Ne duyuyorsun translate Portuguese
150 parallel translation
Ne duyuyorsun?
O que é que ouves?
Sen ne duyuyorsun?
Como se sente?
Ne duyuyorsun?
Que ouves?
Ne duyuyorsun?
O que é que tu ouves?
Ne duyuyorsun?
O que é que você ouve?
- Ne duyuyorsun? - Hiçbir şey.
- O que vovê ouve?
Ne duyuyorsun çocuğum?
Que ouve, minha filha?
- Şimdi ne duyuyorsun?
- O que é que ouves agora?
Ne duyuyorsun?
O quê que ouviu?
- Ne duyuyorsun?
Que é que ouves?
- Ne duyuyorsun?
- O que ouves?
Ne duyuyorsun?
O quê está a ouvir?
Ne duyuyorsun? Ne diyorsun?
Então, ta tudo?
- Ne duyuyorsun?
Esperança.
- Ne duyuyorsun? - Hiçbir şey.
- Que ouves?
Öyleyse sorun yok derken, altta ne duyuyorsun?
O que ouves por baixo?
- Ne duyuyorsun Edson?
- Que ouve, Edson?
- Ne duyuyorsun?
O que é que ouves?
Şimdi ne duyuyorsun?
Que escutas agora?
Marie, ben konuştuğumda, sen ne duyuyorsun?
Quando eu falo, o que ouve?
Ne duyuyorsun?
- O que ouves?
Ne duyuyorsun?
Bom dia, Starbuck. O que ouves?
- Ne duyuyorsun?
- Alguma coisa?
Gosling ve Franco'nun filmleri hakkında ne duyuyorsun?
O que têm ouvido sobre os filmes do Gosling e do Franco?
Ne duyuyorsun?
O que está a ouvir?
Ne duyuyorsun? Ne dersin?
Que é que ouviram, que dizem vocês?
Şimdi ne duyuyorsun?
O que ouviste?
Çıplak ayaklarıma bakıp dedi ki ne duyuyorsun, Husker?
- "O que ouve, Husker?" - "Só a chuva, Comandante."
Kitaplara ne için gerek duyuyorsun?
Por que você precisa de livros?
- Biraz üşütmüşüm de yani, uh- - - Oh, ne yani "R'leri" "B" olarak mı duyuyorsun?
- apanhei uma constipaçao, so, uh - - baralhas os "R's" com "B's?"
Ne zamandan beri başkalarına saygı duyuyorsun?
- Desde quando respeitas alguém?
Ne duyuyorsun?
O que ouves?
- Başka ne duyuyorsun?
O mar.
Seni sen olduğun için seviyorum... ve ne olduğundan onur duyuyorsun diye.
Eu o amo pelo que é. E porque está orgulhoso de ser o que é.
insanların ne dediğini duyuyorsun... "Kötü bir evliliği fazla sürdürdüler."
Ouvimos sempre as pessoas a dizer : "Eles ficaram juntos demasiado tempo num mau casamento."
- Ne? Neler duyuyorsun?
Que andas a ouvir?
Seni çağırdığını duyuyorsun. Ama ne yapacağından emin değilsin.
Ouviu-O a chamá-la, mas não soube o que fazer.
Ne duyuyorsun?
Mas o que está a ouvir?
Ne olacağını hiç bilemeyeceğinden gitmediğin için pişmanlık duyuyorsun!
Por estares arrependida de não teres ido porque nunca mais irás saber o que podia ter acontecido?
Ne oluyor? Ne duyuyorsun?
Que é?
Ne ironik! Sonunda beni yakladın, ama büyük ihtiyaç duyuyorsun.
Que irónico, finalmente apanhou-me, no entanto, agora, precisa de mim mais que nunca.
Ne oldu? Suçluluk mu duyuyorsun?
Estás com remorsos?
Ne dediğimi duyuyorsun.
Ninguém. Entendes o que digo?
Ne zamandır ona ilgi duyuyorsun?
Há quanto tempo se sente atraído por ela?
Ne o, aşağıIık kompleksi mi duyuyorsun şimdi de?
Estás com algum complexo de inferioridade agora?
- Ne zamandan beri uyuşturucu izlerken yardıma ihtiyaç duyuyorsun?
Desde quando é que precisas de ajuda para encontrar pó?
- Ne için gurur duyuyorsun?
- Orgulho em mim porquê?
Ne duyuyorsun?
Que ouviste?
Suçluluk duyuyorsun, yükten kurtuldun diyelim, ne olacak?
Sentes-te culpada, alivias o fardo e o que acontece?
Ne kadar şanslı olduğunu sürekli hissettirecek insanlarla birlikte olmaya ihtiyaç duyuyorsun.
Hank, devias tentar viver com alguém que todos os dias te lembra a sorte que tens por estares com essa pessoa!
Bazen ne duymak istiyorsan onu duyuyorsun.
Acho que às vezes ouves o que queres ouvir.
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumdayız 39
ne durumda 48
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne düşündün 40
ne duruyorsunuz 21
ne duydun 57
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumdayız 39
ne durumda 48
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne düşündün 40
ne duruyorsunuz 21
ne duydun 57