English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Ne zaman geliyorsun

Ne zaman geliyorsun translate Portuguese

138 parallel translation
- Ne zaman geliyorsun?
- Quando irá?
Eve ne zaman geliyorsun?
Quando vêm para casa?
Bak, ne zaman geliyorsun?
Quando é que vens?
Neyse, eve ne zaman geliyorsun?
Bom, quando é que chegas a casa?
Bu şekilde, ne zaman geliyorsun hep biliriz.
Assim, sempre saberemos quando está a vir.
- Ne zaman geliyorsun?
- A que horas voltas?
Michael, buraya ne zaman geliyorsun?
Michael, quando é que apareces?
Eve ne zaman geliyorsun?
Quando é que vens para casa?
- Ne zaman geliyorsun?
- Quando é que vens?
Ne zaman geliyorsun?
Quando é que viras?
Ne zaman geliyorsun?
Quando é que vem?
- Ne zaman geliyorsun?
- Quando vens cá?
- Eve ne zaman geliyorsun?
- Quando vens para casa?
Florida'ya yeniden ne zaman geliyorsun?
Quando é que apareces aqui na Florida?
Ne zaman geliyorsun...? Anne!
Quando é que vens para...?
- Ne zaman geliyorsun?
Quando voltas?
Şu an saat 5. Ne zaman geliyorsun?
- Quando volta?
Peki, sen ne zaman geliyorsun?
Quando voltas?
Hastaneye ne zaman geliyorsun?
Quando voltas ao hospital?
- İyi, ne zaman geliyorsun?
Quando é que volta?
- Ne zaman geliyorsun?
- Quando voltas?
Ne zaman geliyorsun?
Quando é que vens?
Pekiyi, ne zaman geliyorsun?
A que horas chegas?
Eve ne zaman geliyorsun?
- Quando vem para casa?
Umang. Ne zaman geliyorsun?
Quando chegas?
Ne zaman geliyorsun?
Quando vens cá?
- Eve ne zaman geliyorsun? - Eve mi?
Quando é que vens para casa?
- Ne zaman geliyorsun?
- Quando você vem?
Evet O zaman eve ne zaman geliyorsun?
- Então por que não volta para casa?
Ne zaman geliyorsun?
Quando vens para casa?
Eve ne zaman geliyorsun?
Quando é que voltas para casa?
Sen sınıra ne zaman geliyorsun?
Quando vai para à fronteira?
Eve ne zaman geliyorsun? Yakında.
- Quando voltas para casa?
- Süper, ne zaman geliyorsun?
- Bestial, quando vens cá?
Yani ne zaman geliyorsun?
- A que horas vens?
Ne zaman geliyorsun?
Quando vens?
Ne zaman beni görmeye geliyorsun?
Quando vem me ver?
Yatağa ne zaman geliyorsun?
Paizinho...
Ne zaman öldüğünü sansam, sen hep geri geliyorsun.
Quando pensamos que estás morto, tu voltas sempre.
Ne zaman ailenden birilerini görmeye gitsen şu sevimsiz orta yaş bunalımına girip geri geliyorsun.
Todas as vezes que voltas de ver alguém da tua família, ficas com uma disposição mórbida de meia-idade!
Ne zaman bebek meselesini açsam, boğazıma sarılacak hale geliyorsun.
Quando mencionei a ideia de ter um bebé, ficaste logo furioso comigo.
Ne zaman eve geliyorsun?
Quando é que vens para casa?
Ne zaman Madrid'e geliyorsun?
- Quando voltas a Madrid?
Ondan başka çocukların da var. Ne zaman uygun durumlar oluşsa, sen fırsatları görmezden geliyorsun.
Conseguiste uns filhos dele, mas depois das sementes plantadas, deitamos fora o pacote.
- Ara sıra. - Ne zaman eve geliyorsun?
De vez em quando.
Ne zaman buradan uzaklaşsan geriye için biraz daha ölmüş olarak geliyorsun.
Sempre que vai em missão, volta com menos vida.
Ne yani bunca zaman hasta mıydın? Geç geliyorsun ve olay kapanıyor.
Estás sempre doente, chegas tarde, sais cedo.
Ne zaman geri geliyorsun?
Quando volta?
Yani ne zaman eve geliyorsun?
Quando voltas para casa? Não sei.
- Paris'e mi geliyorsun, ne zaman?
- Vens a Paris? Quando? - Amanhã à tarde.
Ne zaman geliyorsun?
Quando virás?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]