English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ M ] / Mit

Mit translate Portuguese

737 parallel translation
Örneğin ; MIT'den Profesör Havemeyer, yetersiz bilgilerimiz ışığında, bunun mümkün olduğuna işaret ediyor. "
O professor Havemeyer do MIT, por exemplo, refere que é possível, face ao nosso escasso conhecimento.
Und die Fraulein mit die Glockenspiel und die Bustenhalter - verboten.
E as mulheres com os instrumentos musicais... proibidos!
Und die Applestrudel mit die Liederkranz - Gesundheit - Herşey Gesundheit - kaputt und verboten.
E o applestrudel com Lierderkranz, saúde... tudo é saúde, acabado e proibido!
Kuzen Flo mit elma tatlısı ve lager birası.
O primo Flo mit pastel e caneca de cerveja.
- Schpielt zich mit der Philharmonic.
- A tocar com a Filarmónica.
MlT peşimdeydi, onlar için dünyayı ele geçirmemi istiyorlardı.
O mit esteve atrás de mim, sabe? Quis que eu dominasse o mundo para eles.
Gehen wir mit dem SchieBgewehr!
Gehen wir mit dem Schiebgewehr!
Baloya gitmek zorundaydım ve o da MIT'te bir eğlenceye gitmek zorundaydı.
Nós tínhamos que ir à formatura, e ele tinha uma festa no MIT.
Ama tüm bunlar sadece birer mit, değil mi?
Mas tudo isto é apenas uma lenda... não é, senhor?
Bu felaketlerin var olduğuna dair kesin kanıtlar mevcut. Çok eskiden yaşanmış olmaları birer mit olduklarını düşünmemize sebep oluyor.
Há poucas dúvidas de que as pragas ocorreram... embora o tempo remoto faça-o parecer uma lenda.
- Bu kardeşinin o gece kullandığı yol, değil mit?
Foi por aqui que o seu irmão entrou naquela noite, não foi?
Karnstein'in köylüleri için mit ve büyü iç içedir.
Os camponeses daqui misturam a magia com a religião.
Kont Drakula bir mit sadece.
O conde Dracula é um mito.
Bu da başka bir mit.
Esse é outro mito.
Aslında onunla MIT'deki caz balesi topluluğunda tanışmıştık.
Acreditas que nos conhecemos no grupo de ballet jazz do M.I.T.?
İstersem M.I.T.'in bütün kadrosuyla yatabilirim.
Podia ir para a cama com toda a universidade do "MIT" se quisesse, mas...
- Olmaz. O bir mit.
- Não, isso é só um mito.
- O bir mit!
- Isso é um mito!
Arık MIT ya da Stanford bizimle hiç ilgilenmez.
O MIT ou Stanford não vão querer ouvir falar de nós.
Bir - mit! Dinamit!
É dinamite!
MIT şımarık değildir.
O MIT não é assim tão fino.
Sınıf ikincisi MIT'de profesörlük yapıyor.
A segunda. Foi promovida a professora pelo M. I. T.
Evet, Harvard, Yale, MIT, Oxford, the Sorbonne, the Louvre.
Sim. Harvard, Yale, MIT, Oxford, o Sorbonne, o Louvre...
Güzel bir öykü. Güzel bir mit.
É uma linda história, um lindo mito.
Ben de MIT'ye gittim.
Por isso fui ao mit.
M.I.T'de sınıf birincisiymiş.
Foi a melhor da sua turma no MIT.
MIT'teki bazı çocuklar Kaptan Picard'ın neden Kaptan Kirk'ten iyi olduğuyla ilgili bilgi gönderiyor.
Estão a enviar-nos as razões pelas quais o capitão Picard e melhor que o capitão Kirk.
MIT'ten Arliss Wender, bu teknolojiyi işaret diline ilk uygulayan kişi oldu.
O Professor Arliss Wender, do lnstituto de Tecnologia, foi o primeiro cientista a aplicar esta tecnologia à linguagem gestual.
MIT, Sloan Yönetim Okulu'ndan.
Escola Sloan de Administração do MIT.
MIT, Sloan Yönetim Okulu.
Escola Sloan de Administração do MIT.
Bu Dr. Koch, MIT, Sloan...
Este é o Dr. Koch do MIT, da Escola
Fantezi ve mit geçmişi.
Um passado de fantasias e lendas.
Demek o kadar akıllısın. Kablo tamircisi olmak için MlT'de sekiz seneyi nasıl harcadın?
Se é tão esperto, como é que passou 8 anos no MIT para se tornar um consertador de antena?
Hubble'dan gelen veriler deşifre edilerek... MIT'de ki en güçlü bilgisayarlar tarafından incelendi.
Os dados do Hubble foram descodificados... e analisados pelos computadores mais potentes do MIT.
- Nereden ögrenmiştin? - MIT'de kasa açma dersi aldım.
Tive "Arrombamento de Cofres" na universidade.
MIT'de Heisenberg Belirsizlik Kuralı ile ilgili konferans var. *
Há uma conferência na MIT sobre o princípio da incerteza de Heisenberg.
Gerçeğin çarpıtıldığı bir mit bu.
Isso é um mito que se misturou com a realidade.
Dr. Roosevelt ortadan kaybolduğunda, Seconalar arasında popüler olmuş bir mit bu.
Um mito que ficou mais forte entre eles - quando o Dr. Roosevelt desapareceu.
Şimdi... şimdi bunun bir mit olduğunu biliyorum, ama en vahşi hikayede bile sıklıkla bir gerçeklik payı vardır.
Agora, sei que é só um mito, mas existe algo verdadeiro nas histórias mais loucas.
Evet, evet, evet. Sanat aceleye gelmez değil mi?
Mach schnell mit as coisas de arte?
Çözen kişi sadece benim kişisel takdirimi değil şan ve şöhret de yakalayacak. Bu başarısı sayesinde ismi ünlü MIT kayıtlarında yer alacak. Daha önce çözenler arasında Nobel sahipleri, bu alanda ödül kazananlar ünlü olan astrofizik profesörleri var.
Quem conseguir não só cai nas minhas boas graças como também pode vir a ser rico e famoso por ter o seu feito e nome publicados na MIT Tech, entre prémios Nobel, recipientes da Medalha Field, astrofísicos famosos e humildes professores do MIT.
Ben psikoloji eğitimi aldım ve MİT için mühendislik yapıyorum.
Tenho dois PhD em Física e Engenharia do MIT.
MIT'den robotu yollamalarını isteriz.
O MIT enviar-nos-á o robô protótipo.
Yura'ya göre Yaponchik bir mit.
- Ele diz que o Yaponchik é um mito.
Adamın bir resmi bile yok, tabii mit olur.
- Como não há nenhuma fotografia...
O bir mit. - Çernobil'den sorumlu olması.
- Responsável por Chernobyl.
- Fizikçi miydi?
- médico no MIT?
MIT'deydi.
- Está no mit.
Çok eski bir mit.
- É uma lenda muito antiga.
MIT?
Em Boston?
Büyürken inandığım her şeyin, büyük bir mit olması umurumda bile değil.
Casamento a 3!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]