Macarlar translate Portuguese
62 parallel translation
Mulatşak, bir iki saat süren bir olaydır. Bütün Macarlar bu zaman zarfında kendilerini Cennette sanır bütün Çingeneleri de Melek!
Mulatschak é o nome para um período de tempo, um par de horas, quando cada húngaro acha que está no céu e todos os anjos são ciganos.
Cazibesiyle Macarların da gönlünü çelmişti. Azizim Kont Zettor, İtalyanlar Macarlara benzemez.
Diga-nos por favor Vossa Majestade, qual deverá ser a primeira cidade que o Imperador e a Imperatriz devem visitar?
Neyse, bu Macarların çoğu sigara almak için tütüncülere giderdi...
Seja como for, muitos desses húngaros foram a tabacarias comprar cigarros...
Yabancılar sokakları doldurmuştu, özellikle Macarlar çoğunluktaydı.
As ruas são frequentadas por estrangeiros, muitos deles, húngaros.
Her neyse, bu Macarlar'ın çoğu tütün dükkânına sigara almaya giderlerdi.
Seja como for, muitos destes húngaros foram comprar cigarros à tabacaria.
Tıpkı bütün macarlar gibi, en güzel macar fıkralarını anlattı bize. Omlet.
Como todos os húngaros, ele contou a melhor das piadas húngaras.
Ama macarlar hakkındaki gerçek şu ki, - devamlı üstünü örtmeye çalıştıkları gerçek - şu ki ; onlar da en az diğer herkes kadar hilekar.
Mas a verdade sobre os húngaros, é que eles tentam esconder que não são mais desonestos que qualquer um de nós.
Hemen yanlarında Macarlar vardı.
A seu lado, estavam húngaros.
Macarlarınkiyle karıştırdılar dansı.
Como fazem eles que misturam as "Czardas Húngaras"...
Macarlar.
O da Hungria.
Kimse Macarlar hakkında bir şey bilmez.
Ninguém sabe nada sobre Húngaros.
" Macarları öldürmek istiyorsan, iç savaş çıkar.
Se queres matar Húngaros, fá-lo numa guerra interna.
Harlequin'e en büyük ilgiyi Macarlar gösterdi.
Os Hungaros mostraram um grande interesse no Arlequim.
Macarların güvenlik dosyalarına giriş iznimiz yok.
Nós não temos acesso aos arquivos de segurança Hungaros.
Macarlar, Mr. Burke'le işbirliği yapıyorlar, benimle değil.
Os Hungaros está a cooperar com Mr. Burke, não comigo.
Fakat Macarlar hâlâ kendi Yahudilerini öldürüyordu.
Mas os Hungaros continuavam a matar os seus Judeus.
- Bazı Macarlar.
- Alguns Hungaros.
Macarlar.
Húngaros.
Macarlar. Müzikleri ve... güzel kadınlarıyla ünlüdür.
Os húngaros são famosos pela sua bela música... e belas mulheres.
"Macarlar güzel kadınlarıyla ünlüdür."
"Os húngaros são famosos pela suas belas mulheres."
Macarlar Soze'nin çetin ceviz olduğunu, hafife alınmaması gerektiğini biliyormuş.
Sabiam que Soze era duro, que não se podia brincar com ele.
Macarlar Keyser Soze'yi suçlu çıkarabilecek tek kişiyi satın alacaktı.
Os Húngaros iam comprar o único tipo que podia incriminar o Soze.
İngilizler, Araplar, Macarlar, Almanlar.
Britânicos, Árabes, Húngaros, Alemães.
Macarlar, motorlu, kocaman bir zekâ küpü inşa etmişler ve fuarın sembolü de 8080 cm'lik çelik şaftın üstünde duran güneş küresi.
- Os húngaros construíram um poço da morte gigante, e o símbolo da feira é uma esfera solar que repousa sobre um poste de 80 metros em aço.
Bu film, daha çok Macarların ve Sonderkommando'ların olduğu Auschwitz ll-Birkenau kampında geçen, 20.yy'ın gerçek olayları çevresinde dönüyor.
12º "Sonderkommando" húngaro, em Auschwitz II - Birkenau.
Eğlencenize eğlence katmak için, şimdi sahneye Macarların meşhur kaybolma numarasını yapmak için Katalin Halenscki geliyor.
Sras. e Srs., para seu deleite e entretenimento... Sras. e Srs. temos a honra de apresentar Katalin Halenscki... Sras. e Srs. em seu famoso número húngaro de desaparecimento.
