Ne düşünüyordun translate Portuguese
898 parallel translation
- Ne düşünüyordun?
Tu pensas-te o quê?
- Biliyorum ama ne düşünüyordun
Eu sei, mas em que é que estava a pensar? Bem...
O an ne düşünüyordun?
Que estava você a pensar naquele momento?
Ne düşünüyordun?
Em que pensavas?
O zaman ne düşünüyordun, niye geri döndün bize anlat.
Então em que pensou? Porque voltou? Diga-nos.
Neden, ne düşünüyordun ki?
- O que pensavas?
Teğmen Lundborg'un uçağına binince ne düşünüyordun?
Mas quando entrou no avião do Tenente Lundborg... estava a pensar em... Quê?
Kızlar nehri geçtiğini gördüğünde,... ne düşünüyordun?
Quando as raparigas estavam a atravessar o riacho, em que estavas a pensar?
Bu gece ne düşünüyordun, hayatım?
Em que pensais esta noite, querida?
Ama söyle, Gari, Biraz önce ne düşünüyordun?
Mas diz-me, Gari, que estavas a pensar há bocado?
Onu cebine koyarken ne düşünüyordun?
Em que pensou quando a meteu no bolso?
Zil sesi kesildiğinde ne düşünüyordun?
Em que pensava quando soou o sinal?
Ne düşünüyordun o sırada?
O que é que te está a passar pela cabeça neste momento?
- Gerçekten ne düşünüyordun?
- O que você estava pensando de verdade?
- Ne düşünüyordun öyle?
No que estava pensando?
Ne düşünüyordun Daniel-san?
Em quê, Daniel-san?
Orada ne düşünüyordun?
Em que estava a pensar? .
- Ne düşünüyordun?
- O que acha?
O zaman ne düşünüyordun?
Em que estava a pensar quando bateu no Wes?
- Ne düşünüyordun?
- Em que estavas a pensar?
Ne düşünüyordun ki?
Que ideia foi a tua?
Ne düşünüyordun?
Onde é que tinhas a cabeça?
Sen ne düşünüyordun ki?
O que você acha?
Ne düşünüyordun?
O que te passou pela cabeça?
Ne düşünüyordun, be adam?
Em que estavas a pensar?
Ne düşünüyordun?
No que estavas a pensar?
Ne düşünüyordun?
Em que estavas a pensar?
Marge, ne düşünüyordun bunu derken?
Marge, em que estavas a pensar?
- Ne düşünüyordun?
- O que estavas a pensar?
Ne düşünüyordun, Keeton?
Onde está com a cabeça, Keeton?
O şutu atarken ne düşünüyordun?
O que estavas a pensar quando fizeste aquele lançamento?
Sen ne düşünüyordun, Lloyd?
O que fizeste, Lloyd?
Ne düşünüyordun ki?
E tu, que pensaste?
Ne yapmaya çalıştığımı düşünüyordun? Seni öldürmeyi mi?
Bem, que pensa que eu estava a tentar fazer, matá-la?
Dördümüze karşı bununla ne yapmayı düşünüyordun?
O que planeava fazer com isto, contra nós quatro?
Ne düşünüyordun?
Em que é que pensaste?
Ne yapmayı düşünüyordun?
O que acha que está fazendo?
Bunlarla ne yapmayı düşünüyordun?
O que espera fazer com isto?
Daha önceden ne yapmayı düşünüyordun.
O que tu tinhas pensado fazer antes disto acontecer.
O an ne düşünüyordun?
Em nada.
Bunun sana ne kazandıracağını düşünüyordun?
Qual foi o gozo?
- Ne düşünüyordun?
O que é que te passou pela cabeça?
Ne düşünüyordun?
Oq ue achas?
Bana vurmayacaksın, çünkü zaten bunu düşünüyordun. Bunun ne kadar utanç verici olabileceğini düşünmeye başladın.
Você não vai jogar porque está pensando... como seria constrangedor errar na frente de todo mundo.
Ne gibi bir eğlence düşünüyordun serseri?
Que tipo de diversão tens em mente, anormal?
Ne düşünüyordun?
Vai lá.
Araba kasetçalarıyla ne yapmayı düşünüyordun o zaman?
Que raio estavas a fazer com um auto-rádio?
Orada ne yaptığını düşünüyordun bilmiyorum ;
Deseja-me, verdade?
Ne yapıyor olduğumu düşünüyordun?
O que achas que tenho feito?
Ne hakkında düşünüyordun?
- O quê? - Em que pensava? Só por curiosidade.
Ne düşünüyordun?
Em quê?
ne düşünüyordun ki 17
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumdayız 39
ne durumda 48
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne düşündün 40
ne duyuyorsun 30
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumdayız 39
ne durumda 48
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne düşündün 40
ne duyuyorsun 30