 21
kıskançlık mı 20
kıskanç 44
kıskanıyorum 27
kıskandım 18
kıskanıyorsun 60
kıskandın mı 76
kıskaç 19
kıskanmak mı 21
kıskançlık mı 20