English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Ne kızı

Ne kızı translate Portuguese

10,068 parallel translation
- Adı ne kızın?
- Qual é o nome dela?
Açıkçası, kızımızda ne bulduğunu anlamıyoruz ama o kızımızı biraz daha .. sakinleştiriyordu.
Francamente, nunca soubemos o que ele viu nela, mas ele pareceu nivelá-la um pouco mais.
Ne zaman bi'porno görsem, Diyorum ki ; "Bu birisinin kız arkadaşı," veya, "birisinin çocuğu."
Sempre que vejo pornografia, penso que é a namorada de alguém ou a filha de alguém.
Demek istediğim, çoğu kız, ne zaman ben sektördeyken, her şey için evet derlerdi, yani...
A maioria das raparigas, quando eu estava na indústria, aceitavam sempre tudo, por isso...
Siz kızlar bugün ne yaptınız?
O que fizeram hoje?
Ne oldu kızıl?
O que foi, Vermelha?
Kızın ne yaptığını unuttun mu?
Já se esqueceu do que ela fez?
Kızıl boyadan kurtularak sana olan her şey için ne kadar üzgün olduğumu göstermek istedim.
Tive que tirar aquele vermelho, para mostrar-te quão arrependida estou sobre tudo.
- Kırmızı çizgiler ne?
O que são as linhas vermelhas?
Beyler, ne yazık ki konukseverliğimi zayıflıkla karıştırdınız.
Cavalheiros, receio que confundem a minha hospitalidade com fraqueza. O preço é o preço.
Ne olacak, yeni bir gözlüğe ihtiyacınız vardı çünkü eskisini Bay Horowitz'e saldırırken kırmıştınız.
- Precisou de comprar um par novo, porque partiu o seu par antigo quando atacou o Sr. Horowitz.
Karşılamanızı takdir ediyoruz, ne yazık ki aranızdan birisi ikiyüzlünün önde gideni.
Agradecemos as boas-vindas, mas... infelizmente, um de vocês está a ser hipócrita.
Bir içki daha almaz mıydınız? Ne de olsa artık çok tarz bir peynir servisim var.
De certeza que não ficam mais um pouco, sobretudo agora que tenho esta tábua de queijos toda estilosa?
Peki film bitip de Johnny kızı tamamen tanıyınca ne olacak?
Mas o que acontece quando o filme acaba? Quando ele realmente a conhece?
Çok iyi insanlarsınız ama biz bunu önceden yaptık. Ne olmuş?
Vocês são muito boas pessoas, mas nós já fizemos isto.
Ne yazık ki imkansız.
- Lamentável...
Aman kızım, bununda ne var?
Bolas! O que tens no nariz?
Kusuruma bakmayın ama ne zaman kıçınızı kaldırıp bir şeyler yapacaksınız?
Desculpe a linguagem, mas quando vai mexer o traseiro e fazer alguma coisa?
Şu "çifte, sendelet, sağa Z kısa koşu, maksimum 75 çift kaçış" zırvalığı ne şimdi?
O que é a formação à direita, Z curto com 75 combinado?
Hayır, o adı bilmem ne olan kızı düşünmüyorum.
Não estou a pensar nessa tipa.
19 yaşında bir kız olmanın ne demek olduğunu anlıyor musun?
Você perceber o que é ser uma rapariga de 19 anos?
Ne, Tanık Koruma programında falan mısınız?
Vocês estão no Programa de Protecção a Testemunhas?
On yıllık direnişçi analist. Ne arayacağınızı biliyorsunuz.
Analiso rebeldes há 10 anos, sei onde olhar.
- Az önce ne oldu burada? - Kız bize yaşlı dedi.
Aquela miúda chamou-te velha.
Bu yüzden insanların bize ilişkin ne bilmek istedikleri konusunda çok açık olmalıyız.
Por isso temos que deixar claro o que queremos que saibam sobre nós.
- Efendim, savcılık konusunda ne durumdayız?
Senhora, como estamos com o Procurador?
Kraliçe Güvenlik Şefi'ne, daha kendi kızını idare edemediğini söylediğinde ne söylememi istersin?
Quando a Rainha perguntar ao seu Chefe de Segurança, porque é que não controla a sua filha, O que é que queres que eu diga?
Artık programımız hakkında bildiklerinle ne yapacaksın peki?
O que vai fazer com o conhecimento que agora tem sobre o nosso programa?