İngilizler bireysel, Macarlar kolektif oynadı.
Os ingleses jogaram individualmente, e os húngaros, em equipe.
Nazilerin müttefiki olsalar da Hitler'e göre, Macarlar güvenilmez bir ortaktı.
Apesar de serem aliados dos Nazis, os húngaros eram considerados parceiros inconstantes por Hitler.
Temmuz başlarında, ilgili kişilerin cezalandırılması talebiyle Macarların iletişim hatlarını kesmesi sonucu baskı had safhaya ulaştı.
A pressão atingiu o seu auge no início de Julho, quando os húngaros interceptaram telegramas que exigiam que os envolvidos fossem castigados.
Hadi Macarlar, Hadi Macarlar,
Vamos lá Hungaros, vamos lá Hungaros!
Hadi Macarlar, Hadi Macarlar!
vamos lá Hungaros, vamos lá Hungaros!
Bastırın Macarlar!
Força Hungaros!
Kecskemét'teki Macarlar için güzel bir an.
É bom ser-se Hungaro em Kecskemét.
Macarları arkasına almak istiyor.
Ele quer os Húngaros junto dele
Daha sonra 7'inci bölümde Henry inkar ediyor, bir şey bilmiyormuş ve Macarların sadece, Blake'in gökyüzü ve cehennemin evliliğinin görsel imgeleri ve kimyasal deneyleriyle ilgilendiğini söylüyor.
O que Henry nega na parte número 7, afirmando que não sabía nada e que os húngaros só estavam interessados na sua reinterpretação de "O casamento entre o céu e o inferno", de Blake, e em algumas das suas experiências químicas.
Bu Macarlar, seni sadece ejderhaya yem olarak kullanmak istiyorlar.
Esses húngaros só te estão a usar como alimento para dragão.
Yüzyıllar boyunca, Türkler ve Tatarlar Macaristan'ı yağmalamıştı. Macarların kutsal saydığı her şeyi yerle bir etmişti.
Durante séculos, os Turcos e os Tártaros saquearam o reino da Hungria, matando e destruindo tudo o que os Húngaros consideravam sagrado.
Romenler, Macarlar ve italyanlar, tarafindan korunuyor.
Romenos, Húngaros e Italianos, que desconhecem por completo o perigo à espreita atrás de cada esquina.
Macarlar artık bizi istemiyor.
Os húngaros não nos querem mais.
Macbook'unuzu açtığınızın 7. saniyesinde karşınızda 8 yaşında bir çocukla gerçekçi bir el bombası savaşının içinde olabilecekken,... ya da reşit olmayan Macarların toplu seks videosunu izleyebilecekken,... neden dünya hakkında birşeyler öğrenesiniz ki?
Por quê aprender sobre o mundo... quando após sete segundos de abrirem o vosso macbook, podem estar... numa batalha de granadas fotorrealista com um puto de oito anos em Saginaw, ou a ver vídeos de pornografia húngara para adultos?
Orada Faşistlerle savaşan Macarlar da var.
E também há húngaros a combater pelos fascistas.
Tıpkı Finliler, Çekler ve bizden önceki Macarlar gibi.
Assim como os finlandeses, assim como os checos, e, assim como os húngaros antes de nós.
- Macarları uyar. Neyle uğraştığımızı anlat.
Alerte os Húngaros, que vamos tomar conta disto.
Başta Halil Paşa olmak üzere, Latinlerin, Papa'nın, Macarların hepimizin Karamanoğlu'nun yanında olduğuna dair bir mektup yazabilirsiniz.
Escreva uma carta dizendo que apoiaremos Karamanoglu, incluíndo Halil Pasha, os latinos, o Papa, e os húngaros.
Papa hazretleri Macarları ikna etmiş durumda.
O Papa já convenceu os húngaros.
Eğer bir de Macarlar gelirse...
Se os húngaros vierem...
Macarlar ordu toplamış.
Os húngaros reuniram um exército.
Macarların öteki milletlerden daha iyi kutlama yaptıklarını duydum.
Ouvi dizer que os húngaros sabem celebrar melhor do que qualquer outra nação.
Evet. Ama Macarlar kutlamalarını çoğu kez bir "Mulatşak" la bitirirler.
Sim, mas quando os húngaros celebram, na maior parte das vezes acaba no que se chama "Mulatschak".
- Macarlar, Rumenler.
- os Hungaros, os Romenos!
Macarlar özgürlükleri için savaşmak zorundadır.
Eis a questão. Respondam-me!