English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Nasıl olmuş

Nasıl olmuş translate Portuguese

881 parallel translation
Et nasıl olmuş Mikey?
Como está a carne, Mikey?
- Nasıl olmuş bu?
- Como aconteceu?
- Nasıl olmuş?
- Como é que isso aconteceu?
- Sakallarım nasıl olmuş?
Que achas das minhas suíças?
- Nasıl olmuş?
- Que tal está?
Buraya, bu tarafa koymanı istiyorum. - Nasıl olmuş?
Quero que ele fique ali.
Eee, nasıl olmuş?
E então? Como está?
Bu kadar anî, nasıl olmuş?
Como é que foi tão repentino?
Hey, nasıl olmuş?
Hei, que se passa?
- Nasıl olmuş?
- Como foi?
- Nasıl olmuş?
- Como é que foi?
Nasıl olmuş da bugüne kadar kimsenin aklına gelmemiş.
Pasma-me que ninguém pensasse nisso antes.
Nasıl olmuş?
- Como é que aconteceu?
Nasıl olmuş?
Como foi?
Bu nasıl olmuş?
Experimente isto.
- Nasıl olmuş?
- Como aconteceu?
Başkan, bu tür bir olay burada nasıl olmuş olabilir?
Prefeito, como pode ter acontecido uma coisa destas aqui?
- Nasıl olmuş? - Nasıl olduğunu bilmiyorum.
- Como aconteceu?
Nasıl olmuş peki?
- Está. - Como foi?
Çatışma nasıl olmuş?
Como foi o tiroteio?
Bakalım nasıl olmuş?
Vejamos o que construímos!
Nasıl olmuş ki bu?
Oh, como é!
Sos nasıl olmuş?
- Como está o molho?
Nasıl olmuş? Bilmem.
Como?
- Nasıl olmuş?
O que aconteceu?
Nasıl olmuş, biliyor musun?
Quer saber como foi?
- Nasıl olmuş?
- E como está?
Nasıl olmuş bu?
Como é que foi isso?
Nasıl olmuş?
Que te parece?
Ömer Hayyam bunu nasıl olmuş da bizzat benim için yazmış şaşıyorum.
Penso como Omar Khayyam me conhecia... para escrever estas palavras para mim pessoalmente.
Kolları nasıl olmuş, rengi güzelmiş...
Preocupada com as mangas. Como fica?
Nasıl olmuş da böyle bir ad almış?
Porquê um nome desses?
O, nasıl olmuş?
Como é que ficou contaminada?
- Nasıl olmuş?
- Como?
- Tenim nasıl olmuş?
- Que tal está o meu bronzeado?
- Nasıl olmuş?
Como é que está?
Bu adam nasıl general olmuş?
Como é que ele chegou a general?
Nasıl aşık olmuş olabileceğimi anlamıyorum.
Não percebo como alguma vez pude estar.
Nasıl da cesur bir çocuk olmuş, değil mi?
Que brincalhão que este rapaz se tornou, eh?
Başka kim nasıl olmuş olabilir?
- Quem mais podia ser?
- Nasıl? - Ne olmuş?
O quê?
Nasıl olduğunu hiç sormayın, ama olmuş işte.
Não me perguntou como aconteceu, mas obviamente aconteceu.
Bu tepetaklak olmuş lanet medeniyet nasıl başladı?
Como raio começou esta civilização de pernas para o ar?
Üstlerinde nasıl bir baskı oluştuysa, çok ani olmuş olmalı.
O que os dominou deve tê-lo feito com grande rapidez.
Sejanus'un nasıl da kulu kölesi olmuş!
Como ela rasteja e se rebaixa perante ele.
Nasıl olmuş ta olmuş bu böyle?
Como foi isto possível?
Nasıl olmuş?
Como estou?
- Nasıl olmuş?
- Está bom?
Nasıl olmuşsa olmuş, paçayı yırtmıştır.
De alguma maneira, parecia ter conseguido vencer.
Nasıl, olmuş mu?
- Estou bem assim?
- Hazırım! Nasıl olmuş?
Estou pronta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]