English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Ne var yani

Ne var yani translate Portuguese

638 parallel translation
Ne var yani fıstıksa?
Que mal tem isso?
Ne var yani?
E daí?
Ne var yani burada?
E o que há aqui?
Ne var yani?
- E depois?
- Ne var yani?
E então?
Ne var yani?
E depois?
Ne var yani, ben isim veremez miyim?
- Não, nunca o faço.
Ailem beni amişlerin bölgesine götürmüştü, ki bir çocuk için bir avuç araba ve telefon kullanmayan, televizyon izlemeyen birtakım insan olarak gelirler. " Ne var yani?
Os meus pais levaram-me ao país dos Amish, o que, para um miúdo, ver um monte de gente que não tem carro, televisão ou telefone, significa dizer : " E então?
Ne var yani?
E então?
Pekâlâ. Ben bir asalağım, ne var yani?
Pronto, estou bem.
Ne var yani Roma'dan arıyorsa?
Está a ligar de Roma, e daí?
Ne var yani? Benim hassas, sıcacık bir adam olduğumu gösteriyor.
Mostra que sou um tipo sensível e carinhoso.
Yani ne anlamı var ki?
Quero dizer... ... onde nos leva isto?
- Kendi saati var ya. - Ne olmuş yani?
- Ele próprio tem um relógio.
Yani şimdi sana ne yapsam hakkım var.
Afinal, tenho direito a alguma coisa.
Ne olmuş yani, başka kadınlar var.
E depois? Há outras mulheres.
Yani, sen öldükten sonra onurun ne anlamı var?
A questão é : de que nos serve a honra, se estivermos mortos?
Ama, yani, kongre - bu akşam ne olacak, Senin konuşman var?
E a tua conferência desta noite?
Yani aklım hafızam almıyor dostum ya, ne kadar çok insan var burada dostum ya.
Será que vocês... sabem quantas pessoas há aqui?
Benim anlamadığım şey, burda tam olarak ne oldu... yani - anlarsınız, Eğer... burada bir anahtar var idiyse... - Evet?
Eu só quis dizer que se ali estivesse uma chave e o Bryce soubesse, claro que ele usaria a chave para entrar pela porta principal.
Yani, her zaman benimle ilgilenen biri var gibi hissediyordum... ve şimdi ne yapacağımı bilmiyorum.
Quer dizer, eu sempre achei que eu cuidava de mim... e agora não sei o que fazer.
Yangın söndürücünün ne anlamı var ki yani?
Para que serve um extintor? !
Odada hava var. Yani, ne ki şimdi bu...
- É claro que tem ar!
Yani, işlerin ne yönde ilerleyeceği hakkında bir fikriniz var mı?
Queria dizer, sabe para onde ir?
Ne yani? Başka seçenek var mı?
Tem outras alternativas?
Yani, şimdi yola koyulsam, sonraki durağa ne zaman varırım?
Quero dizer, se eu for agora, quando chegarei à próxima paragem?
Yani buradan tek başına gitmenin ne anlamı var?
Que sentido tem se fores sozinha?
Anti-serum vermemiz gerekiyor, yani anti kolajen demek istedim. Ne yazık ki sadece Lyon'da var.
Temos de obter um antissoro, um anticolagénio, mas só há em Lyon.
Yani ihbar edecek ne var?
O que é que ele vai informar?
Ne yani, orada üstünde adım ya da adresim olan bir şey mi var?
Havia alguma coisa com o meu nome, ou com a minha morada?
Yani onca şeyden sonra elimizde ne var?
Quero dizer, depois de tudo isto, o que é que temos?
Avrupa sosyalizmi. Yani ne yararı var ki?
É sobre socialismo europeu.
Ne var ki sezon nisana kadar devam ediyor, yani kendilerini kurtarmak için... hala vakitleri var.
Contudo, a época só termina em Abril. Por isso, eles têm tempo... para resolverem a questão.
- Şey, ben, yani şey,... Hayır, senin burada ne işin var?
Não, não, o que está você aqui a fazer?
Ne yani, karartma mı var?
Estão a bombardear-nos?
Yani, ne kadar borcun var?
Quanto você deve?
Ne olmuş yani? Onunla birlikte gitmek isteyen başkası da var mı?
Todo mundo que quer ir com ele pega seu rumo.
Yani, ne de olsa sayacak çok kutun var.
Afinal de contas, tens muitas caixas para contar!
Bir işim var! Ne olmuş yani?
Tenho um trabalho.
Ne kadar uzun yaşıyorsun? Yani ne kadar ömrün var?
Quanto anos vives, "duras", digo?
Yani onun ne farkı var?
Digo, afinal que há de tão diferente nele?
Ama Buckeye yani atkestanesinin ne ilgisi var?
Mas o que é um'Buckeye'? Ohio é o estado Buckeye.
Ne yani? At gibi kestane mi var?
Que os olhos deles ficam para fora tipo dentes salientes?
Yani... ne var?
Quero dizer... o que é isso?
Ne yani, benim bir koruyucu meleğim mi var?
Não. Acha que tenho um anjo da guarda?
Yani demek istediğim, benim burada ne işim var?
Que raios estou a fazer aqui?
- Çok sağlam tekneydi, Angus yaptı, batmamıştır baba ne yani onu bulamama ihtimalidemi var bunumu demek istiyorsun?
- É um bote bom. Angus a construiu. Quer dizer que é possível que não o vejamos mais?
Yani ne dersin, akşam bir işin var mı? Tekneyle açılabiliriz. Tekneden yıldızları izlemenin ne kadar keyifli olduğuna inanamazsın.
Íamos velejar, e estrelas vistas de um barco são tão lindas...
Yani evrakta sahtecilik falan yapardı. Ne iştah var sende böyle, doğalgaz işçisi gibi yiyorsun..
Tens o apetite dum lenhador...
Yani ben fuzuliyim aranızda, ne işim var aranızda.
Não, supérfluo, era perfei - tamente desnecessário.
Ne yani bunu yapmaya hakkı var mı?
Mas ele pode fazer isto?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]