English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Ne varsa

Ne varsa translate Portuguese

3,864 parallel translation
Geçmişte yapmış olabileceğimiz ya da olamayacağımız her ne varsa Nessa Stein'ı ya da ağabeyini biz öldürmedik.
Independentemente do que fizemos ou não no passado, nós não matámos Nessa Stein nem o irmão dela!
Altı üstü selam vermek istemiştim. Büyütecek ne varsa bunda?
Só queria cumprimentá-Ia, qual é o problema?
Bunda büyütecek ne varsa?
Qual é o problema?
Arkadaşlarına ve kardeşlerine ne varsa anlatıyor.
Ela conta tudo às amigas e aos irmãos.
İki tekerlekli ne varsa tamir edebilirim.
Sei consertar qualquer coisa com duas rodas.
Bak, buraya konuşmak ya da aramızı düzeltmek ya da aklında başka her ne varsa onun için gelmedim.
Olha, não estou cá para falar ou saber de novidades, nem nada disso.
- Elimde ne varsa verdim sana.
- Dei-te tudo o que tinha.
İntikam Jet'in takip sistemlerini yerel polis telsizini, cep yayınlarını, izlerini bulacak ne varsa kullanın.
Usem os localizadores do jacto, faixas da polícia, telemóveis, qualquer coisa que possa apanhar o rasto deles.
Kötü olan ne varsa çekip alıyor sanki.
Ele parece ter apanhado todos os traços negativos e nenhum dos positivos.
O diskin içinde ne varsa önemli olduğunu kabul ediyoruz.
Vamos presumir que aquele disco rígido e a drive são importantes.
Aklında her ne varsa Henry amca bu sağlığını etkiliyor.
O que quer que esteja a guardar, tio Henry... está a afectar a sua saúde.
Vücüdunda her ne varsa 4 saattir orada
Seja o que for, está em circulação há cerca de quatro horas.
Evet. Aileler ile ilgili ne varsa dosyalayıp bana vermenizi istiyorum.
Sim, preciso de uma pasta com tudo o que tem relacionado aos pais.
Size kalmış, bayanlar ve baylar. Gerçek bir hakimin karar vermesi gibi. Avukatların iddiasında ne varsa.
Cabe a vocês, senhoras e senhores, como julgadores de factos, decidir se o que os advogados alegam nestas declarações é provado durante este julgamento.
Onun içinde her ne varsa onu istiyor.
O que quer que esteja naquela coisa, ele quere-o.
Bay Rawling, size gereken ne varsa alın yanınıza.
Sr. Rawling, pegue no que precisar.
Bunun olmamasını sağlamak için elimden gelen ne varsa.
Todo o que puder para que isso não aconteça.
Sende kötü olan ya da içinde saklı her ne varsa.
Não interessa se é errado ou mau ou esconderem-se contigo.
Altyapıdan bahsedebilirsin ya da su seviyesinden ; kötü olan ne varsa.
Se queres falar de infraestruturas ou inundações, seja o que for, estás lixado.
Yani bu yüzden elimizde ne varsa onunla idare edeceğiz.
Portanto, vamos ter de desenrascar-nos com o que temos.
Şekerkamışı ve iyileştirici özelliği olan bulabildiğim ne varsa.
Melaço e tudo o que der alguma energia extra.
Bir siyah helikoptere ve bir polis konvoyuna ihtiyacı varmış ve elinizde tanka benzeyen ne varsa bir de ona.
Ele diz que precisa de um helicóptero preto, um comboio de SUV's blindados e qualquer coisa que se pareça com um tanque de guerra.
Kardeşi hakkında ellerinde ne varsa öğrenmek istiyorum.
Quero saber tudo sobre esse irmão.
İçinde her ne varsa, kaza yerinde alınmış.
O que tinha dentro foi levado depois do acidente.
İstediğin ne varsa alıp git.
Olhe, leve tudo o que quiser e vá embora.
Cortez hakkında başka ne varsa hepsini bilmek istiyorum.
Qualquer coisa sobre o Cortês, quero saber.
Ne varsa iptal et.
Cancela tudo o que tiveres.
Bahse girerim bu kapının ardında ne varsa, önemli olmalı.