Şu kıza bakın. Çünkü hepinizin bugün burada ne yaptığınızı anlamasına ihtiyacım var.
Olhem para ela, porque preciso que percebam, todos vocês, o que fizeram aqui hoje.
ne halt ediyorsun... Kızımı dövdü.
Espere, Gaitonde!
Senin gibi güzel bir kız böyle bir yerde ne yapıyor? Üzgünüm.
O que faz uma boa rapariga como a Rowena num sítio destes?
Fransız Devrimi'ne ekonomik eşitsizlikten daha çok Marquis De Sade'ın ev partisine bir kılık değiştiricinin katılması sebep olmuştur.
Infinitas. Vamos dizer que a Revolução Francesa teve menos a ver com disparidade económica e mais com o convidar um Rosto Dançante para uma festa na casa do Marquês de Sade.
Kızım ne bu?
O que é isto?
Ne diyorsun kızım ya?
O quê?
Yalnız var ya, o çocuk yıkılıyor. Yavrum, o ne?
Mas sabes que mais?
Talihsiz gerçek şu ki bazı şeyler ne kadar olasılık dışı olursa olsun bu sefer imkansız diye bir şey yok.
A triste verdade é que por mais improvável que certas coisas possam ser com relação a este crime, nada é impossível.
Haftanızın ne kadar zor geçtiğini tahmin edebiliyorum. İnanın ki kız kardeşinizi kimin öldürdüğünü bulmaya yardım etmek için buradayım.
Posso imaginar o quanto difícil esta semana tem sido para si, mas prometo que estou aqui porque quero encontrar o assassino da sua irmã.
Kahkahalar atıp bana bunu ne kadar sevdiğini söylüyordu. Benimle ilgili duyduğu şeyleri ne kadar sert sevdiğim, ne kadar kirli bir kız olduğumu ve benden bir parça almasının ne kadar adil olduğunu.
A rir e a dizer que era o que eu gostava, o que ele ouviu sobre mim, quanto forte eu gosto, quanto indecente eu sou, e que era justo que ele tivesse um pouco.
Belki "saçma" değil ama patronun kızını avlamaya çalışmak da ne oluyor?
Mas tentar roubar a filha do patrão?
Zaten biz de ne sizin zamanınızı ne de bizimkini israf etmek istiyoruz. O yüzden açık konuşacağım.
Não queremos desperdiçar o seu tempo ou o nosso, então serei directo.
Biraz dışarı çıkıp onları yalnız bırakmaya ne dersiniz?
Porque não saímos, e damos-lhes um momento?
Kızın sorunu ne?
Qual é o problema dela?
Yaramazlık Gecesi'ne katıldığınız için hepinize teşekkür ederim ama asıl benim sizi kutlamam lazım.
Agradeço a todos por terem vindo à Noite do Diabo, mas sou eu que deveria estar a festejar por vocês.
Sana hoş geldin demek için akşam tavlası ve roze şarap önerdiğimde ne kadar hızlı bir şekilde ve ukalaca reddettiğini göz önüne alırsak aradığın kız ben değilim.
A julgar pela rapidez com a qual empinaste o nariz quando te ofereci uma tarde de gamão e vinho rosé como boas vindas, não sou a rapariga certa para te ajudar.
Sen ne bok yemeye kızın aklına fikir sokuyorsun?
Que maneiras de merda estás a tentar ensinar-lhe?
Tamam, bekle, Marnie, birden ona kadar ne kadar aptallık yapacağız? Oh.
Certo, espera, Marnie, numa escala de 1-10, o quanto vamos ficar embriagadas com isto?
"Kızıma ne yaptın?"
"O que é que fizeste com ela?"
Ne yazık ki artık hizmetinize ihtiyacımız kalmadı Bay Castle.
Então, infelizmente, não iremos precisar dos seus serviços, Sr. Castle. - A sério?
Buna odaklanmanızı sağlamak zorundalar, çünkü morris Black'in ölüm şekline dair meşru müdafaa, kaza ne yazık ki ispat zorunluluğunu yerine getirmediler.
Eles têm vos focar nisso porque a forma como Morris Black morreu... Legítima defesa, acidente... Eles lamentavelmente não conseguiram ultrapassar isso.
Adım Jimmy. Senin adın ne küçük kız?
- O meu nome é Jimmy, e o teu?
Kıçımızı dondurmanın hafızamızla ne alakası var?
O que tem a haver congelarmos os nossos rabos com as memórias?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]