Aposto que o que há atrás desta porta é muito importante.
"Bu koşullar altında, insan doğasında kötü olan ne varsa açığa çıkar."
"SOB TAIS CONDIÇÕES, A MÁ NATUREZA DOS HOMENS REVELA-SE."
Bakar mısın? Şampanya, votka... ne varsa getir.
Com licença, mais champanhe, mais vodka, mais tudo.
Her ne degeri varsa, özür dilerim.
Desde já, peço desculpa.
Onsuz tüm hikaye anlamsızlaşıyor yani ne planınız varsa iptal edin, çünkü bu gece buradayız.
Sem ela, a história perde o sentido, por isso cancelem os planos, porque vamos passar cá a noite.
Ustama ne tür bir şeref borcun varsa artık ödenmiştir.
Qualquer divída para com o meu Mestre... está paga.
Yardım edebileceğim bir konu varsa yani, ne olursa...
Então, se há algo mais que possa fazer para ajudar, qualquer coisa...
- Bir saniye. Eğer farklı aşamalar varsa sonuncu aşama ne?
- Espera... se há estados diferentes qual é o último?
Ne kadar kelepçe varsa getirin.
Precisamos das algemas todas.
Bu ucubelerin çoğu ne kadar matematik kırıntısı varsa ortaya dökmek istiyor.
A maioria destes esquisitóides só quer exibir a tralha matemática que sabem.
Eğer paylaşmak istediğin askeri açıdan değerli bir şey varsa... - Duymak için sabırsızlanıyorum. - Bu da ne demek oluyor?
Se quiserem partilhar informações, estou disposto a ouvir...
Onun kim olduğuyla ve onun için değerli olduğunla ilgili ne hayalin varsa, her biri saçmalıktan ibaret.
A fantasia que tem sobre quem ela é e o seu significado para ela é uma treta.
Duygularıyla alakalı ne kadar rahat olduğunu ölçmeye çalışıyor, varsa tabii.
Avalia se ele está à vontade com as emoções, se as tem.
Saldırıdan sorumlu olduğunu iddia eden ne kadar küçük grup varsa kendine sahiplenmeye çalışıyor.
Grupos que querem ser famosos reivindicam a autoria do ataque.
Her ne değeri varsa, özür dilerim.
Não posso permitir que caia em suas mãos. Para o que vale a pena, eu peço desculpas.
Lütfen bütün çöplerinizi veya atmak istediğiniz ne halt varsa getirin. Eski çamaşır makineleri ya da ne haltsa işte. Hepsini park yöneticisinin karavanın önüne getirin ve önündeki bahçeye bırakın.
Peguem em todo o vosso lixo ou tralha que queiram deitar fora, máquinas de lavar velhas e porras assim... levem-nas à caravana do supervisor e deixem no relvado da frente.
Ne halin varsa gör.
Vai comer merda.
Elinde ne varsa.
Tudo o que tiver.
Eğer solucan analizlerinden öğrendiğim bir şey varsa o da ne yapacağını kestirmenin imkansız olduğudur.
A análise do parasita diz-nos que é quase impossível prever.
Aslında kadınların cevaplarının ne olabileceği hakkında fikirlerin varsa sonraki etkinlikten önce birkaç saatim var.
Na verdade, se tiveres alguma opinião sobre como as mulheres podem reagir, tenho algumas horas antes do próximo evento.
Sana yaptığının ne olduğunu söyleyeyim eğer kurban edilen birşey varsa eğer kaybedilen birşey varsa, oda benim
Diz-me uma coisa que fizeste, uma coisa que tenhas sacrificado, uma coisa que perdeste por minha causa.
Zorba, senden iriyse veya bıçak gibi bir şeyi varsa ne yapmalıyız, dedim.
E perguntei : "O que é que fazemos," "se o Bully for mais forte que nós..." "Ou tenha uma faca."
Ne kadar ihtiyacınız varsa.
Enquanto precisarem.
Kurtlarla ilgili her ne planın varsa şunu bil ki ben de kendi adamlarım için savaşacağım.
Seja lá aquilo que estejas a planear com os lobos, que que saibas que irei lutar com os meus aliados.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]